Namaz Ve Önemi
Gönderen Kadir Hatipoglu - Aralık 11 2019 04:00:00

                                                                                            Vaaz Resimleri: w.jpg

 

                                                          بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ 

 

     إِنَّ الصَّلاَةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَّوْقُوتًا                                             

 “Namaz belli vakitlerde mü’minlere farz kılındı.”Nisa 103

بُنِيَ الإِسْلامُ عَلى خَمْسٍ : شَهَادَةِ أَنْ لا إِلهَ إِلاَّ اللَّه ، وأَنَّ مُحمَّداً عَبْدُهُ ورسُولهُ ، وإِقامِ الصَّلاةِ ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ ، وحَجِّ البَيْتِ ، وَصَوْمِ رمضَان

"İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak."

وَأمراَهْلَكَ بِالصَّلاَةِ وَاصْطَبِرْعَلَيْهَا.

 “Ümmetine ve yakınlarına namazı emret. Kendin de o namaza sımsıkı sarıl veya namazı emretmede dirençli ve dayanıklı ol...” (20 Taha 132)

عَنِ بْنِ عُمَرَرضي اللهُ عَنْهُمَا قال: قال رسولُاللَّهِ:أمرتُ أن أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَشْهَدُ وا أن لاَإِلَهَ إلا اللَّهُ, وَأن مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّه,ِ وَيُقِيمُوا الصَّلاَةَ, وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ, فَإذا فَعَلُوا ذلِكَ, عَصَمُوا مِنِّي, دِمَاءَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ, إلابِحَقِّ الإسلام وَحِسَابُهُمْ عَلَى اللَّهِ .

Abdullah İbni Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Ben Allah’tan başka ilah bulunmadığına, Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet edip namazı dosdoğru kılıncaya, zekatı hakkıyla verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları takdirde kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. İslamın gerektiği haklardan olan had ve cezalar bunun dışındadır. Onların gizli hallerinin hesabı Allah’a aittir.” (Buhari, İman 17, Müslim, İman 32)

Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur, bizim Allah’a ihtiyacımız vardır.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُواْ رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

     “Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz. Umulur ki, korunmuş olursunuz.”  (Bakara suresi – 21. ayet)

    أنَّ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: قَالَ اللّهُ عَزَّ وَ جَلَّ: افْتَرَضْتُ عَلَى أُمَّتِكَ خَمْسَ صَلَوَاتٍ. وَعَهِدْتُ عِنْدِى عَهْداً أنَّهُ مَنْ حَافَظَ عَلَيْهِنَّ لِوَقْتِهِنَّ أدْخَلْتُهُ الْجَنَّةَ. وَمَنْ لَمْ يُحَافِظْ عَلَيْهِنَّ، فَلاَعَلَيْهِنَّ لَهُ عِنْدِي..

Ebu KatâdeİbnuRib'î anlatıyor: "Resûlullahs.a.s. buyurdular ki: "Allah-u Zülcelal hazretleri buyurdu ki: "Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve kim bunu vaktinde kılmaya devam ederse onu cennete koyacağım diye katımda ahidde bulundum. Kim de bunu vaktinde kılmaya devam etmezse katımda onun için hiçbir ahid yoktur."

وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ:

     “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”   (Hicr suresi – 99. ayet)

 

Bedenimizin temel gıda maddelerinden ekmeğe ve suya ihtiyacı ne kadarsa ruhumuzun da namaza olan ihtiyacı o kadardır.  

             Niçin Namaz kılmalıyız?

     1-Emre icabet için, görevimiz olduğu için

     2-Şükredenlerden olmak için;   

     3- Allah katında değer kazanmak için:

 “Dualarınız (ibadetiniz) da olmasaydı sizler ne işe yarardınız ki?” (25/Furkan,77).

    4-Ait olduğumuz makama bağlılığımızı ve sadakatimizi bildirmek için. 

     5-Kötülüklerden korunmak, Allah’ın güvencesinde kalmak, lütfundan  sürekli yararlanmak ve rahmetinden mahrum kalmamak için.

            NAMAZ

     (1)Namaz, mü’minin miracı, Rabbi ile mutat randevusu,

     (2)Özel dostun, özel davetine icabet,

     (3)Dinin direği, özel ve sosyal hayatın terazisi,

     (4)Allah Resulünden bize miras kalan en değerli hediye, miraç hediyesi

     (5)Kötülüklere karşı kalkan/zırh

            NAMAZ KILAN:

     (1)Rabbini över böylece övülenlerden olur.

     (2)Ruhunun muhtaç olduğu manevi gıdayı temin eder.

    (3)Kalbi temizlenir,manevi hastalıklarını tedavi eder ve kalbin en büyük arzusu ve en çok aradığı şey olan mutluluğa ulaşır.  Kişi abidlik makamına yükselir.

    (4)Namaz klanın,İşleri yolunda gider, kazancı bereketlenir, hayatı düzene girer.

    (5)Namaz ile kendimizi ve aile fertlerini günahlardan, her türlü tehlikeden ve yakıtı insanlar ve taşlar olan Cehennem azabından korur.

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ

Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir. Ankebut 45

     Nasıl namaz kılmalıyız?   

      1-Su ile bedenine, iyi niyet ile kalbine abdest aldır.

      2-Mümkün olduğu kadar cemaate devam etmeye çalış

      3-Yüksek huzurda olduğumuzun bilinçliyle hareket et.

      4-Namazı ihsan makamında/seviyesinde eda etmeye çalış.

.     İhsan; “Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmendir.  Sen her ne kadar Onu göremezsen de Onun seni gördüğünü bilmendir.” (Buhari,İman,48)  

     5-Bir borcu eda etme düşüncesiyle değil de miraç hediyesini özenle koruma hassasiyeti ile namaz kılmalıyız    Namaz kılan bir fert olmak yetmez, namaz kılan bir aile olmalıyız.

Aile fertlerine namazı emret.” (Taha,132)وَأمراَهْلَكَ بِالصَّلاَةِ  وَاصْطَبِرْعَلَيْهَا.   ayeti geldikten sonra Peygamberimiz (s.a.s) altı ay süre ile evli olan  kızı  Fatıma’nın  kapısına  giderek “es-salat,es-salat” diye seslenmiştir.

     NAMAZIN İNSAN İÇİN PEK ÇOK YARARLARI VARDIR.

1-) NAMAZ ALLAH’I HATIRLATIR: İnsan, başkasına el avuç açmadan muhtaç olmadan yaşamak için çalışmak zorundadır. 

إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَافَاعْبُدْنِي وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي:

     “Şüphesiz ben Allah’ım, benden başka ilah yoktur. Onun için bana ibadet et ve beni anmak (zikretmek ) için  namazı dosdoğru kıl”  (Taha suresi – 14. ayet)

رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءالزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْماً تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ

     “Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.”   (Nur suresi – 37. ayet)

فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ

O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.(Bakara, 2/152)

2-) NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR:

وَعَنْ مُعَاذ قال رسولُ اللَّهِ: أَلا أخْبِرُكَ بِرَأْسِ الأمْرِ، وَعَمُودِهِ، وَذِرْوةِ سَنَامِهِ قُلْتُ: بَلى يَارَسُولَ الله، قَالَ:  رَأْسُ الأمْرِالإسْلامُ، وَعمُودُهُ الصّلاةُ، وَذرْوَةُ سَنَامِهِ الجِهَادُ

Muazibni Cebel (r.a.)dan Rasulüllahs.a.s. şöyle dedi: "Sana bütün işlerin başını, ana direğini ve doruk noktasını bildireyim mi?" Ben de, "Evet, bildiriniz ya Rasulallah" dedim.

"- İşin başı İslam, yani herşeyiyle Allah'a teslim olmak" demektir.

"- Direği ise beş vakit namaza devam etmektir."

"- En yüce tarafı da cihaddır" buyurdu. Ondan sonra da,  (Tirmizi, İman, 8)

الصَّلاةُ عِمَادُ الدِّينِ

Efendimiz (a.s); "Namaz dinin direğidir." buyurdu. (Beyhaki, Sünen)

3-) NAMAZ ERİŞİLEN NİMETLERE KARŞI ALLAH’A BİR TEŞEKKÜRDÜR:      

لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ:

     “Eğer şükrederseniz, elbette (nimetlerimi) arttıracağım”    (İBRAHİM SURESİ – 7. AYET)

    عَنْ عَائِشَةَ رضي اللهُ عَنْهَا أن نَبِيَّ اللَّهِ   كان يَقُومُ مِنَ اللَّيْلِ حَتَّى تَتَفَطَّرَ قَدَمَاهُ, فَقُلْتُ لَهُ : لِمَ تَصْنَعُ هَذَا يَا رَسُولَ اللَّهِ, وَقَدْ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ؟ قال : أَفَلاَ أحب أن أكون عَبْدًا شَكُورًا .

Aişe (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre: Rasûlullah (s.a.s.) geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Bir seferinde ben O’na: Niçin böyle yapıyorsun? Halbuki Allah senin geçmiş ve gelecek hatalarını bağışlamıştır dedim. Şöyle buyurdular: “Şükreden bir kul olmayı istemeyeyim mi?” (Müslim, Münâfikûn 81)

4-) NAMAZ VAKTİN KIYMETİNİ ÖĞRETİR: Peygamberimiz (SAV)’in hiç kimseye beddua etme âdeti yoktu. Çünkü O, âlemlere rahmet olarak gönderilmişti. Ancak, Hendek savaşında bir ikindi namazını vaktinde kılma imkânı bulamadığı için kendisine bu fırsatı vermeyen düşmanlarına beddua etmiş: “Güneş batıncaya kadar, bizi ikindi namazını vaktinde kılmaktan alıkoydular. Allah onların kabirlerini ateşle doldursun.” buyurmuş, namazın vaktinde kılınmasının önemine dikkat çekmişti.

     Peygamberimiz (SAV)’e,hangi ibadetin daha üstün olduğu sorulduğunda: “Vaktinde kılınan namazdır.” buyurmuştur

5-) NAMAZ İNSANLARIN EŞİT OLDUĞUNU HATIRLATIR: Namaz; zengini fakiri, âmiri memuru ve her seviyedeki insanı camide yan yana getirir ve insan olarak Allah katında eşit olduklarını, aralarında insan olmak bakımından bir fark olmadığını öğretir.

6-) NAMAZ MÜ’MİNİN MİRACIDIR: Bilindiği üzere mîrac, Peygamberimiz (SAV)’in, hiçbir peygambere nasip olmayan, yüce makamlara yükselmesi ve Allah’ın yüce katına kabul buyrulmasıdır.

  7-) NAMAZ SAĞLIĞI OLUMLU ŞEKİLDE ETKİLER:İslâm dini temizliğe büyük önem vermiş, namazın sahih olabilmesi için beden, elbise ve namaz kılınacak yerin temiz olmasını şart koşmuştur

8-) KIYAMET GÜNÜ İLK SORGU NAMAZDANDIR: Hesap gününde insanın, ilk önce namazdan sorguya çekilmesi, namazın ibadetler arasındaki önemini göstermektedir

إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ عَمَلِهِ صَلاَتُهُ فَإِنْ صَلُحَتْ فَقَدْ أَفْلَحَ وَأَنْجَحَ وَإِنْ فَسَدَتْ فَقَدْ خَابَ وَخَسِرَ

“Kulun kıyamet gününde, hesabı ilk önce sorulacak ameli namazdır. Eğer namazı dürüst çıkarsa kurtulmuş ve kazanmıştır. Eğer namazı düzgün çıkmazsa kaybetmiştir.” (Tirmizî, Salât, 305)

9-) NAMAZ GÜNAHLARA KEFFARETTİR: Namaz öyle faziletli bir ibadettir ki, iki namaz arasında işlenen günahların silinmesine vesile olur.

    Namaz öyle faziletli bir ibadettir ki, iki namaz arasında işlenen günahların silinmesine vesile olur.

Peygamberimiz (a.s) bu konuda buyuruyor ki;

عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ (صعلم) قَالَ: الصَّلاَةُ الْخَمْسُ وَالْجُمُعَةُ إِلَى الْجُمُعَةِ كَفَّارَةٌ لِمَا بَيْنَهُنَّ مَا لَمْ تُغْشَ كَبِيرَةٌ

Ebu Hüreyrer.a.dan, Rasulüllahs.a.s. buyurduki: Beş vakit namaz ve iki Cuma arsındaki günahlara, büyük günah işlemedikçe kefarettir.

وعن عثمانَ بنِ عفانَ قالَ: سَمِعْتُ رسولَ الله يقولُ: مامِنِ امرئ مُسْلِمٍ تَحْضُرُهُ صَلاةٌ مَكْتُوبَةٌ, فَيُحْسِنُ وُضُوءَهَا، وَخُشُوعَهَا، وَرُكُوعَهَا، إلاَّكانَت كَفَّارَةً لِمَا قَبْلَهَا مِنَ الذُّنُوبِ مالَمْ تُؤْتَ كَبِيرَةٌ، وذلِكَ الدَّهْرَكُلَّهُ .

Osman ibni Affan (r.a.)ınRasûlullah (s.a.s.)i şöyle buyururken duyduğu rivayet edilmiştir. “Bir müslüman farz bir namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır huşu içinde ruku ve secdelerini de tam yaparak namazını kılarsa büyük günah işlemedikçe bu namaz o güne kadar işlediği tüm günahlarına keffaret olur. Bu her zaman için böyledir.” (Müslim, Tahara

إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ:

    “Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”   (Ankebut suresi – 45. ayet)

وعن جابرٍقال : قال رسولُ الله  : مَثَلُ الصَّلَوَاتِ الخَمسِ, كَمَثَلِ نَهَرٍجَارٍغَمْرٍعَلى بَابِ أَحَدِكُمْ, يَغْتَسِلُ مِنْهُ كُلَّ يَوْمٍ خَمْسَ مَرَّاتٍ .

Cabir (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünde akmakta olan ve her gün beş kere içine girip yıkandığı suyu bol ırmak gibidir.” (Müslim, Mesacid 284)

10-) NAMAZI KILMAMAK BÜYÜK GÜNAHTIR:

يَتَسَاءلُونَ:عَنِ الْمُجْرِمِينَ:مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَر:َقَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلِّينَ وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ: وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ: وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ:

     “Günahkârların durumunu: “Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?” diye Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik, Yoksulu doyurmuyorduk, (Batıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk, Cezagününü yalanlardık.”  (Müddessir suresi – 42/46. ayetler)

 وعن جابرٍقال: سمعتُ رسولَ الله يقولُ: إنَّ بَيْنَ الرَّجُلِ وَبَيْنَ الشِّرْكِ وَالكُفْرِتَرْكَ الصَّلاةِ.

Cabir (r.a.) şöyle dedi. Rasûlullah (s.a.s.)i şöyle derken işittim. “Gerçekten kişi ile küfür ve şirk arasındaki fark namazı terk etmektir.” (Müslim, İman 134)

 فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ:

 “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar.”   (Maun suresi – 4/5.)

     Sa’d b. Ebu Vakkas (RA) şöyle rivayet ediyor: “Hz Peygamber (SAV) ‘e,Allah’ın Bu ayeteki Kavlinden sordum. Hz Peygamber (SAV),şöyle cevap verdi: “Onlar, namazlarını vaktinden sonraki bir zamana kadar tehir edenlerdir.”

يَآأيهاالَّذِينَ اَمَنُوااسْتَعِينُوابِالصَّبْرِوَالصَّلوَةِ إناللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ

 “Ey iman edenler! Sarsılmaz bir sabır ve namaza sarılarak Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” ( Bakara 153)

عَنْ عُبَادَةَ ابْنِ الصَّمِتِ رضى الله عنه قال:أَوْصَانِى خَلِىلِى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: ﻻَتُشْرِكُوابِاللَّهِ شَيْئاً ٬ وَإِنْ قُطِّعْتُمْ ٬ اَوْحُرِّقْتُمْ ٬اَوْصُلِّيْتُمْ ٬ وَﻻَتَتْرُكُواالصَّلَاةَ مُتَعَمِّدِينَ ٬ فَمَنْ تَرَكَهَا مُتَعَمِّدًا فَقَدْ خَرَجَ مِنَ الْمِلَّةِ ٬ وَﻻ تَرْكَبُواالْمَعْصِيَةَ ٬ فَإِنَّهَا سَخَطُ اللَّهِ

Ubade b. Samitr.a. derki: Bana dostum Rasulüllahs.a.s. şöyle vasiyet etti: Parça parça edilseniz veya ateşte yakılsanız yahut çarmıha gerilseniz bile hiçbir şeyi Allaha ortak koşmayın. Kasten namazı terk etmeyin. Zira kim namazı kasten terk ederse, dinden çıkar ( islam milletinden ayrılır), isyan bayrağını açmayın. Çünkü o Allahı gücendirir.  Teberanikitabussalat (Terğıb ve Terhib 1/521)

إِنَّ الْمُنَافِقِينَ يُخَادِعُونَ اللّهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْ وَإِذَا قَامُواْ إِلَى الصَّلاَةِ قَامُواْ كُسَالَى يُرَآؤُونَ النَّاسَ وَلاَ يَذْكُرُونَ اللّهَ إِلاَّ قَلِيلاً

Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmaya çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel  tembel  kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı pek az anarlar.  Nisa 42

Bir Allah Dostuna Sordular:

“–Bir kul, namazda nasıl huşûa erer?”

O da cevâben:

“–Dört şeyle, buyurup şunları beyân etti:

1. Helâl lokma,

2. Abdest sırasında gafletten uzak durmak,

3. İlk tekbîri alırken kendini huzûrda bilmek,

4. Namaz dışında da Hakk’ı aslâ unutmamak, yâni mâsiyetten uzakta durma hâlini namazdan sonra da devâm ettirebilmek.”

5. Sanki son namazınmış gibi kılmalı.

Hatem Zahid, bir gün İsam b. Yusuf’u ziyarete gitmişti. Sohbet esnasında bir ara İsam sordu: “Ya Hatem, namazlarını güzelce kılabiliyor musun?” Hatem şöyle dedi: “Evet” İsam sordu: “Nasıl kılıyorsun?” Hatem şöyle anlattı: “Namaz vakti yaklaştığı zaman güzelce abdest alıyorum. Sonra namaz kılacağım yere vararak ayakta duruyor ve bütün azamın sükûnet bulmasını bekliyorum. Bu sırada Kâbe’yi iki kaşımın ortasına, Makam’ı da göğüs hizama getiriyorum. Allah kalbimi bilir, ayaklarımı sıratın üstünde buluyorum. Cenneti sağıma, cehennemi soluma, ölüm meleğini de arkama alıyor ve kıldığım bu namazın sanki son namazım olacağını sanıyorum. İşte tam bu noktada kalbimi Allah’a bağlayarak tekbir alıyor ve okunacak şeyleri tefekkür içinde okuyorum. Kırattan sonra tevazu ile rükûa gidiyor, tazarru ve yalvarışla secde ediyorum. Aynı şekilde diğer rekâtları da tamamladıktan sonra ümit ve korku arasındaki bir haletle teşehhüde oturuyor, okunacakları okuyorum. Sonra da sünnet üzere ve ihlâslar içinde selam vererek yine ümit ve korku arası bir halet içinde namazdan çıkıyorum. Daha sonra da nefsimi sabırla taahhüt altına alıyorum.” Büyük bir dikkatle anlatılanları dinleyen İsam sordu: “Ya Hâtem, namazı gerçekten böyle mi kılıyorsun?” Hâtem cevap verdi: “Evet” İsam tekrar sordu: “Ya Hâtem, namazını ne zamandan beri böyle kılmaktasın?” Hâtem cevap verdi: “Otuz seneden beri” Hâtem’in bu sözü üzerine şiddetle ağlamaya başlayan İsam, şunları söyledi: “Ya Hâtem, ben namazlarımın hiç birini böyle kılamadım.”

 

     Hâtem Zahid bir defasında cemaat namazını kaçırmıştı. Bunun üzerine bazı dostları kendisini ziyarete geldiler. Ancak gelenlerin sayısının üç-beş kişi olması, Hâtem’in şiddetle ağlamasına neden oldu. Ziyaretçilerin niçin ağladığını sormaları üzerine şöyle cevap verdi: “Eğer oğullarımdan biri vefat etmiş olsaydı, Belh ahalisinin yarısı bana geçmiş olsuna gelirdi. Şu anda ben, cemaatle bir vakit namazı kaçırmış durumdayım. Bunun için bana geçmiş olsuna gelenler ise sadece birkaç kişi. Hâlbuki bence, cemaatle kılmayı kaçırdığım bu bir vakit namaz, bütün oğullarımı kaybetmiş olmamdan daha büyük bir kayıp.”



islam ve Hayat,Güncel Vaaz ve Hutbeler