Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Allah'tan Başkasına Kulluk Etmeyin

                                                                                                           Vaaz Resimleri: w.jpg

وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا نُوحًا اِلَى قَوْمِهِ اِنِّى لَكُمْ نَذِيرٌ مُبِينٌ

            "Andolsun, biz Nûh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım." (Hûd, 11/25)

اَنْ لاَ تَعْبُدُوا اِلاَّ اللهَ اِنِّى اَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ اَلِيمٍ

            Allah'tan başkasına ibadet ve kulluk etmeyin. Doğrusu ben sizin adınıza elem dolu bir günün azabından korkuyorum." (Hûd, 11/26)

            Okuduğumuz ayette belirtildiği gibi yüce Rabbimiz, Hz. Nûh’u kavmine Peygamber olarak göndermiştir. Hz. Nuh da kendinin, kavmi için bir nasihatçi ve açık bir uyarıcı olduğunu ilan etmiş, Allah’tan başka ilâh bulunmadığını, dolayısıyla O’ndan başkasına kulluk etmemeleri gerektiğini hatırlatmıştır. Nuh (a. s) Peygamberlik görevini eksiksiz olarak yerine getirmiş ama kavmi onu dinlememiş, yine eski azgınlıklarına devam etmiştir. Ancak Nuh (a.s), kendini dinlemedikleri takdirde büyük bir cezaya çarptırılacaklarından endişe ettiğini belirterek kavmini uyarmış, bütün bu gayretine rağmen toplumun ileri gelenleri Nuh (a.s)’un davetini kabul etmemiş ve onu sapkınlıkla itham etmiştir.

قَالَ الْمَلأُ مِنْ قَوْمِهِ اِنَّا لَنَرَيكَ فِى ضَلاَلٍ مُبِينٍ

            "Kavmi içinden önde gelenler: “Doğrusu biz senin, apaçık bir sapıklık içinde olduğunu görüyoruz” diye karşılık verdiler." (Arâf, 7/60).

            Hatta tebliğ faaliyetine son vermediği takdirde

قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَانُوحُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمَرْجُومِينَ

            “Ey Nuh! (Bu işten) vazgeçmezsen mutlaka taşlananlardan olacaksın” (Şuarâ, 26/116).  diye tehditte bulunmuştur

            Sonunda Hz. Nûh,

فَدَعَا رَبَّهُ اَنِّى مَغْلُوبٌ فَانْتَصِرْ

            “...Rabbine, ‘Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et’ diye dua etti” (Kamer, 54/10)

رَبِّ اِنَّ قَوْمِى كَذَّبُونِ

            “Ve Nûh şöyle dedi: ‘Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı.

فَافْتَحْ بَيْنِى وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِى وَمَنْ مَعِىَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ

            "Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan müminleri kurtar.’

فَاَنْجَيْنَاهُ وَمَنْ مَعَهُ فِى الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ

            "Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık."

ثُمَّ اَغْرَقْنَا بَعْدُ الْبَاقِينَ

            "Sonra da geride kalanları suda boğduk.” (Şuarâ, 26/117-120)

            Bütün peygamberler kavmini bir olan Allah’ı tanımaya ve O’na kulluk etmeye davet etmiş, bu davet esnasında çeşitli zorluklarla karşılaşmış, sıkıntıya maruz kalmışlardır. Diğer bütün peygamberlerin yaptığı gibi Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) de aynı şekilde kavmini Allah’a kulluk etmeye davet etmiştir. Ayet-i kerimede

وَمَا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ اِلاَّ نُوحِى اِلَيْهِ اَنَّهُ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اَنَا فَاعْبُدُونِ

            “Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, ‘Şüphesiz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin diye vahyetmişizdir.” (Enbiya, 21/25) buyurularak bütün peygamberlere emredilenin bir olan Allah’a iman ve O’na kulluk/ibadet etmek olduğu açıkça vurgulanmıştır.

            Yüce kitabımız Kur’an’da Rabbimiz kendisine kulluk/ibadet etmemiz gerektiğini açık bir şekilde belirterek şöyle buyurmaktadır:

وَاِنَّ اللهَ رَبِّى وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ هَذَا صِرَاطٌ مُسْتَقِيمٌ

            “Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse (yalnız) O’na kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur. ” (Meryem, 19/36)

يَآاَيُّهَا الَّذِينَ اَمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

            “Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.” (Hac, 22/77)

            Şu halde yaratılış gayemiz

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَاْلاِنْسَ اِلاَّ لِيَعْبُدُونِ

            “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 51/56) ayetinde de açıkça belirtildiği gibi, yüce Rabbimize kullukta bulunmak ve O’nun emirlerini noksansız bir şekilde yerine getirmektir. İbadetlerimizi yaparken özellikle de namazlarımızı kılarken her rekatında okuduğumuz Fatiha sûresinde;

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ

             “(Allahım!) Yalnız Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz.” (Fatiha, 1/5) diyerek kulluğumuzu hatırlamakta ve sadece O’na ibadet ettiğimizi ifade etmekteyiz. Böylece yüce Rabbimizden başkasına ibadet edilmeyeceğini, ibadete sadece O’nun layık olduğunu özellikle vurgulayarak “tevhid inancını” açıkça ortaya koymaktayız. Zaten yüce Rabbimiz de bize, yukarıda Okuduğumuz ayetlerde de açıkça belirtildiği gibi sadece kendine kulluk/ibadet etmemizi emretmektedir.

            Biz insanları diğer yaratıklardan farklı kılan en önemli özelliğimiz, akıl, irade ve bizi yaratan yüce Rabbimize karşı yerine getirdiğimiz ibadetlerimizdir. Eğer insani özelliklerimizi doğru bir şekilde kullanıp iman ve bunun tabii sonucu olan ibadetlerimizi yapmazsak diğer yaratıklardan farkımız kalmaz. Hatta bununla da kalmayıp bizim dışımızdaki diğer mahlûkattan daha da aşağı olacağımız Rabbimiz tarafından ayet-i kerimede şöyle ifade edilmektedir:

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِنَ الْجِنِّ وَاْلاِنْسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لاَ يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ اَعْيُنٌ لاَ يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ اَذَانٌ لاَ يَسْمَعُونَ بِهَا اُولَئِكَ كَاْلاَنْعَامِ بَلْ هُمْ اَضَلُّ اُولَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ

            “Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” (Arâf, 7/179)

            Akıl ve irade sahibi olmayan varlıklardan farklı olduğumuzu ve gafillerden olmadığımızı ifade etmenin yolu Rabbimize olan imanımız ve ibadetlerimizdir. Şayet iman ve kulluğumuz olmasaydı yüce Mevla’mız katında ne değerimiz olurdu ki? Bu gerçeği Rabbimiz yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de açıkça ortaya koyarak şöyle buyurmaktadır:

قُلْ مَا يَعْبَؤاُ بِكُمْ رَبِّى لَوْلاَ دُعَآؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا

            “(Ey Muhammedi) De ki: Duanız (kulluk ve yalvarmanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin!...” (Furkan, 25/77)

            İşte bizler de Rabbimiz katında imanımız, ibadetlerimiz ve kulluğumuzla değerli olduğumuzu unutmamalı ve O’ndan başkasına kullukta bulunmamalıyız.

 

            Medet COŞKUN  

YAZAR: Kadir Hatipoglu - Mayıs 10 2020 14:01:24 · Adobe Reader Belgesi · Microsoft Word Belgesi · Yazdır
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.43 saniye 14,847,701 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024