Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
17.04.2015 Dünya Bize, Biz Birbirimize Emanetiz

İLİ           : GENEL

TARİH    : 17.04.2015

 

Hutbe Resimleri: 17042015_dunya_bize.jpg 

DÜNYA BİZE, BİZ BİRBİRİMİZE EMANETİZ!

Kardeşlerim!

Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle insanlık olarak hepimiz büyük bir aileyiz. Hz. Âdem ile Havva’nın çocuklarıyız. Bizi yoktan var eden, hilkatte eş, dinde kardeş kılan, hayat nimetini bizlere lütfeden Yüce Allah’ın kullarıyız. Her insan saygındır, mükerremdir, özeldir. Dili, rengi, cinsiyeti ve milliyeti ne olursa olsun her insanın canı, haysiyeti ve malı dokunulmazdır.

Aziz Müminler!

Rabbimiz, bizleri konuşma, görme, işitme gibi yeteneklerle donattı ve yeryüzünün imarıyla sorumlu kıldı. Bizi aynı toprağın üstünde ve aynı gök kubbenin altında bir arada ve insana yaraşır bir şekilde yaşama imtihanına tabi tuttu. İçinde yaşadığımız âlemi bize, bizi de birbirimize emanet etti.

Böylesi ağır bir yük omuzlarımıza yüklenmişken, birlikte yaşama konusunda zaman zaman ciddi zaaflar gösterebiliyoruz. Etnik, dinî, mezhebî ve meşrebî farklılıklar, bazen çatışma nedeni olarak görülebiliyor. Farklı görüşlere tahammül ve anlayış göstermek ne yazık ki, çoğu zaman sadece dilde kalabiliyor. İnsanların birbirlerini daha az anladığını hatta bazen hiç anlayamadığını üzülerek müşahede ediyoruz. Hemen her gün, merhamet ve şefkatin yerini kin ve nefretin, dostluk ve kardeşliğin yerini düşmanlık ve husumetin, içtenlik ve samimiyetin yerini riyakârlık ve gösterişin aldığından yakınıyoruz. 

Kıymetli Kardeşlerim!

Her aile içinde küçük ya da büyük anlaşmazlıklar olabilir. Topyekûn insanlık ailesinin de her konuda uyuşması, problemlerden uzak bir bütünlük ve birlik sergilemesi elbette mümkün ve gerçekçi değildir. Ancak çatışmanın, çekişmenin, ötekileştirmenin, ezmenin, üzmenin, hor görmenin, yok saymanın, dünyayı ve hayatı hepimize yaşanamaz kıldığı da bir gerçektir.  

Oysa birlikte huzur ve güven içinde yaşayabilmenin ahlakı ve hukuku Yüce Rabbimiz ve Efendimiz tarafından insanlığa takdim edilmiştir. Kerim Kitabımızda; “Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı.”[1] buyurulmaktadır. Böylece farklılıkların ilahi kudret ve hikmetin, imtihanın birer parçası olduğu hatırlatılmaktadır. Peki buna rağmen dünyayı daha güzel, yaşanabilir hale getirmek çok mu zor gerçekten?

Dürüstlüğü, adaleti, sabrı ilişkilerimizin mihveri yapmak, gökdelenler inşa etmekten, şirketler kurup yönetmekten daha mı zor? Saygıyı, nezaketi, merhameti, paylaşmayı hayatımıza hakim kılmak, hayal ötesi buluşlara imza atmaktan, uzayın derinliklerinde incelemeler yapmaktan daha mı külfetli?

Kin ve nefret duygularını, hırs ve intikam arzularını parçalamak, atomu parçacıklara ayırmaktan daha fazla mı çaba gerektiriyor? Yüreklerde sevgi, muhabbet, şefkat üretmek, kocaman fabrikalar kurup silah üretmekten daha mı masraflı ve zahmetli?

Kıymetli Kardeşlerim!

Efendimiz (s.a.s)’in Ensar ve Muhacir arasında tesis ettiği destansı kardeşlik hala diriliğini zihinlerimizde muhafaza etmektedir. Bu kardeşlik sevgi, saygı, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma ve özveri temellidir.

Geliniz, Efendimizin sahip olduğu ve ümmetine öğrettiği bu kardeşlik ve birlikte yaşama ahlakını hayatımıza ne kadar yansıtabildiğimizi hep birlikte sorgulayalım:

Rahmet Elçisi (s.a.s), “Mümin, cana yakın kimsedir. İnsanlarla dostluk kurmayan, kendisiyle dostluk kurulamayan kimsede hayır yoktur.”[2] buyuruyor. Peki bugün bizler, hiçbir kaygı gütmeksizin sevgi ve muhabbetle gönüllerimizi birbirimize açabiliyor muyuz?  Aramızdaki kardeşlik bağlarına sımsıkı tutunabiliyor muyuz?

Efendimiz (s.a.s), kardeşimize tebessüm etmemizin dahi sadaka olduğunu[3] haber veriyor. Peki, bunu ne kadar yerine getirebiliyoruz? Yoksa ihtiraslarımızı önceleyerek hem kendimizi hem kardeşlerimizi böylesi bir güzellikten mahrum mu bırakıyoruz?

Allah Resûlü (s.a.s), “Allah için size sığınan kimseye sığınak olun. Allah için isteyen kimseye verin. Sizi davet edenin davetine icabet edin. Size bir iyilik yapana karşılığını verin.”[4] buyuruyor. Peki, zorda, darda kalanlara yalnızca Rabbimizin rızasını umarak yardım elimizi uzatabiliyor muyuz? Yoksa her bir yetimi, öksüzü, sahipsizi, yoksulu rahatımızı kaçıran bir yük olarak mı görüyoruz?

Kardeşlerim!

“Kendinizi beğenip temize çıkarmayın. Kimin takva üzere olduğunu O çok iyi bilir.”[5] ayeti gereğince kendimizi hesaba çekip eksiklerimizi telafi etmeye mi çalışıyoruz? Yoksa hata ve kusurlarımızı görmezden gelip, kalpler kırıp, onurlar mı çiğniyoruz?

Aile ve akraba münasebetlerimizde, komşuluk ilişkilerimizde, arkadaşlıklarımızda, işyerlerimizde, trafikte, çarşıda, pazarda, ticaretimizde, kısacası günlük hayatın akışı içinde, çoğu zaman öfkemize yenik mi düşüyoruz?

Kardeşlerim!

Önümüzdeki hafta farklı bir maneviyat iklimi olan üç aylara gireceğiz. Gelecek Perşembeyi Cumaya bağlayan gece Regaip kandilini idrak edeceğiz. Regaip kandili vesilesiyle, kardeşlerimize olan rağbetimizi, sevgi ve muhabbetimizi, sadakatimizi bir kez daha gözden geçirelim. Beraberce huzur içinde yaşayabilmek adına saygı, hoşgörü, merhamet ve adalet başta olmak üzere ahlakî erdemleri hayatımıza hâkim kılmak için gayret gösterelim. Kendimize nasıl muamele edilmesini istiyorsak başkalarına da öyle muamele edelim.

Unutmayalım ki; dünya bize, biz birbirimize emanetiz!



[1] Mâide, 5/48.

[2] İbn Hanbel, II, 40.

[3] Tirmizi, Birr ve Sıla, 36.

[4] Ebû Dâvûd, Zekât, 38.

[5] Necm, 53/32.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Yazar Kadir Hatipoglu - Nisan 15 2015 18:38:16 3457 Okunma · Yazdır
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.26 saniye 14,845,181 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024