EZAN VE KAMET. 2
Ezan. 2
Ezan'ın Hükmü. 2
Ezan'ın
Meşru Kılınmasının Delili 2
Ezan'ın
Meşru Kılınması 2
Ezan'ın
Sıhhatinin Şartları 2
Ezan'ın
Sünnetleri 3
İkâmet (Kamet) 4
Kâmet'in Şartlan. 5
Farz Olmayan Namazlar İçin Çağrı Yapılması 5
Ezan, özel bir
zikirdir, İslâm onu, farz namazların vaktinin girdiğini ilan etmek ve
müslümanları namaza davet etmek için meşru kılmıştır.
Ezan, vaktinde kılınan
namaz için de kazaya kalan namaz için de sünnettir. Ezan, cemaat için sünnet-i
kifaye, fert için sünnet-i ayn'dır. Cemaatten birinin ezan okuması diğerleri
için de yeterlidir. Fakat tek başına namaz kılan kimse ezan okumazsa, sünneti
yerine getirmemiş olur. İslâm'ın alâmetlerinden biri olması itibariyle ezanın
önemi çok büyüktür.
Ezan'ın meşru
olmasının delili, Kur'an ve Sünnet'tir. Kur'an'dan delili şu ayettir:
Ey iman edenler! Cuma
günü namaza (ezan ile) çağrıldığınız zaman hemen Allah'ı anmaya (Cuma'yı
kılmaya) koşun ve alışverişi bırakın.
(Cuma/9)
Sünnet'ten delili ise
şu hadîstir:
Namaz vakti geldiğinde
içinizden biri size ezan okusun. Sonra en büyüğünüz size imamlık yapsın.
Ezan, hicretin ilk
senesinde meşru kılınmıştır. İbn Ömer şöyle demektedir: "Müslümanlar
Medine'ye geldikleri zaman toplanıp namaz
vakitlerini
gözetlerlerdi. O zaman namaz için çağrı yapılmıyordu. Birgün bu hususta
konuştular. Bazıları 'Hristiyanlann çanı gibi bir çan edinelim' derken,
bazıları da 'Yahudilerin borusu gibi bir boru edinelim' dediler Hz. Ömer 'Halkı
namaza çağırmak için neden bir adam göndermiyorsunuz?' dedi. Hz. Peygamber 'Ey
Bilal! Kalk, namaz için nida et (ezan oku)' dedi".
Ezan'ın lafızları
şöyledir:
Allahu ekber, Allahu
ekber, Allahu ekber, Allahu ekber Eşhedu enlâ ilahe illallah, eşhedu enlâ ilahe
illallah
Eşhedu enne Muhammeden
Rasûlullah, eşhedu enne Muhammeden Rasûllullah
Hayye ala's-saîât,
hayye ala's-salât
Hayye ale'l-felah,
hayye ale'l-felah
Allahu ekber, Allahu
ekber
Lâ ilahe illallah
Allah herşeyden
yücedir, Allah herşeyden yücedir.
Allah herşeyden
yücedir, Allah herşeyden yücedir.
Şahitlik ederim ki
Allah'tan başka ilah yoktur. Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur.
Şahitlik ederim ki
Muhammed, Allah'ın Rasûlüdür. Şahitlik ederim ki Muhammed, Allah'ın Rasûlüdür.
Haydi namaza, haydi
namaza
Haydi felaha, haydi
felaha
Allah herşeyden yücedir,
Allah herşeyden yücedir.
Allah'tan başka ilah
yoktur.
Sabah namazı için ezan
okunurken hayye ale'l-felah ibaresinden sonra iki defa essalâtu hayrun
min'en-nevm (=namaz uykudan hayırlıdır) denir. Bu ibare de
Buharı, Müslim ve diğer muhaddislerin sahih olarak rivayet ettikleri hadîslerle
sabit olmuştur.
1. Müslüman olmak.
Kâfir'in ezanı sahih
olmaz. Çünkü kâfir ibadet ehli değildir.
2. Temyiz
sahibi olmak.
Mümeyyiz olmayan
çocuğun ezanı sahih olmaz. Çünkü çocuk ibadet ehli değildir, vakti tesbit etme
ehliyeti de yoktur.
3. Erkek olmak.
Kadının, erkekler için
ezan okuması ve erkeklere imamlık yapması sahih değildir.
4. Ezan'ı tertibe riayet ederek okumak.
Ezan'ı, Hz. Peygamber
ve ashabına tâbi olmak için tertibe riayet ederek okumak şarttır. Tertipli
okumayı terketmek ezan'ı, ilan olmaktan çıkarır.
5. Ezan
lafızlarını peşpeşe okumak.
Ezan lafızları
arasında büyük bir fasıla olmamalıdır; zira bu, ezan'ın sahih olmasını
engeller.
6. Ezan, cemaat için okunuyorsa sesi yükseltmek.
Münferid olarak ezan
okunuyorsa, cemaati olmayan bir mescidde de olsa sesi yükseltmek sünnettir.
Cemaatle namaz kılınmış olan mescidde kendisi için ezan okuyorsa, insanların
başka bir namaz'ın vaktinin girdiğini sanmamaları için kişinin sesini kısması
sünnettir. Hz. Peygamber, Ebu Said el-Hudrî'ye şöyle demiştir:
Ben, senin koyunları
ve çölü sevdiğini görüyorum. Sen koyunlarının içinde veya çölde olduğunda namaz
için ezan okuduğun zaman sesini yükselt. Çünkü müezzinin sesinin ulaştığı
insanlar, cinler ve herşey kıyamet günü onun için şahitlik yaparlar.
Kadınların cemaatle
kıldıkları namaz için ezan okumaları mendub değildir. Çünkü onların seslerini
yükseltmelerinde fitne sözkonusudur. Kadınlar için mendub olan sadece kamet
getirmeleridir. Çünkü kamet cemaatin canlanmasına vesile olur. Kâmet'te ezan'da
olduğu gibi sesin yükseltilmesi sözkonusu değildir.
7. Namaz
vaktinin girmesini beklemek. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Namaz vakti girdiğinde
içinizden biri size ezan okusun.
Namaz, ancak vaktin
girmesiyle kılmabilir. Ezan da vaktin girdiğini ilan etmektir. Bu nedenle vakit
girmeden okunan ezan'ın sahih olmadığında âlimler ittifak etmişlerdir. Ancak
sabah namazı bundan hariçtir; sabah namazı için gece yarısından itibaren ezan
okunabilir. Bunun nedeni ileride izah edilecektir.
1. Müezzin'in kıbleye dönmesi.
Çünkü selef ve
haleften nakledildiğine göre kıble yönlerin en şerefi isidir.
2. Müezzin'in, küçük ve büyük hadesten
(abdestsizlik ve cünüp-lükten) temiz olması.
Abdestsiz bir kimsenin
ezan okuması tenzihen mekruhtur. Cünüb bir kimsenin ezan okuması ise tahrimen
mekruhtur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Taharetsizken
(abdestsizken), aziz ve celil olan Allah'ı anmayı hoş görmüyorum.
3. Ezan'ı
ayakta, okumak.
Çünkü Hz. Peygamber
'Ey Bilal! Kalk, namaz için nida et (ezan oku)' buyurmuştur.
4. Hayye ale's-salat derken -göğsünü kıbleden
çevirmeden- başını sağa, hayye ale'l-fclah derken de başını sola çevirmek.
Ebu Cuheyfe şöyle
diyor: "Bilal'ın hayye ale's-salât ve hayye ale'l-felah derken başını
sağa ve sola çevirdiğini gördüm".
5. Ezan
lafızlarını tertil ile (ağır ağır) okumak.
Çünkü ezan, meydanda
olmayan (işinde-gücünde olan) insanlara namaz. vaktini ilan etmektir. Tertil
ile okumak, ilanın daha iyi duyulmasını sağlar.
6. Ezan'da
tercî yapmak.
Bu, Ebu Mahzûre'den
rivayet edilen bir hadîsle sabit olmuştur.
7. Sabah
ezanında tesvib yapmak.
Tesvib, hayye ale'l-felah
dedikten sonra iki defa es-salâtu hayrun min'en-nevm (namaz uykudan hayırlıdır)
demektir. Çünkü bu husus hadîsle sabit olmuştur.
8. Müezzin'in güzel ve'gür sesli olması.
Böylece ezan'ı
dinleyenlerin kalbi incelir ve ona icabet etmeye meyleder. Ezan't rüyasında
gören Abdullah b. Zeyd'e, Hz. Peygamber şöyle demiştir:
Bilal ile kalk ve
rüyanda gördüklerini Bilal'e öğret de o okusun. Çünkü onun sesi senden daha
gürdür.
9.
Müezzin'in, halk arasında ahlakıyla ve adaletiyle tanınan bir kişi olması.
Böyle olan müezzin'in
çağrısına halk daha kolay icabet eder. Zira fâsık bir kimsenin çağrısına icabet
edilmez.
Ayrıca ezan'da sesi
uzatıp teganni yapmak mekruhtur. 11. Sabah ezanını iki müezzin'in okuması.
Müezzinlerden biri
fecr'den önce, diğeri de fecr'den sonra ezan okumalıdır. Bunun delili şu
hadîstir:
Bilal ezan'ı
erken okuyor. Siz İbn
Ümmi Mektum'un ezanını işitinceye kadar (sahurda) yeyip-içiniz.
12. Ezan'ı duyan
kimsenin susup müezzin'in söylediklerini tekrar etmesi sünnettir.
Siz ezan'ı işittiğiniz
zaman müezzin'in söylediklerini aynen tekrar edin.
Ancak müezzin hayye
ale's-salât dediği zaman dinleyenler lâ havle vela kuvvete illâ bitlah
(ibadetlere yöneliş, günahlardan dönüş ancak Allah'ın yardımı iledir)
demelidirler. Bunun delili şu hadîslerdir:
Müezzin hayye
ale's-salât ve hayye ale'l-felah dediğinde dinleyenler lâ havle vela kuvvete
illâ biilah demelidir.
Hadîsin sonunda şöyle
denmiştir:
Kim bunu
kalbinden,söylerse cennet'e girer.
13. Ezan'dan
sonra dua etmek ve Hz. Peygamber'e salâvat getirmek.
Hem müezzin, hem de
ezanı duyanlar için, ezan bittikten sonra Hz. Peygamber'e salâvat getirip Hz.
Peygamber'den varid olan dua'yı okumak sünnettir. Hz. Peygamber şöyle
buyurmuştur:
Müezzin'in
ezanım-işittiğiniz zaman siz de onun söylediklerini tekrar edin. Sonra bana
salât ve selâm okuyun. Çünkü her kim bana bir salât okursa, bundan dolayı Allah
ona on salât getirir. Sonra Allah'tan benim için vesile'yi isteyin. Vesile,
cennet'te bir derecedir ki o, Allah'ın kullarından yalnız birine nasip olacaktır.
Umarım ki o kul ben olayım. Kim benim için Allah'tan vesile'yi isterse ona
şefaat vâsıl olacaktır.
Kim ezanı işittiği
zaman 'Ey Allahım! Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın rabbi!
Muhammed'e vesîle'yi ve fazileti ihsan et, bir de onu kendisine va'dettiğin
Makam-ı Mahmud'a ulaştır' derse kıyamet günü benim şefaatim ona vacib olur.
Tam davetten maksat,
tağyir ve tebdili kabul etmeyen tevhid'in davetidir. Fazilet, ahlâkların
tümünden üstün olan bir mertebedir. Makam-ı Mahmud ise, herkesin sahibini
övdüğü makamdır. Allah'ın va'dinden maksat, 'Rabbiniri seni övgüye değer bir
makama (Makam-ı Mahmud'a) göndermesi umulur' (İsra/79) ayetidir.
Müezzin, Hz.
Peygamber'e salât ve selâmı ezan sesinden biraz daha yüksek sesle ve -ezan'dan
sanılmaması için- ezandan ayrı olarak okumalıdır.
İkâmet, ezan'm
aynısıdır. Ancak aşağıda zikredeceğimiz bazı hususlarda ezan'dan ayrılır.
1. Ezan
ikişer ikişer, kamet ise teker teker okunur. Bunun delili, Enes'ten rivayet
edilen şu hadîstir:
Bilal'e, ezan
lafızlarını ikişer ikişer, kamet lafızlarını da birer birer söylemesi
emrolundu. Yalnız kad kâmeti'ş-salât lafzı hariçtir ki onu iki defa söylemesi
emredildi.
Kâmet'in tam lafzı
şöyledir:
Allahu ekber, Allahu
ekber
Eşhedu enlâ ilahe
illallah
Eşhedu enne
Muhamnıeden rasûlullah
Hayye ale's-salât
Hayye ale'l-felah
Kad kâmeti's-salât,
kad kâmeti's-salât . .
Allahu ekber, Allahu
ekber
Lâilaheillallah
Allah herşeyden
yücedir, Allah herşeyden yücedir.
Şehadet ederim ki
Allah'tan başka ilah yoktur.
Şehadet ederim ki
Muhammed, Allah'ın rasûlüdür.
Haydi namaza;
Haydi felaha
Namaz başladı, namaz
başladı Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilah
yoktur.
Kâmet'in lafızları
Buharı, Müslim ve diğer muhaddislerin rivayet ettikleri sahih hadîslerle sabit
olmuştur.
2. Kâmet'i, ezan'ın aksine süratle okumak
vacibdir.
Çünkü ezan hazırda
olmayanları namaza davet etmek içindir. Onun için de ağır ağır ve yüksek sesle
okunması, insanların işitmesi açısından daha uygundur. Kamet ise hazır olan
kimseler için olduğundan dolayı süratle okunması gerekir.
3. Kaza borcu olan kimse, onları kaza etmek
istediğinde sadece ilk namaz için ezan okumalı, ondan sonraki her namaz için
kamet getirmelidir.
Bunun delili de Hz.
Peygamber'in Müzdelife'de akşam ve yatsı namazlarını birleştirip namazı bir ezan
ve iki kamet ile kılmasıdır.
Kâmet'in şartlan da
ezan'ın şartlarının aynısıdır. Kâmet'in
Sünnetleri
Kâmet'in sünnetleri,
ezan'ın sünnetlerinin aynısıdır.
Ancak müezzin'in kamet getirmesi
müstehab'dır. Kâmet'i işiten bir kimse
'Ekamehallahu ve edameha
(Allah bunu kaim
ve daim kılsın)' demelidir.
Ezan ve kamet farz
namazlarda müekked sünnetlerdendir. Farz olmayan ve cemaatle kılınan Bayram
namazları, güneş ve ay tutulması esnasında kılınan namazlar ve cenaze namazı
gibi namazlarda ezan ve kamet sünnet değildir. Ancak es-salâtu camiatun (namaz
toplayıcıdır) demek sünnettir.
Abdullah b. Amr b.
As'tan şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber zamanında güneş
tutulduğunda es-salâtu camiatun diye namaz için çağrı yapıldı".
Cemaatle kılınması
meşru olan diğer sünnetler de güneş tutulduğunda kılınan namaza kıyas
edilmektedir.