Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Çocuk Yetiştirme

Çocuklar Allah’ın Nimet ve İhsanıdır

Rabbimiz:

لِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ يَخْلُقُ مَا يَشَاء يَهَبُ لِمَنْ يَشَاء إِنَاثًا وَيَهَبُ لِمَن يَشَاء الذُّكُورَ أَوْ يُزَوِّجُهُمْ ذُكْرَانًا وَإِنَاثًا وَيَجْعَلُ مَن يَشَاء عَقِيمًا إِنَّهُ عَلِيمٌ قَدِيرٌ     

            "Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır. Dilediğine dişiler armağan eder, dilediğine de erkek armağan eder. Veya erkekler ve dişiler olarak çift (ikiz) verir. Dilediğini kısır bırakır. Gerçekten O, bilendir, güç yetirendir."[1] ayetleriyle, insanlara ulaşan her türlü nimeti onlara verenin Allah olduğunu hatırlatmaktadır. Erkek çocuğu, kız çocuğu Allah'ın insanlara lütuf olarak verdiği birer nimetidir. İnsanın sorumluluğu ise, Allah'ın nimetine karşı nankörlük etmeden en güzel şekilde şükredebilmektir.

            Çocuk, ebeveyni için bir lütuftur. Çünkü onlar, Allah'ın bu nârin, nazlı ve cennet adayı sevimli yaratığına yaptıkları hizmet için, aynı zamanda sevap kazanıyorlar. Küçük bir bebek, hele insanın kendi çocuğu olunca, eve ve âileye büyük bir huzur, mutluluk ve neşe katıyor, âilenin temellerini sağlamlaştırıyor.

            Bununla birlikte, çocuklarına baktıkları, yedirip içirdikleri için ebeveyne bunlar sadaka oluyor, anne-baba bu yüzden sevaba giriyor.           Her çocuk bir çiçektir. Çocuk masumdur, günahsızdır. Çocuk bir süs, bir ziynettir. Çocuk bir hazine bir güzelliktir. Geleceğini teminat altına almak isteyen her millet, sağa sola harcayacağı zaman ve enerji kadar bir kısım imkânları da, yarının büyük insanları olacak çocukların yetiştirilmesine sarf etmelidir.

            Kur'an-ı Kerim'e baktığımız zaman görürüz ki; Birçok Peygamber, Allah'tan çocuk nimetine sahip olabilmeyi istemiştir.

هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء

"Orada Zekeriyya, Rabbine duâ etti: "Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duâyı hakkıyla işitensin, dedi."[2]

" İbrahim (a.s.)'da Allah'a şöyle yalvarmıştı:

رَبِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ* فَبَشَّرْنَاهُ بِغُلَامٍ حَلِيمٍ  

 "Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi."  "İşte o zaman biz O'nu halîm (uslu) bir oğul (İsmail) ile müjdeledik."[3]

Müslümanlar da dua erdeler:

وَالَّذينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقينَ اِمَامًا

"Rahman’ın kulları: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap" derler. "[4]

Çocuklarımızın hayırlı olması için İbrahim (as) gibi

رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاء

            "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namazı devamlı kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duâmı kabûl et!"[5] diye dua etmeliyiz. 

Çocuklarımıza bedduadan kaçınmalıyız

  وعن جابر رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: قال رسولُ اللّهِ :لَا تَدْعُوا عَلى أنْفُسِكُمْ، وَلَا تَدْعُوا عَل أولاْدِكُمْ، وَلَاَ تَدْعُوا عَلى خَدَمِكُمْ، وَلَا تَدْعُوا عَلى أمْوَالِكُمْ َ تُوَافِقَ مِنَ اللّهِ سَاعَةَ نَيْل فِيهَا عَطَاءٌ، فَيَسْتَجِيبُ لَكُمْ   

            Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor): "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Nefislerinizin aleyhine dua etmeyin, çocuklarınızın aleyhine de dua etmeyin, hizmetçilerinizin aleyhine de dua etmeyin. Mallarınızın aleyhine de dua etmeyin. Ola ki, Allah'ın duaları kabul ettiği saate rast gelir de, istediğiniz kabul ediliverir."  [6]

Bize Çocuklar İhsan Eden Allah’a Hamdedilmelidir.

İbrahim (a.s.)'de kendisine çocuk ihsân eden Allah'a şöyle duâ etmiştir:

الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى الْكِبَرِ إِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ الدُّعَاء

"İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamd olsun! Şüphesiz Rabbim duâyı işitendir."[7]

            Rabbimize hakkıyla hamdedip şükredebilmenin gereği; çocuğu, Rabbini tanıyan, dinine ve insanlara faydalı Salih bir evlat olarak yetiştirmekten geçer.

            Çocuğumuzun iyi bir meslek sahibi olması için her fedakârlığa katlanırız. "İki günlük dünya" sözü dilimizden düşmese bile, aman yavrum mutlu olsun diye her sıkıntıyı göze alırız. Eğer hayat iki günlük dünyadan ibaret değilse, çocuğumuzun istikbâli de dünya ile sınırlı değildir. Daha doğrusu asıl istikbâl, o bitip tükenmeyecek sonsuz hayat olmalıdır. Şimdi kendimize soralım: Bizden önce veya sonra sonsuzluk âlemine göçecek olan çocuklarımızın oradaki istikbâlini de aynı titizlikle düşünüyor muyuz? Âhiret denilen o diyarın sermâyesinin veya ateşinin buradan götürüleceğini biliyoruz; öyleyse gözümüzün nuru evlâdımızın o sonsuz hayatta iyi bir istikbâle sahip olması için gayret sarfediyor muyuz?  

            Oğlum kızım aç mı, susuz mu, sıkıntıda mı diye düşündüğümüz kadar cennetlik mi, cehennemlik mi diye düşünmeliyiz. 

            - Hârise İbni Sürâka Bedir Savaşı'nda öncü kuvvetler arasında bulunan bir gençti. Kuyudan su içerken düşmanın fırlattığı bir okla hayatını kaybetti. Savaş bitip de gâziler Medine'ye dönünce annesi Resûl-i Ekrem'in huzuruna çıktı:

- Yâ Resûlullah! dedi. Hârise'yi ne kadar sevdiğimi bilirsin. Eğer o cennetteyse, sabredip mükâfatını Allah'tan bekleyeceğim. Yok eğer cennette değilse, onun için olanca gücümle ağlayacağım. Resûl-i Ekrem bu dertli anaya:

- Ey Ümmü Hârise! Âhirette bir değil birçok cennet vardır. Senin oğlun onların en âlâsında, Firdevs cennetindedir buyurdu.[8] Biricik yavrusunun ebedî saâdeti elde ettiğini öğrenen dertli anne bütün acılarını unuttu.

            Bir ana baba Ümmü Hârise gibi evlâdının gerçek istikbâlini düşünmelidir. Dünyada onun en iyi fakülteyi kazanmasını istediğinden daha çok, âhirette Cennet-i âlâ'yı kazanmasını arzu etmeli ve bunun için elinden geleni yapmalıdır.

            Bir ikindi serinliği kadar yürek soğutan şu dünya hayatının ne önemi vardır? Bir nefeslik rahatın veya sıkıntının o bitip tükenmeyen ebedî güzellikler veya, Allah korusun, dayanılmaz cehennem ateşi yanında ne değeri olabilir!

            Bir insan, ciğerpâresini cehennem yakıtı olmaktan kurtarmak için elinden geleni yapmışsa ona en büyük iyiliği etmiştir. Diğer bir ifadeyle bir insan çocuğunun iyi bir müslüman olarak yaşayıp ölmesini sağlamaya çalışmışsa ona en üstün istikbâli hazırlamıştır.

Değerli Kardeşlerim!

            Çocuklarımıza en iyi istikbâli hazırlamak onları İslâm terbiyesiyle yetiştirmekle mümkündür. Zira, Efendimiz'in buyurduğu gibi,

ما نحَلَ والدٌ ولداً من نُحلٍ أفضَلَ من أدبٍ حسنٍ .

"Bir baba evladına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz"[9]

لأنْ يُؤدِّبَ الرَّجُلُ ولدهُ خيرٌ من أنْ يتصدَّقَ بصاعٍ

“Kişinin çocuğunu terbiye etmesi, ona bir sadaka, mal vermesinden daha iyidir.

Peygamberimiz, bir başka rivayette:

عَنْ رَسُولِ اللَّهِ )صلعم( قَالَ أَكْرِمُوا أَوْلَادَكُمْ وَأَحْسِنُوا أَدَبَهُمْ

“Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin.” buyurmuştur.[10]

            Bugün, İslâmiyet'ten önceki karanlık devirde yapıldığı gibi çocukları diri diri toprağa gömme âdeti kalmamıştır; ama onların ruhlarını aç bırakma ve böylece kendilerini hak etmedikleri bir ölümün kucağına atma âdeti devam etmektedir.

            Acaba çocuklarını en iyi okullarda okutan ve onları iyi bir meslek sahibi yapan anne baba, yavrusunu hayatın ezici, yıpratıcı fırtınalarına karşı da korumuş oluyor mu? İnsanı çâresiz, savunmasız, güçsüz ve dayanaksız bırakan felâketler ve darbeler karşısında neye tutunarak ayakta kalabileceğini de öğretmiş oluyor mu?

            İnsanın ruhunu alt üst edebilecek olaylar karşısında ona dayanma ve direnme gücü veren dindir. Her şeyin Allah'tan geldiğini, O istemeden hiçbir şeyin olmayacağını bilmek, her an yüce bir kudretin kendisini görüp gözettiğini hissetmek insana hem yaşama şevki hem kendini çekip çevirme azmi verir.

            Hayat bu dünyadan ibaret olmadığı gibi, felâketler de dünyada başa gelenlerden ibaret değildir. En büyük yoksulluk "çocukların bile saçlarını ağartan"[11] o hesap gününde eli boş kalmaktır. En önemli meselemiz çocuklarımızın âhiret hayatında iyi bir yer kazanmalarını sağlamak olmalıdır. Çünkü orada insanı bekleyen acılar, felâketler, dünyadaki tâlihsizliklerle kıyaslanamayacak kadar korkunçtur.

            İşte bu sebeple çocuklarımızı iyi birer müslüman olarak yetiştirmek, dünyada mutlu, âhirette bahtiyar olmalarını sağlamak en önemli meselemizdir. Yavrularımızı bu saâdetten mahrum etmek, onları kendi ellerimizle cehenneme atmaktan farksızdır. Çocuklarını iyi bir müslüman olarak yetiştirmemek, onları diri diri toprağa gömmekten daha kötüdür.

Çocuk Eğitiminde Ailenin Önemi

            Çocuğun yetiştirilmesi aile kurulurken başlar bundan dolayı, dinimiz yuva kuracak gençlerin, birbirlerinin dinî ve ahlâkî durumlarını araştırmalarını emretmiştir. Peygamberimiz, eşlerin seçiminde geçici özelliklerden, fizikî güzelliklerden çok, inanç bütünlüğünün, olgun iman zenginliğinin ve ahlâkî soyluluğun tercih edilmesini ısrarla tavsiye etmiştir.

عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ)صلعم(: تُنْكَحُ الْمَرأةُ لارْبَعِ خِصَالِ: لِمَالِهَا، وَلِحَسَبِهَا، وَلِجَمَالِهَا، وَلِدِينِهَا. فَأظْفَرْ بِذَاتِ الْدِّينِ، تَرِبَتْ يَدَاكَ.

            Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, nesebi (asaleti) için, güzelliği için, dini için. Sen dindar olanı seç de huzur bul."[12]

            O halde önce iyi bir eş, sonra Allah’ın emri Peygamberin kavli üzere bir düğün, sonra da İslama göre bir aile hayatı…

Kıymetli Müslümanlar!

            İnançlar, değerler, gelenekler ve iyi alışkanlıklar, daha çok âile içinde kazanılır. Çünkü çocuğun şahsiyetini kazandığı devre, âile içinde geçer. Onun en çok sevdiği, inandığı, güvendiği ve özendiği ideal tip, anne ve babadır.

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَا مِنْ مَوْلُودٍ إِلَّا يُولَدُ عَلَى الْفِطْرَةِ فَأَبَوَاهُ يُهَوِّدَانِهِ وَيُنَصِّرَانِهِ وَيُمَجِّسَانِهِ

“Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor; Hz. Peygamber (s.a.v): "Her çocuk fıtrat üzerine doğar, onu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir.” buyurdu.[13]

            Biz, sıhhati bozacak zararlı hava, yiyecek, içecek ve giyeceklerden koruduğumuz gibi çocuğun fıtratında getirdiği İslâm'ı bozacak etkenlerden korumamız gerekir. Çocuğun en güçlü eğitimi, âileden aldığı eğitimdir. Çünkü âiledeki eğitim, yirmi dört saat devam eder. Unutmamalıyız ki, yaşlıyken öğrenilenler, su üzerine yazılan yazıya benzese de; çocukken öğrenilenler, mermer üzerine yazılan yazı gibidir.

Çocuklarımızdan Sorumluyuz!.. 

 Müslüman bir anne ve baba, çocuklarının eğitiminden, terbiyesinden ve iyi bir şekilde yetiştirilmesinden sorumludur. 

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: 

قالَ رسولُ اللّه: كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، فَالامَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالرَّجُلُ رَاعٍ في أهْلِهِ، وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالمَرْأةُ في بَيْتِ زَوْجِهَا رَاعِيَةٌ، وَهِىَ مَسْئُولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا، وَالخَادِمُ في مَالِ سَيِّدِهِ رَاعٍ، وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ.

            İbnu Ömer (r. anhümâ) anlatıyor: "Rasûlullah (a.s) buyurdular ki: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mes'ulsünüz. İmam çobandır ve sürüsünden mes'ûldür. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mes'uldür. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden mes'ûldür. Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve sürüsünden mes'ûldür."[14]

« كَفي بِالمرْءِ إِثْماً أَنْ يُضَيِّعَ مَنْ يقُوتُ »

“Bakmakla yükümlü olduğu kişileri (sorumluluklarını yerine getirmeyerek)zayi etmesi kişiye günah olarak yeter.”[15]

Allah Teâlâ da Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ

"Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..."[16]

            Bu ilâhî emir gereğince her Müslüman, kendisini ve ailesini Cehennem ateşinden korumak için; Allah'ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçınacak ve bunları çocuklarına öğretecektir.

Peygamberimiz:

وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: قال رسولُ اللّه صلعم: أكْمَلُ المُؤمِنِينَ إيمَاناً أحْسَنُهُمْ خُلُقاً، وَخِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لاهْلِهِ)

-Hz. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Mü'minler arasında imanca en kâmil olanı, ahlâkça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır." buyurmuştur.[17]

Değerli Cemaat!

            Çocuklarımızı iyi yetiştirmek hem bizi sorumluluktan kurtarır hem öldükten sonra da sevap defterimiz kapanmaz hem de bizim için büyük mükafat vesilesi olur. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: 

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏"‏ إِذَا مَاتَ الإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَنْهُ عَمَلُهُ إِلاَّ مِنْ ثَلاَثَةٍ إِلاَّ مِنْ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ ‏"‏ ‏

"İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak üç kimsenin (sevap defteri) kapanmaz. Sadaka-i cariye (cami, medrese, çeşme gibi kalıcı hayır eseri) bırakanlar. Hayırlı, faydalı ilim bırakanlar (dinî bir eser yazan veya ilmî icat ve keşif yapanlar). Anne ve babasına hayır duâ eden (salih ve hayırlı) bir çocuk bırakan."[18]

Başka hadislerde de Peygamberimiz:

Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi.[19] Kim "üç kız" veya "üç kızkardeş" veya " iki kız kardeş" veya "iki kız" yetiştirir, te'diplerini
(edeplendirilmelerini) eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir."[20] denilerek büyük mükafat vadedilmiştir.

Çocuklar Bizim İçin İmtihan Sebebidir:

Unutmayalım ki, Kur'an-ı Kerim bizleri şöyle uyarmaktadır: 

وَاعْلَمُواْ أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

"Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız imtihan sebebidir ve büyük mükafât Allah'ın katındadır."[21]

إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللَّهُ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

"Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükafât ise Allah'ın yanındadır."[22]

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

"Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan (zikretmekten) alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanlardandır."[23]

Çocuklarımıza öğütte bulunmalıyız

            Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, bazı peygamberlerin çocuklarına nasıl nasihat ettikleri anlatılmıştır.  Bu konuda bazı örnekler verebiliriz: 

وَوَصَّى بِهَا إِبْرَاهِيمُ بَنِيهِ وَيَعْقُوبُ يَا بَنِيَّ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى لَكُمُ الدِّينَ فَلاَ تَمُوتُنَّ إَلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ

"Bunu (Müslüman olmayı) İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti. Yakub da: "Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. O halde sadece Müslümanlar olarak ölünüz (dedi)."[24]

Lokman (a.s.)'ın Oğluna Yaptığı Nasihatler:

Lokman (a.s.)'ın oğluna yaptığı nasihatler bizim için örnek olmalıdır. Kur'an-ı Kerim'de Lokman (a.s.)'ın oğluna yaptığı nasihatler şöyle anlatılmıştır: 

وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ

"Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.

   يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ خَرْدَلٍ فَتَكُن فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ  

(Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik ve kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.

  يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ

Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir.

 

   وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ  

Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.

 وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِن صَوْتِكَ إِنَّ أَنكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ   

Yürüyüşünde tabiî ol,sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir." [25]

Çocuklarımıza Namazı Öğretmeliyiz:

قَالَ النَّبِيُّ )صلعم( مُرُوا الصَّبِيَّ بِالصَّلَاةِ إِذَا بَلَغَ سَبْعَ سِنِينَ      Peygamberimiz:                                   

“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin.”[26]

       أنَّ رَسولُ اللّهِ سُئِلَ عَنْ ذلِكَ فقَالَ: إذَا عَرَفَ يَمِينَهُ مِنْ شِمَالِهِ فَمُرُوهُ ﺑﺎلصَّلوةَBaşka rivayette:            

Resûlullah'a (namazın çocuğa ne zaman emredileceğinden) sorulmuştu: "Çocuk sağını solundan ayırmasını bildi mi ona namazı emredin" buyurdu.[27]

            Evde kılınan namaz, çocuklar için önemlidir. Farz namazları camide kılmalı ama bazen sünnetleri, nafileleri çocukların da görüp örnek alacağını düşünerek evde kılmalıdır.

Çocuklara Sevgi, Şefkat ve Merhamet Göstermek:

            Çocuklara iyi davranmak, onları sevmek, onlara karşı şefkat ve merhamet göstermek İslâm Dini'nin emirlerindendir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çocukları çok severdi. Her gördüğü yerde çocuklarla ilgilenir, onları okşardı. Bilhassa yetim çocuklara karşı müstesnâ bir ilgi gösterirdi. Ashabına da bu konularda tavsiyelerde bulunurdu.  Sahabe-i Kirâm'dan Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor:

أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ ـ رضى الله عنه ـ قَالَ قَبَّلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْحَسَنَ بْنَ عَلِيٍّ وَعِنْدَهُ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ التَّمِيمِيُّ جَالِسًا‏.‏ فَقَالَ الأَقْرَعُ إِنَّ لِي عَشَرَةً مِنَ الْوَلَدِ مَا قَبَّلْتُ مِنْهُمْ أَحَدًا‏.‏ فَنَظَرَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ ‏"‏ مَنْ لاَ يَرْحَمُ لاَ يُرْحَمُ ‏"‏‏

Bir gün Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), torunu Hz. Hasan (r.a.)'ı öpüyordu. O sırada yanında bulunan Akra bin Hâbis: "Benim on çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim", dedi.  Peygamber Efendimiz, "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." buyurdu.[28]

Çocuklara İyi Örnek Olmak:

عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرٍ أَنَّهُ قَالَ أَنْ دَعَتْنِي أُمِّي يَوْمًا وَرَسُولُ اللَّهِ)صلعم( قَاعِدٌ فِي بَيْتِنَا فَقَالَتْ هَا تَعَالَ أُعْطِيكَ فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ)صلعم( وَمَا أَرَدْتِ تُعْطِيهِ قَالَتْ أُعْطِيهِ تَمْرًا فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ )صلعم( أَمَا إِنَّكِ لَوْ لَمْ تُعْطِهِ شَيْئًا كُتِبَتْ عَلَيْكِ كِذْبَةٌ

Abdullah b. Amr (r.a.) anlatıyor: “Ben küçüktüm, Peygamberimizin evimizde bulunduğu bir günde, annem beni: “Gel sana bir şey vereceğim” diye çağırdı. Peygamberimiz anneme: “Çocuğa ne vermek istedin?” diye sordu. Annem: “Hurma vereceğim.” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Eğer (çocuğu aldatıp ona) bir şey vermeseydin, sana bir yalan günahı yazılırdı.” buyurdu.[29]

Çocuklara Olumlu Davranışların Kazandırılması:

            Çocuklara; doğruluk, cömertlik, kanaat ve şükür etme, özür dileme, israftan kaçınma, sorumluluk duygusu, okuma alışkanlığı, temizlik alışkanlığı, iyimserlik, hüsn-ü zan besleme, dua ve ibadet etme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bunlar dünya ve ahiret saadeti için gereklidir.

            Çocuk dünyaya geldiği zaman, Peygamber Efendimizden bize intikal eden bazı uygulamalar vardır. Bu uygulamalar şunlardır:

1-Tahnik: Yeni doğan bebeğin damağına, (ana sütü verilmeden) hurma vb.tatlı bir şeyle damağının ovulması işlemidir.

2-Kulağa ezan okuma: Bebeğin sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunur

3-İsim konulması: Doğumun ilk günü ya da en geç yedinci gününe kadar çocuğa bir isim konulur

4-Akika kurbanı: Bebeğin doğumunun yedinci günü veya daha sonraki günlerde kurban kesilir.

5-Sünnet: Doğumunun ilk gününden bulüğ yaşına kadarki herhangi bir zamanda erkek çocuk sünnet ettirilir.

6-Saçın tıraş edilmesi: Doğumun yedinci günü çocuğun saçı tıraş edilir ve bunun ağırlığınca gümüş ya da altın değerinde bir şey fakirlere sadaka olarak verilir.

Çocuklara karşı başka görevlerimiz de vardır mesela:

- Doğan çocuk kız olsun, erkek olsun Allah'ın verdiği bir emanet olarak hoş karşılamak. 

- Çocuğu helâl süt ve gıdalarla beslemek. 

- Çocuğun talim ve terbiyesini güzel yapmak: 

- Namaz kılmaya ve oruç tutmaya alıştırmak. 

- Çocuğu kötülüklerden ve zararlı alışkanlıklardan korumak: 

- Millî ve manevi değerlere uygun tarzda yetiştirmek. 

- İyi bir insan, güzel bir Müslüman olarak hayata hazırlamak

Kıymetli Mü’minler!

Müslüman olarak yaşayalım ki, beraberliklerimiz ve mutluluklarımız, son bulmasın; ebediyyen devam etsin. Müslümanlara bu dünyanın iyi sonucu vardır. Rabbimiz:

 جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا وَمَنْ صَلَحَ مِنْ ابَائِهِمْ وَاَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَالْمَلئِكَةُ يَدْخُلُونَ عَلَيْهِمْ مِنْ كُلِّ بَابٍ () سَلَامٌ عَلَيْكُمْ بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ

"Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden salih olanlarla birlikte olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler: Selam sizlere, sabrettiğiniz için! Bakın dünya yurdunun ne güzel sonucu!"[30]

Bilal GÜNDÜZ

Vaiz



[1] (Şura Suresi, 49-50)

[2] (Al-i İmran, 3/38) 

[3] (Saffat, 37/100-101)

[4] (Furkan, 25/74)

[5] (İbrahim, 14/40)

[6] Ebû Dâvud, Salât 362,  II 185 No:1532.

[7] (İbrahim, 14/39) 

[8] (Buhârî, Cihâd 14, Meğâzî 9)

[9] (Tirmizi, Birr, 33. ) 

[10] (İbn Mace, Edeb, 3)

[11][Müzzemmil (73), 17] 

[12] (Buharî, Nikah 15; Müslim, Rada 53, (1466); Ebu Davud, Nikah 2, (2047); Nesâî, Nikah 13, (6, 68))

[13] (Müslim, Kader 22, (2658)

[14] [Buhârî, Ahkâm 1, Cum'a 11, İstikrâz 20, Itk 17, 19, Vesâya 9, Nikâh 81, 90; Müslim, İmâret 20, (1829); Tirmizî, Cihâd 27, 1705]

[15] (Ebu Davud, Zekat 45 (Hadis No: 1692)

[16] (Tahrîm, 66/ 6) 

[17] (Tirmizî, Radâ 11, (1162); Ebu Dâvud, Sünnet 16, (468) 

 

[18] (Müslüm, Vasiyye, 4310) 

[19] ( Müslim, Birr 149. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 13)

[20] (Ebu Davud edeb 130-Tirmizi birr 13)

[21] (Enfal, 8/28) 

[22] (Teğabün, 64/15) 

[23] (Münafigun, 63/9) 

[24] (Bakara, 2/132)

[25] (Lokman, 31/ 13-19)

[26] (Ebu Davud, Salat, 417)

[27] Ebû Dâvud, Salât 26, II, 335 ,  No:497

[28] (Buhâri, Edeb 18(6063), Müslim, Fedâil 65, (2318); Tirmizi, Birr 12, (1912); Ebü Dâvud, Edeb 156, (5218)

[29] (Ebu Davud, Edep, 88, 4339)

[30] (Ra'd, 13/23-24)

YAZAR: Kadir Hatipoglu - Kasım 28 2014 08:32:04 · Adobe Reader Belgesi · Microsoft Word Belgesi · Yazdır
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.71 saniye 14,868,219 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024