ـ1ـ عن جابر رَضِىَ
اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رسول اللّه #: َ تَذْبَحُوا إَّ مُسِنَّةً إَّ أنْ
يَعْسُرَ عَلَيْكُمْ فَتَذْبَحُوا جَذَعَةً مِنَ الضَّأنِ[. أخرجه مسلم وأبو
داود والنسائى.»المُسِنَّةُ« التي لها سنون، والمراد: الكبيرة التي ليست من
الصغار .1.
(1487)-
Hz.Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Yıllanmış (yaşını başını almış) hayvanlardan kurban kesin. Böylesini
bulmakta zorluk çekerseniz o başka. Bu taktirde koyundan bir kuzu kesiverin"
buyurdular." [Müslim, Hacc 13, (1963); Ebu Dâvud, Dahâya 5, (2797); Nesâî,
Dahâya 13, (7, 218).]
AÇIKLAMA:
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)
normalde kurbanlığın çok körpe, çok yaşlanmış olmasını temenni etmiyor.
Önceki hadiste açıklandığı üzere, Allah için yapılacak bağışların kıymetli,
gözde cinsten olması efdaldir. Âyette beyan edilen "Allah'ın şeâirini
büyüklemek, tâzim etmek" emri, kurbanda, hayvanın her yönden mümtazını
tercihle yerine gelir. Çok yaşlı hayvan kartlaşmıştır, çok körpesi fazla et
vermez. Öyle ise biraz yaşını başını almış olanlardan tercih edilmesi
esastır. Hadiste gelen müsinne tâbiri koyun, keçi gibi hayvanlarda bir
yaşını doldurmuş, sığır nevinden olanlarda -ki manda da buraya dahildir- iki
yaşını, devenenin beş yaşını doldurmuş olanları için kullanılır. Yıllanmış
veya yaşını başını almış tabirleri kısmen bu mânayı ifade eder.
Hadis-i şerif "bulmakta zorluk çekerseniz"
diyerek istisnâî bir duruma dikkat çeker... Buradaki zorluk ideal vasıfta
söylenen hayvanın yokluğu olabilir, veya fiyat yönüyle yüksekliği sebebiyle
te'mini maddî zorluk çıkarır. Bu durumda koyun yavrusundan yaşını
doldurmamış olsa bile kurban yapılabilecektir. Yavru, diğer koyunlardan
tefrik edilemeyecek kadar iri olması halinde ise, yıllanmış koyunun
bulunması halinde de kesilebilir, müsâvidir. Abdullah İbnu Ömer'den rivayete
göre, müsinne olan koyun varken, yaşını doldurmayanın kesilmesi caiz
değildir. Hattâ sadedinde olduğumuz hadis de bu hükmü te'yid eder. Ancak
Cumhur-u fukahâ bu hükmü istihbâba hamlederek, gösterişli koyun yavrusunun,
yıllanmış koyunun varlığına rağmen kesilebileceğini ifade etmiştir. Kuzunun
yine de altı ayını doldurmuş olması şart koşulmuştur. Oğlaktan, yâni bir
yaşını doldurmayan keçi yavrusundan kurban kesilmesi tecviz edilmemiştir.
Müteâkib rivayette görüleceği üzere Ukbe İbnu Âmir, Zeyd İbnu Hâlid ve Ebu
Bürde gibi bazı sahabelerin oğlak kurban etmelerine dair gelen rivayet
onlara mahsus cevaz olarak değerlendirilmiştir.
Vahşî sığırın yedi kişi için, geyiğin bir
kişi için kurban kesilebileceğine de fetva verilmiştir.
ـ2ـ وعن عُقْبَةُ بن
عامر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ. ]أنَّ النَّبِىَّ # أعْطَاهُ غَنَماً يَقْسِمُهَا
بَيْنَ أصْحَابِهِ فَبَقِىَ عَتُودٌ فَذَكَرَهُ للنَّبىِّ # فقَالَ: ضَحِّ
أنْتَ بِهِ[. أخرجه الخمسة إ أبا داود. وفي رواية: جَذَعٌ؟ فقَالَ ضَحِّ
بِهِ.»الْعَتُودُ« من أود المعز: ما رعى وقوى وأتى عليه حول. »والجَذَعُ« من
الشاء: ما دخل في الثانية، ومن البقر والحافر: ما دخل في الثالثة، ومن ا“بل: من
دخل في الخامسة .
2. (1488)-
Ukbe İbnu Âmir (radıyallahu anh)'in anlattığına göre: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ashabı arasında taksim edilmek üzere bir miktar
davar vermişti. Dağıtım yapılınca geriye bir oğlak arttı. Ukbe durumu
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a haber verince:
"Onu da sen kurban et!" buyurdu."
Bir rivayette (artık Ukbe'ye kalan) bir
ceze'dir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "(Sen de) onu kurban et!"
demiştir. [Buhârî,Edâhî 7, 2; Vekâlet 1, Şirket 12; Müslim, Edâhî 15,
(1965); Tirmizî, Edâhî 7, (1500); Nesâî, Dahâya 13, (7, 218); İbnu Mâce,
Edâhî 7, (3138).]
AÇIKLAMA:
1- Bu rivayette oğlaktan kurban kesilebileceği
ifade edilmektedir, zîra atûd, otlayacak derecede büyümüş olan keçi
yavrusuna denir. Bir yıllık yavruya dendiğini söyleyen olmuşsa da, İbnu
Battal beş aylığa da atûd dendiğini belirtir.Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) kayıtlı olarak ruhsat verdiğine göre, yaşına ulaşmamış olduğu
açıktır. Önceki hadiste de belirttiğimiz üzere, oğlaktan kurban birkaç
sahabeye tanınan hususî bir cevaz olarak değerlendirilmiş, ümmete tecviz
edilmemiştir. Zîra Buharî'de, kurbanını namaz kılınmazdan önce kesmiş olan
Ebu Bürde'ye tekrar kesebilecek bir keçi yavrusuna sâhib olduğunu
söyleyince, şöyle diyerek ruhsat verir: "Onu kes, ancak bundan böyle senden
başkasına bu câiz değildir." Keza, sadedinde olduğumuz hadisin Beyhakî'de
gelen vechinde:
وََ رُخْصَةَ فِيهَا
ِحَدٍ بَعْدَكَ "Bunu yapmada senden
sonra kimseye cevaz yok" denmiştir.
2- Rivayet Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)'in, ashabına, kurban edilmek üzere kendi mülkünden veya ganimetten
kurbanlık davar dağıttığını ifade etmektedir. Davar diye tercüme ettiğimiz
ğanem, koyun, keçi, oğlak, kuzu hepsini ihtiva edebilir. Burada en azından
keçi ve oğlakların bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ulemâ bu hadise dayanarak, imamın muhtaç halka
beytulmal (hazine)den yardım edebileceği hükmüne varmıştır.
3- Ceze' şeklindeki ziyadeye gelince: Ceze',
bir bakıma ehlî hayvanların yavrusuna denir. İbnu Hacer'in açıklamasına
göre, bir yaşını dolduran veya doldurmayan yavruya denmektedir. Bazıları 6
aylık, 8 aylık, 10 aylık gibi farklı rakamlar ileri sürmüştür. İbnu'l-Arabî
bu rakamları hayvanların cinsine göre takdir ederek: "Koyun yavrusu 6
aylıkken, keçi yavrusu yılını doldurarak, sığır üçüncü yılını, deve beşinci
yılını doldurarak kendi cinslerinde ceze' seviyesine ulaşırlar." der.
ـ3ـ وعن عاصم بن كُلَيب
عن أبيه عن مُجَاشِع السّلمى الصحابى رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ أنَّ رسولَ اللّه #
قال: الجَذْعُ مِنَ الضَّأْنِ يُوَفِّى مَا يُوَفِّى مِنْهُ الثَّنِىُّ[. أخرجه
أبو داود والنسائى .
3. (1489)-
Asım İbnu Küleyb babasından, o da Mücâşi' es-Sülemî (radıyallahu anh)'den
haber veriyor. Onun rivayeti üzere: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Koyunun kuzusu, keçiden ikinci yaşına basanın gördüğü vazifeyi görür"
buyurmuştur. [Ebu Dâvud, Dahâya 5, (2799); Nesâî, Dahâya 13, (7,219); İbnu
Mâce, Edâhi 7, (3140).]
AÇIKLAMA:
1- Hadiste geçen seniyy, yaşını doldurmuş
keçi yavrusuna denir. Bâzı yerlerde şişek tâbir edilir. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm), koyun yavrusunun 6 ayını tecâvüz edenlerin keçi yavrusundan bir
yıllık olanına bedel olabileceğini belirtir. Önceki hadiste ceze' neye
dendiğini belirtmiştik. İbnu'l-Arabî, besi hayvanlarının en hızlı
gelişeninin koyun olduğunu söyler. Bu sebeple koyunun altı aylığına ceze'
denebileceği halde, keçinin bir yaşını dolduranına ceze' denebileceğine
dikkat çeker. Mamafih sadedinde olduğumuz hadisin mefhumu bu açıklamaya
muvafık gelmektedir.
Hadisin Ebu Dâvud'daki aslı, bu bahsin daha
açık anlaşılmasına yardım eder. Küleyb (rahimehullah) der ki: "Biz Ashab-ı
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'tan Benî Süleymli Mücâşî adında biriyle
beraberdik. Koyun azalmış, kıymet kazanmıştı. Hemen bir münâdiye emrederek
şöyle ilan ettirdi: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Ceze' (denecek
seviyeye gelmiş kuzu), yaşını doldurmuş keçinin îfa edeceği borcu îfa eder."