T.C.
BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Kadınların Başı Açık Namaz Kılmaları
2/6/2003 |
Din İşleri Yüksek Kurulu, 07.11.2002 tarihinde Kurul Başkanı Doç.Dr.Şamil
DAĞCI'nın başkanlığında toplandı.
Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonunca hazırlanan "Kadınların Başı Açık Namaz
Kılmaları" konusundaki rapor görüşüldü. Yapılan müzakereler sonunda:
Son zamanlarda, başın abdest organlarından olduğu, bu organların ise
örtülmesinin farz olmadığı ileri sürülerek, kadınların baş açık olarak namaz
kılabilecekleri iddia edilmektedir.
Namazda örtülmesi gereken yerler dinî kaynaklarda setr-i avret başlığı altında
incelenmiştir. Setr-i avret, namazın şartlarından biri olup, namazda avret
yerlerinin örtülmesi anlamına gelmektedir. Avret kavramı ise, bir zaruret
bulunmaksızın insan vücudunda açılması helal olmayan, namazda ve namaz dışında
örtülmesi farz ve başkalarınca bakılması haram olan yerleri ifade etmektedir.
Avret mahallinin kapsamı, erkeğe ve kadına göre farklılık arz eder. Erkeğin
avret yeri, Hanefî, Malikî, Şafiî ve Hanbelîlerin oluşturduğu cumhuru fukahaya
göre göbekle diz kapağı arasıdır. Hanefîler diz kapağını da avret mahalline
dahil etmişlerdir. Hz. Peygamber bir hadisinde, "Müslüman erkeğin uyluğu
avrettir." buyurmuştur (Ahmed, III/478). Diğer bir hadiste de, erkeğin örtülmesi
farz, bakılması haram olan yerlerinin "göbeği ile diz kapağı arası" olduğu
belirtilmiştir (Ebû Davûd, "Libas", 37; Dârekutni, I, 230,231).
Hanefî, Malikî ve Şafiîlerle, Hanbelîlerdeki hakim görüşe göre, kadının el ve
yüz dışında kalan bütün bedeni örtmesi gerekir. Hanefî mezhebindeki bir görüşe
göre ayaklar da avret kapsamı dışında tutulmuştur. Şafiî ve Hanbelî
mezheplerinde kadının namazda örtmesi gereken yerlere ayak da dahil edilirken
Hanefî mezhebinde kadının çıplak ayaklı olarak namaz kılması caiz görülmüştür.
Bu görüş ayrılıklarının sebebi "Onlar (kadınlar), kendiliğinden görünenler
hariç, zinetlerini göstermesinler" (Nûr, 24/31) ayetindeki "kendiliğinden
görünenler hariç" ifadesiyle ilgili farklı yorumlardır.
Bütün mezheplere göre, kadınların namazda başlarını örtmeleri gerekir. Hz.
Aişe'nin rivayetine göre Ebû Bekir'in kızı Esma, üzerinde ince bir elbise olduğu
halde Rasûlullah'ın huzuruna girmiş, Hz. Peygamber de ondan yüzünü çevirerek,
"Ey Esma! Kadın ergenlik çağına ulaşınca, -el ve yüzünü işaret ederek- şurası ve
şurası müstesna artık onun ?yabancılar tarafından- görülmesi doğru olmaz."
buyurmuştur (Ebû Davûd, "Libas", 34). Başka bir hadiste de, "Allah ergenlik
çağına ulaşan kadının başörtüsüz olarak kıldığı namazını kabul etmez."
buyurmuştur (Hakim en-Neysabûrî, Müstedrek, I, 251; Ebu Dâvûd, Salat, 85, No:
641, I, 422; Tirmizî, Salat, 277, No: 377, II, 215; İbn Mâce, Tahâre, 132, No:
655, I, 214; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 150, 218, 259. İbn Huzeyme, hadisin
sahih; Tirmizî, Hasen; Hakem ise Müslim'in şartlarına göre sahih olduğunu
söylemiştir). Bu hadisler buluğ çağına ermiş Müslüman bir hanımın namaz kılarken
saçlarını ve diğer avret mahallini örtmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca hadis kaynaklarında Peygamber eşlerinin evlerinde baş örtüsü ile namaz
kıldıklarını (Malik, Salat, 10. No: 35-36), Hz. Peygamber'in başı açık namaz
kılan genç kızlara müdahale ettiğini ve buluğa eren kadınların başlarını örterek
namazlarını kılmaları gerektiğini bildiren hadisler yer almaktadır (Ahmed, VI,
96, 236, 238; Tirmizî, Salat, 84, No: 640, I, 420; Ebu Davud, Salat, 85, No:
642, I, 422). Hz. Peygamber zamanından günümüze kadar uygulama böyle olduğu
gibi, İslam toplumunun ortak görüşü de bu yöndedir.
Yukarıda zikredilen açıklamalar ışığında;
Namazda ve namaz dışında örtülmesi gereken avret mahallinin erkeklerde diz
kapağı ile göbek arası, kadınlarda ise, el, yüz ve ayaklar dışındaki bütün beden
olduğu ve namaz kılarken, bu uzuvların vücut hatlarını belli etmeyecek ve
rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtülmesi gerektiği
anlaşıldığından,
Kadınların baş açık olarak namaz kılmalarının caiz olmadığına,
Karar verildi.
|