MEDİNEDEKİ
DİĞER BAZI MESCİDLER
Ebî Zer Mescidi
Mescid-i Nebevînin 900
m. Kuzeyine düşen bu mescide Ebu Zer mescidi dendiği gibi secde mescidi de
denir. Abdurrahman bin Avf diyor ki Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)
bu noktada kıbleye yöneldi ve secdeye kapandı secdeyi çok uzattı. Kalkınca
ya rasullellah secdenizi çok uzatınca korktum Allah ruhunuzu aldı zannettim
dedim. Oda bana Cibril geldi ve şu müjdeyi verdi. “Allah c.c. sana kim salat
ederse ben de ona salat ederim, kim selam verirse ben de ona selam veririm”
buyuruyor deyince ben de Allaha şükür secdesi yaptım. buyurdular. Bu mescide
şükür mescidi de denir.
Sahihi Müslimde rivayet
edilen bir hadisi şerifte Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle
buyuruyorlar: “rabbime üç duada bulundum bunlardan ikisini kabul etti birini
etmedi. Rabbimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istedim kabul etti.
Yine rabbimden ümmetimi tufanla helak etmemesini istedim bunu da kabul etti.
Birde ümmetimi kendi içinde bölmemesini, bir birine düşürmemesini istedim
bunu kabul etmedi.” Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bu duayı bu
mescidin bulunduğu yerde yapmıştır bundan dolayı bu mescide duanın kabul
olması manasına icabe mescidi denmiştir. Ayrıca bu mescid beni muaviye
kabilesinin içinde olduğu için Benî Muaviye mescidi de denmiştir. Ancak bu
gün icabe mescidi diye anılmaktır.
Bu mescid bu gün şarii
sittin denilen cadde üzerinde bulunmaktadır. Binası yenilenerek
genişletilmiştir. Mesahası takriben 1000m² dir.
.
Bu mescide beni ennadir
de denir. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) onlarla antlaşma yapmış ama
her zaman oldu gibi Yahudi ahlakı bu antlaşmaya sadakat göstermediler. Daima
Müslümanlara hiyanet ve hile yapıyorlar hatta Efendimiz (sallallahu aleyhi
vesellem) i öldürme teşebbüsünde bile bulundular. Efendimiz (sallallahu
aleyhi vesellem) de onarlı muhasara etti ve Medine-i Münevvere den
çıkmalarına izin verdi. Bu Mescid Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) in
muhasara esnasında namaz kıldırdığı yere inşa edilmiştir. Bundan dolayı
buraya mescidi beni ennadir denir.
Başka bir cihetten ise
bu muhasara esnasında içkiyi yasaklayan ayet burada nazil oldu.
Müslümanlarda ellerinde ki içkileri burada döktüler. Döktükleri içkilere
fadih denirdi. Ondan dolayı buraya fadih mescidi de denmiştir
Bu mescidin Benî Kurayza
diye isimlendirilmesin nedeni Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)Benî
Kurayzayı kuşatma esnasında namazları burada kıldırmasındandır. Beni Kurayza
Medinede ikamet eden Yahudi kabilelerdendi. Hendek harbinde Müslümanlara
ihanetlerinden dolayı efendimiz onları muhasara etti. Bu gün vatani
hastanesi ile Zehra hastanesi arasında bir mevkidedir.
Seyyidüşşüheda yolundan
gelirken mescidil mustarahtan 300 m. ileride sağda dır. Bu mıntıkaya
şeyhayn dendiğinden bu mescide de o yerin ismi verilmiştir. Uhud savaşına
giderken Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) burada gecelemiş ve burada
ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılmıştır. Ordusunu burada gözden
geçirmiş yaşı küçük sahabileri geriye göndermiştir. Münafıkların başı
Abdullah bin übey bin selul Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) in
kendisini Medinede kalma hususunda dinlemediği gerekçesiyle beraberindeki
300 kişi ile bu şeyhayn mescidine yakın bir yerde ordudan ayrılarak geriye
dönmüştür. Bu mescide Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) in iki
zırhından birini burada giydiğinden dolayı dır’ (zırh )mescidi de denir. Bu
günkü bina Osmanlı yapısıdır.
Beni hârise mescidi de
denen bu noktada Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) uhud savaşından
dönerken istirahat buyurmuşlardır. Bundan dolayı istirahat edilen yer
anlamında mustarah denilmiştir. Ayrıca Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)
uhud şehidlerini ziyarete giderken burada namaz kılmış ve istirahat
etmiştir. Eski Mescid yıkılmış ve yerine yeni bir bina inşa edilmiştir.
Ahzab savaşında kazılan hendeğinde buradan başladığı söylenmektedir.
Amberiyede bulunan tren
istasyonun içerisinde üç kubbeli küçük bir mesciddir. Alanı 65 m² dir. Bu
yere sukya mahallesi saadın yeri denir. Bundan dolayı da bu mescide sukya
mescidi denmiştir. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) Bedir muharebesine
giderken burada orduyu denetlemiş, küçük gördüğü sahabilerin çocuklarını
geri çevirmiş ve burada bulunan sukya kuyusundan abdest alıp su içmiştir. Ve
yine meşhur ehli Medine için olan duasını burada yapmıştır. Bu duada ehli
Medine için bereketle dua etmiş ve Medine-i Münevvere yi Mekke gibi harem
ilan etmiştir. Hz Ömerin de Hz. Abbasın elini tutarak onun yüzüsuyuna yağmur
duasına çıkma hadisesi burada olmuştur.
Sahabi zamanında
yapılmış bir mesciddir. Ensar kabilelerinden hazrec kabilesinin benî haram
kolu burada oturduğundan bu mescide benî haram mescidi denmiştir. Mescidin
yerinin Cabir ibn abdillah’a ait olduğu rivayet edilir. Burada hendek
savaşında meşhur yemek bereketi mucizesi meydana gelmiştir. Cabir
Radıyallahu anhu Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)i ve birkaç kişiyi
hazırladığı yemeğe davet eder. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) de
hendekte bulunan herkesi bu yemeğe çağırır ve yemeği bin kişiye yakın kimse
yer ve yemek artar. Halen beş vakit namaz kılınmakta olan bu mescid mahalle
mescidlerinden biri olarak addedilmektedir.
Bu mescid de sahabe
zamanından beri bulunan bir mesciddir. Hazrecin Benî Dinar kabilesi
içerisinde olduğundan bu ismi almıştır. Efendimiz (sallallahu aleyhi
vesellem) bu mescidde namaz kılmıştır. Bu mescide muğaysile mahallesinde
olmasından muğaysile mescidi de denmektedir. Burada da beş vakit namaz
kılınmaktadır.
Medine ehlinden benî
zafer kabilesi içerisinde olduğundan Benî Zafer mescidi denmiştir. Efendimiz
(sallallahu aleyhi vesellem) zamanından beri var olan mescid maalesef bu gün
yoktur. Ancak yeri bellidir. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bu
mescide gelmiş Abdullah bin Abbas’a Kur’an okumasını emretmiş, o da Nisa
Suresini okumaya başlamış (فكيف اذا جئنا من كل
امة بشهيد و جئنا بك على هؤلاء شهيدا) ayeti kerimesini okurken burada
yeter demiş ve Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) in gözlerinden yaşlar
dökülüyordu.
Hendek savaşında zübab
dağının üzerine savaşı takip ve komuta etmesi için Efendimiz (sallallahu
aleyhi vesellem) e çadır kurdular. Cihadı ilan etmek manasına Efendimiz (sallallahu
aleyhi vesellem)in sancağı buraya dikildi. Bu yere daha sonra mescid inşa
edildi. Raye mescidi diye adlandırıldı. Raye sancak demektir. Efendimiz (sallallahu
aleyhi vesellem) hendekte çıkan kayayı bir mucize olarak parçalaması da
buraya yakın bir yerde olmuştur. Bu gün burası uyun yolu başlangıcındadır.
Bu mescid bu gün yedi
mescidler diye bilinen mescidlerden biridir. Aslında o mescidlerden
Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) veya sahabiyle ilgisi olan tek mescid
de budur. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) ahzab harbinde düşmanlara
burada uzunca beddua etmişti. Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) burada
üç gün dua etmişti. Pazartesi, Salı ve Çarşamba günleri…Çarşamba günü öğle
ile ikindi arasında yaptığı dua kabul olmuş ve ahzab denilen müşrik ordusu
darmadağın olmuştu. Sel’ dağının bir kenarında bulunan bu mescide fetih
mescidi dendiği gibi ahzab mescidi de denir.