Minâ dağının güneyinde, küçük şeytana yakın, Peygamber Efendimizin ve
bir çok peygamberin namaz kıldıkları yerdir.
Mescid-i Havf isminin verilmesi; Hz.İbrahim oğlu İsmail(a.s)’ı kurban
etmeye götürürken burada vazîfesini yapıp, yapamayacağı korkusu içerisinde
olduğu içindir.
Mescid-i
Havf da Çadır şeklindeki kubbenin altında peygamber efendimizin (sas)
çadır kurduğu yerdir Bu mübarek yerde bir çok peygamber kabrinin olduğu
rivayet edilmektedir. Behcetüt takva’da, bu
kubbenin altında 400 Peygamberin metfun bulunduğu yazılıdır Onun için
bu mescide Mescid-i Enbiya da derler.
Mir’âtü’l
Harameyn de bildirildiğine göre: Hz. Adem Mescidin girişinde sol taraftaki
minarenin altında metfundur. Hz. Âdem’ in cenâze namazını oğlu Şit (a.s.)
kıldırdı ve Ebu kubeys Dağına defnetti. Nuh (a.s) da Hz. Âdem’in kabrini
gemiye alıp tufandan sonra Mescid-i hayf’deki bu minârenin altına defnetti.
Mescid-i havf gayet mübârek ve mukaddes bir mekân olduğu için burada çokça
ibâdet yapmak lazımdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki:
Peygamber Efendimiz (sas) “Kabe’yi 70
Peygamber tavaf etti. Hepsi de Kabe’yi tavaf ettikten sonra Mescid-i Havf’ta
namaz kıldılar. Orada bulundukça namazı kaçırmayın.” buyurmuştur.
(Mir’atül-haremeyn c.1 s.1130)
Mescid-i Hayfta yetmiş peygamber namaz kıldı. Musa (a.s)’da onlardandır. Ben
onu görür gibi oluyorum.
Zeyd İbn-i Esved (r.a.) buyurmuşlardır ki;
Rasülullah’ın vedâ haccında ben de beraberdim. Rasülullah ile beraber sabah
namazını Mescid-i Havfta kıldım.
Ebu Hureyre (r.a) hazretleri; “Ben Mekke ehlinden olsa idim her
cumartesi günü Mescid-i Havfta namaz kılmak üzere Mina’ya giderdim”
buyurmuşlardır