Tertemiz bir fıtratla gözlerini dünyaya açan yavrularımız, Yüce Rabbimizin bizlere nadide birer emanetidir. Hayatımızdaki en sevimli nimet, yuvamızdaki en değerli ziynettir. Ömrümüzün bereketi, yüreğimizin neşesidir.
Yüce dinimiz İslam’da imanın, ibadetin, güzel davranışların kabulü halis niyet ve samimiyete bağlıdır. Niyet her işin başı, kulluğun sırrıdır. Cenab-ı Hakkın rızasını kazanma arzusudur. Samimiyet ise inancın ve amelin yalnızca Allah’a has kılınmasıdır. İnsanın içiyle dışının, kalbiyle halinin bir olmasıdır.
Bir sahabi, Peygamber Efendimizin yanına gelerek ona şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resûlü, bana İslâm ile ilgili öyle bir nasihat ver ki, bu konuda başka kimseye soru sorma ihtiyacım kalmasın.” Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurdu: “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol”