AKİKA.. 2
Akikâ'mn
Hükmü. 2
Akika
Kurbanını Kesme Zamanı 2
Erkek ve Kız
Çocuğu İçin Kesilecek Akika Kurbanı 2
Kesilecek
Akika'nın Sayısı, Çocukların
Sayısına Bağlıdır 3
Akika'nın
Şartları 3
Akika
Kurbanı ile Diğer Kurbanlar
Arasındaki Farklar 3
Çocuğa Yedinci
Gün İsim Vermek, Saçlarını Keserek Saçları Ağırlığınca Altın
veya Gümüş Vermek. 3
Çocuğun
Kulağına Ezan Okumak. 4
Çocuğun
Tahnik Edilmesi 4
Çocuğu
Sünnet Ettirmek. 4
Sünnet
Ettirmenin (=Hitan'ın) Hükmü. 4
Sünnetin
(»Hitan'ın) Meşruiyetinin Delili 4
Sünnet'in
(«Hitan'ın) Zamanı 4
Sünnet'in
(=Hitan'ın) Meşruiyetinin Hikmeti 5
Doğan
Çocuktan Ötürü Anne
ve Babasına Gözaydınlığı Dilemek. 5
Akika'mn lügat
mânâsı, kesmek, parçalamak
demektir. Çocuk doğduğunda saçlarının
kesilmesine de akika denilmiştir. Akika ıstılahı mânâda, doğan
çocuğun saçlarının kesildiği
anda kurban edilen hayvana verilen isimdir. Buna akika
isminin verilmesinin sebebi, onun kesilip parçalanmasıdır. Akika'ya, Nuseyke
veya Zubeyha demek de müstehabdır. Akikâ'mn meşru olduğunun delili, şu
hadîstir:
Hz. Peygamber'e, akika
hakkında sorulduğunda, Hz. Peygamber akika kelimesini sevmediğini
belirtircesine şöyle demiştir:
Allah Teâlâ akika'yı
sevmez. Kimin bir çocuğu olur da onun namına kurban kesmek isterse kessin;
oğlan çocuğu için iki koyun, kız çocuğu için de bir koyun kessin!
Bu hadîsten
anlaşıldığına göre Hz. Peygamber akika isminden hoşlanmamıştır. Yoksa akikâ'mn
bizzat kendisini reddetmiş değildir.
Akika, müekked bir
sünnet'tir. Akika'nın müstehab olmasının delili, Hz. Peygamber'in ve ashabının
fiilleridir. Selman b. Amr, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet
etmektedir:
Doğan erkek çocuk için
akika vardır. Bu bakımdan onun için bir kurban kesin ve saçlarını traş edin.
Hiçbir âlim akika
kurbanının vacib olduğunu söylememiştir. Çünkü o, suç ve nezr olmaksızın
kesilen bir kurbandır. Şu hadîs de akika'nın kurban gibi vacib olmadığına
delâlet etmektedir:
Dünyaya bir çocuğu
gelen kimse, onun için kurban kesmek isterse kessin.
Çocuk, anne karnından
çıktıktan sonra buluğ çağına gelinceye kadar akika kurbanı kesilebilir. Çocuk
baliğ olduktan sonra, babasına akika kurbanı kesmek müstehab olmaktan çıkar. Bu
durumda çocuğun kendisinin akika kurbanı kesmesi daha iyidir. Fakat çocuğun
doğumunun birinci gününde akika kurbanı kesmek sünnettir.
Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur:
Her çocuk akikasma
rehinlenmiştir. Yedinci gün çocuk namına (akika) kurbanı kesilir. Saçı
kırpılır, adı konur.
Akika'nın Teşri
Kılınmasının Hikmeti Akika'nın
hikmet ve faydalarını söyle sıralayabiliriz:
1. Çocuk dünyaya geldiğinde anne ve babası Allah'ın
bu,ihsanından ötürü sevinirler. Bu nedenle Allah'ın ihsanına karşılık olarak
O'na şükür ve hamdederler.
Eğer şükrederseniz
sizin için ona razı olur.
(Zümer/7) • -
Eğer şükrederseniz
elbette size (nimetimi) artıracağım. (İbrahim/7)
Mal ve oğullar dünya
hayatının zînetidir. (Kehf/46)
Kadınlardan,
oğullardan yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşlerden, salma ve güzel
atlardan, hayvanlardan ve ekinlerden meydana gelen arzulara karşı aşın sevgi
beslemek insanlara güzel gösterilmiştir. (Âlu İmran/14)
2. Çocuğun nesebinin ilan edilip yayılması ve
hakkında çirkin şeyler söylenmemesine vesile olur.
3. Cimriliğe mâni olarak cömertliği artırmaya
vesile olur.
Nefisler ise
kıskançlıktan aynlmaz kılınmışlardır.
(Nisa/128)
Kim nefsinin hırsından
ve cimriliğinden korunursa, işte kurtulanlar onlardır.
(Haşr/9) . ' ' '
4. Ailesinin, akrabalarının, dostlarının ve
fakirlerin gönlünü fethetmeye vesile olur.
Ayrıca onların bu
yemek ve toplantıya gelmelerine, aralarında sevgi ve muhabbete vesile olur.
Zaten İslâm da sevgi, muhabbet ve yardımlaşma dinidir.
Erkek çocuğu için de
kız çocuğu için de birer koyun kesmek sünnettir. Hz. Ali'den şöyle rivayet edilmiştir:
'Hz. Peygamber, Hasan İçin bir koyun kesti'.
Fakat akika kurbanında
efdal olan, erkek çocuk için iki, kız çocuğu için bir koyun kesmektir. Hz.
Aişe'den şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber, erkek" çocuğu için
iki koyun, kız çocuğu içinse bir koyun kesmemizi emretti".
İki veya üç çocuk için
bir koyun kesmek Sünnet'e uymak için yeterli değildir. Sünnet olan, her çocuk
için bir koyun kesmektir; yani bir çocuk için bir koyun, iki çocuk için iki
koyun, üç çocuk için de üç. koyun kesmek gerekir. İkiz olarak dünyaya gelen
çocukların herbiri için de birer koyun kesmek gerekir.
İbn Abbas'tan şöyle
rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber, Hasan ve Hüseyin için birer koçu akika
kurbanı olarak kesti",
Akika'nın yeterli
olabilmesi için kurbanlarda şart olanlar -cins, yaş, eksiklik meydana getiren
kusurlardan salim olması gibi- Akika'da da şart koşulmuştur. Çünkü akika ile
kurban arasında her ikisinin de mendub olması bakımından benzerlik vardır.
Berâ b. Âzib'den
rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Şu dört hayvanı kurban
etmek caiz değildir; körlüğü açık olan kör hayvanı, hastalığı açık olan hasta
hayvanı, topallaması devam ettiği '
sürece topal hayvanı ve iliği kalmayacak kadar kırılmış hayvanı.
Etin eksikliği ve
hayvanın semiz olmaması hususunda etki yapan şeyler bu sayılanlara kıyas
edilmiştir.
Akika hakkındaki
şartların kurbanlar hakkındaki şartlarla aynı olduğunu söylediğimizde, bu
sözden Akika'nın her bakımdan kurban'a benzediği şeklinde yanlış bir mânânın
anlaşılma ihtimali vardır. Oysa Akika ile Kurban arasında birtakım farklılıklar
vardır. Akika'nın kurbanlardan ayrıldığı hususları şöyle sıralayabiliriz:
1.
Akika'nın, diğer velime yemekleri gibi pişmiş olarak sadaka verilmesi
sünnettir.
Akika, bu hususta
diğer kurbanlardan ayrılır. Çocuğun ahlâkı güzel olsun diye akika'yı tatlı
birşeyle pişirmek müstehabdır. En efdali, akika'nın etini ve suyunu fakirlere
dağıtmaktır. Akikanın etini yemek ve dağıtmak da müstehabdır.
2. Akika'nın herhangibir kemiğini -mümkünse-
kırmamak sünnettir.
Her kemik, mafsalından
kesilmelidir. Bunun amacı, çocuğun da azalarının böyle sağlam kalmasıdır.
3. Çocuğun ebeliğini yapan kadına, akika
kurbanının bir budunu çiğ olarak vermek müstehabdır. Çünkü Hz. Fatıma, Hz.
Peygarnber'in emriyle böyle yapmıştır.
Çocuğun doğumunun
yedinci gününde isim vermek sünnettir. Ayrıca güzel bir isim vermek de
sünnettir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Sizler, kıyamet
gününde kendi isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyle
ise isimlerinizi güzeüeştirin.
İsimleriniz içerisinde
Allah'a en sevimli
olanı Abdullah ve Abdur rahman'dır.
Erkek veya kız
çocuğunun doğumunun yedinci gününde akika'sı kesildikten ve saçları kesilip
tartıldıktan sonra, onların ağırlığınca altın veya gümüşü sadaka olarak vermek
sünnettir. Hasan doğduğunda I İz. Peygamber, I iz. Fatıma'ya şöyle buyurmuştur:
Hasan(ın doğumu) için
bir koyun kurBan kes ve ey Fatıma, Hasan1 in saçını traş et ve ağırlığınca
gümüş tasadduk et
Uz. Ali diyor ki:
'Bunun üzerine Falıma, (kesilen) saçı tarttı. Saçın ağırlığı 1 dirhem veya 1
dirhemden biraz eksikti'.
Çocuğun kulağına
giren ilk sesin,
tevhid sesi olması
için sağ kulağına ezan okumak
sünnettir. Sol kulağına da kamet okunmalıdır. Ebu Râfi'den şöyle rivayet
edilmiştir: "Ali'nin oğlu Hasan, Fatıma'dan doğduğu zaman Hz. Peygamber'in, onun kulağına namaz
ezanı gibi ezan okuduğunu gördüm".
İsLer kız, ister erkek
çocuğu olsun, bir hurma ile tahnik edilmesi müstehabdır. Tahnik etmek,
çiğnenmiş bir hurmayı çocuğun damaklarına ve ağzının diğer taraflarına sürerek
ovmaktır. Eğer hurma yoksa, tatlı olan başka birşeyle tahnik etmek müstehabdır.
Bunun delili, Enes b.
Mâlik'ten rivayet edilen şu hadîstir: "Ben, Ebu Talha el-Ensarî'nin oğlu
(üvey kardeşim) Abdullah doğduğu zaman onu ITz. Peygamber'in yanına götürdüm.
Rasûluliah'ı bir aba içinde kendisine ait olan bir deveye katran sürer halde
buldum. Bana 'Yanında hurma var mı?' diye sordu. Ben de 'Evet' diyerek
kendisine birkaç tane hurma uzattım. Rasûlullah bu hurmaları kendi ağzına attı
ve onları iyice çiğnedi. Sonra çocuğun ağzını açtı, ağzındaki ezilmiş hurmayı
çocuğun ağzına bıraktı. Bunun üzerine çocuk, dili ile ağzındaki şeyi arayıp yalanmaya
başladı. Rasûlullah da 'Hurma, Ensar'ın sevgilisidir' dedi ve çocuğa Abdullah
ismini verdi".
Ebu Musa da şöyle
rivayet etmektedir: "Bir oğlum doğdu. Ben hemen onu alıp Hz. Peygambcr'e
götürdüm. Uz. Peygamber, oğluma İbrahim adını verdi ve hurmayı" çiğneyip
onun damağına çaldı".
I iz. Aişe'den de
şöyle rivayet edilmiştir: "Rasûlullah'a küçük çocuklar getirilirdi ve o da
onların damaklarını oyar, kendilerine bereket ve saadet duasında
bulunurdu".
Zikredilen hadîslere
binaen âlimler, yeni doğan çocuğu salah ve takva sahiplerine götürüp dua ve
lahnik etürmenin müstehab olduğunu söylemişlerdir.
Sünnet ameliyesine ve
bu ameliyenin yapıldığı yere hitan denir. Erkek çocuğun sünneti, tenasül
uzvunun başını kapatan ve adına haşefe denilen deri kesilerek gerçekleştirilir.
İmam Şafii'ye göre
erkek ve kız çocukları sünnet ettirmek vacibdir. Erkeklerin.sünneti, tenasül
uzvunun başını kapatan ve haşefe denilen deriyi kesmektir. Kız çocuklarının
sünneti ise, ferc'in üst tarafında bulunan derinin bir parçasını kesmektir.
Bazı âlimler, sünnetin, erkekler için vacib olduğunu, fakat kızlar için vacib
olmadığını söylemişlerdir.
Sünnetin vacib
olduğunun delili, şu hadîstir:
fıtrat beştir (beş şey
fıtrattandır): sünnet olmak, etek traşı yapmak, tırnakları kesmek, koltuk altı
kıllarını kesmek ve bıyıkları kısaltmak.
Hadîste geçen fttral
kelimesi, hilkat demektir. Fıtrat'tan maksat, peygamberlerin güzel görüp
yaptığı, şeriatların ittifakla kabul ettiği eskiden beri süregelen sünnettir.
Sünnet vacib olmakla
beraber çocukken yapılması şart değildir. Büyüdükten sonra da sünnet
olunabilir. Fakat çocuğun velisinin, onu doğumunun yedinci gününde sünnet
ettirmesi sünnettir. Ancak çocuk sünnete dayanabilecek durumdaysa veya hasla
değilse böyledir. Araplar, İslâm'dan önce de ataları I iz. İbrahim'in sünnetine
Lâbİ olarak çocuklarını sünnet ettirirlerdi.
Sünnetin hikmeti,
taharet ve nezafeti en güzel şekilde tahakkuk ettirmesidir. Çünkü tenasül
uzvunun başında bulunan ve haşefe denilen deri temizliğe engel olur. Bedenin
temiz olmasında, iç temizliğine delil vardır^
Allah çok tevbe
edenleri sever ve çok temizlenenleri de sever. (Bakara/222)
Şüphe yok ki tevbe,
baünî kusur ve günahlardan temizlenmenin şiarı ve alâmetidir.
Doğan erkek
çocuğu için erkeklerin, doğan kız
çocuğu, için de
kadınların, çocuğun
anne ve babasına gözaydınlığı dilemeleri sünnettir.
Erkekler, çocuğun
babasına 'Allah, ihsan ettiği bu çocukta senin için bereket kılsın ve seni
Allah'ın ihsanına şükreden kullarından" eylesin. Buluğ çağma yetişsin.
Çocuktan ötürü Allah sana nzık versin' demelidir.
Babanın da onlara
şöyle demesi müstehabdır: 'Allah sizin için de bereket kılsın ve sevabınızı
artırsın'.
Kadmlar da çocuğun
annesine, erkeklerin çocuğun babasına söylediklerini söylemeli, çocuğun annesi
de kocasının erkeklere söylediklerini söylemelidir.
Allah hakikati daha.
iyi bilir.