Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Büyük Şafii Fıkhı

SULAR.. 2

Suların Kısımları 2

Temiz ve Temizleyici Olan Su. 2

Necis Olan Su. 3

Suyun Dört Kısmından Temizliğe Elverişli  Olanı 3


SULAR

 

Suların Kısımları

 

Sular.dört kısma ayrılır:

1.  Temiz ve temizleyici olan sular.

2.  Temiz ve temizleyici olmakla beraber kullanılması mekruh olan sular.

3.  Temiz olduğu halde temizleyici olmayan sular.

4.  Necis olan sular.

 

Temiz ve Temizleyici Olan Su

 

Bu su mutlak (tabii) sudur kî Allah'ın yaratmış olduğu vasıf üzerin­dedir. Bu suyun, uzun zaman beklemesinden, topraktan veya uzun za­man durgun olarak durmasından ötürü oluşan yosundan dolayı değişmesi^ onu mutlak (tabii) su olmaktan çıkarmaz. Bulunduğu yerden veya aktığı mecradan dolayı değişmesi de onu mutlak (tabii) su olmaktan çıkarmaz. Suyun kükürtlü bir araziden çıkması veya yatağında kükürtlü toprak bulunması suyun değişmesine sebep olur. Fakat bu değişmeden ötürü mutlak (tabii) su olmaktan çıkmaz. Çünkü suyu bunlardan korumak mümkün değildir.

Mutlak (tabii) suyun hem temiz, hem de temizleyici olduğuna şu hadîs delildir: Bir bedevî kalkıp mescide bevletti. Halk onu engellemek (veya dövmek) için kalktıklarında Hz. Peygamber onlara şöyle buyurdu:

Onun yakasını bırakın, o işini tamamladıktan sonra bir kova su dö­kün. Çünkü siz, zorlaştırıcı olarak değil, kolaylaştırıcı olarak gönde-rildiniz.[1]

Hz. Peygamber'in, sidik üzerine su dökülmesini emretmesi, suyun temizleyici olduğuna delâlet eder.

Temiz  ve Temizleyici  Olmakla  Beraber Kullanılması  Mek­ruh Olan Su

Güneş altında ısınan su temiz ve temizleyici olduğu halde kul­lanılması mekruhtur.  Ancak bu suyun mekruh olması şu üç şarta bağlıdır:

1. Arabistan gibi sıcak bir memlekette olması.

2.  Altın ve gümüşün dışında demirden, bakırdan veya çekiçle dövü-lebilen bir madenden olup suya etki eden bir kapta bulunması.

3.  Ölü veya diri insan bedeninde kullanılması veya at gibi alaca has­talığına maruz kalan bir hayvanın bedeninde kullanılmış olması.

İmam Şafii, Hz. Ömer'in bu tür bir su ile yıkanmayı mekruh görüp şöyle dediğini rivayet ediyor: 'Ben güneşte ısınmış suyun kullanılmasını tıp açısından mahzurlu buluyorum. Çünkü güneşte ısınan su, alaca has­talığına sebep olur'.

Bunun sebebi şudur: Şiddetli güneş, kapta yağımsı bir madde mey­dana getirir ve bu madde çözülüp su yüzüne çıkar. Eğer o madde ısındıktan sonra bedene değerse, zarar vermesi ve alaca hastalığına sebep olması mümkündür, (Bu, deride görülen bir hastalıktır).

Temiz  Olduğu  Halde Temizleyici Olmayan  Su Bu su iki kısma ayrılır:

1. Az olup abdest ve gusüî gibi farz olan taharette kullanılmış olan sudur. Bu tür suyun temiz olduğuna şu hadîs delildir. Cabir b. Abdullah şöyle anlatıyor:

Şiddetli hasta olmuş baygınlık geçiriyordum. Hz. Peygamber yanıma gelerek abdest aldığı suyunu üzerime döktü. [2]

Eğer abdestte kullanılan su temiz olmasaydı, Hz. Peygamber o suyu Cabir'in üzerine dökmezdi. Hz. Peygamber'in böyle yapması, bu tür su­yun temiz olduğuna delâlet eder. Bu suyun temizleyici olmamasının delili Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiği şu hadîstir:

Cünup olan kimse, akmayan durgun suda gusletmesin.[3]

Bu hadîsi Ebu Hüreyre'den dinleyenler 'Ey Ebu Hüreyre! O halde biz ne yapacağız?' dediler. Ebu Hüreyre şöyle dedi: 'Suyu avuçlarınızla alarak abdest alır veya gusledersiniz'.

Burada abdestin hükmü de guslün hükmü gibidir. Çünkü amaç iki­sinde de abdestsizliğin giderilmesidir. Bu hadîs, durgun suda yıkan­manın, o suyu temizleyici olmaktan çıkardığına delâlet eder. Eğer böyle olmasaydı, Hz. Peygamber bunu yasaklamazdı. Fakat bu yasak, az olan durgun sulara hamledilir. Çünkü bu konuda başka deliller vardır.

2. Mutlak (tabii) su olmakla beraber kendisine çay gibi temiz birşey katılırsa, o katılan şeyle su arasında bir münasebet de yoksa, sudan ayrılması da mümkün değilse ve artık o su kendisine mutlak (tabii) su demenin mümkün olamayacağı bir şekilde değişmişse, böyle bir su te­mizleyici olmaz. Eğer suya katılan temiz şey, suyun sıfatlarında (tadında, kokusunda, renginde) bir değişiklik meydana getirmiyorsa ve su ile arasında uygunluk da varsa, o zaman takdir edilir; eğer suyun tadı nar suyu gibi, rengi üzüm şırası gibi, kokusu lazen denilen madde gibi olursa bozulduğuna hükmedilir. Bu tür su temizdir, fakat temizleyici değildir.   Temizleyici   olmamasının   nedeni,   bu   durumda   ona   su denilememesidir. Zira Şârî temizliği suya bağlamıştır.

 

Necis Olan Su

 

Necis olan su, içine necaset düşen sudur. Bu da iki kısma ayrılır.

Birinci kısım, az olan sudur. Bu da iki kulle'den az olan sudur. Bu su necasetin düşmesiyle necis sayılır. Düşen necaset az olup suyun ren­ginde, kokusunda, tadında hiçbir değişiklik yapmasa dahi yine de necis olur. İki külle, Bağdad batmanıyla 500 batman sudur. Bugünkü ölçülerle 192,857 kilograma eşittir. Bugünkü metre ölçüsüyle uzunluğu, eni ve de­rinliği tam 1 zira ve 1 zira'nın 1/4'i kadardır. Hz. Peygamber'e, çölde bulunan, yırtıcı ve diğer hayvanların da ihtiyacını giderdiği su hakkında so­rulduğunda şöyle demiştir:

Su iki külle kadar olursa pislik taşımaz.[4]

Diğer bir rivayette ibare 'necis olmaz' şeklinde gelmiştir. Hadîsin mefhumundan, iki kulle'den az olan suyun hayvanların içmesiyle necis olacağı anlaşılır. İsterse hayvanların içmesiyle bozulmasın. Bunun doğruluğu Hz. Peygamber'in şu hadîsiyle sabittir.

Biriniz uykudan uyandığında, sakın elini üç kez yıkamadan önce su

kabına daldırmasın.  Çünkü  uyurken elinin nerede gecelediğini

bilmez.[5]

Görüldüğü gibi Hz. Peygamber, uykudan uyanan bir kimsenin elini yıkamadan önce su kabına sokmasını yasaklamıştır. Çünkü elin, görülme­yen bir necasetle pislenmiş olması mümkündür. Görülmeyen' necasetin suyun vasıflarını değiştirmediği malumdur. Eğer su, mücerred necasetle necis olmasaydı, Hz. Peygamber bunu yasaklamazdı.

İkinci kısım, iki külle veya daha fazla olan sudur. Bu su, sadece ne­casetin düşmesiyle necis olmaz. Ancak suya düşen necaset, suyun ren­ginden, kokusundan ve tadından birini değiştirirse necis olur. Bunun delili İcma'dır. İbn Münzir söyle der: 'Suyun içine az veya çok necaset düşüp de tadından, kokusundan ve renginden birini bozarsa, bu tür su­yun necis olduğunda âlimler icma etmiştir'.[6]

 

Suyun Dört Kısmından Temizliğe Elverişli  Olanı

 

Bilindiği gibi bu dört kısım suyun tamamı abdest almaya, necaseti gi­dermeye elverişli değildir. Taharete elverişli olan sadece birinci kısmıdır. İkinci kısım da bedende kullanıldığı takdirde temizliğe elverişlidir. Üçüncü kısım her ne kadar temiz ise de ancak yemekte ve içmekte kul-

Dördüncü kısım ise

 



[1] Buharî/217 ve diğer muhaddisler, (Ebu Hüreyre'den)

[2] Buharî/191; Müslim/l6l6

[3] Müslim/283 ve başka muhaddisler

 

[4] Tirmizî, Ebu Dâvud, Neseî, İbn Mâce, Ahmed b. Hanbel, (İbn Ömer'den)

[5] Müslim/278, (Ebu Hüreyre'den)

[6] İmam Nevevî, -Mecmû, 1/160

 

Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.01 saniye 14,840,408 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024