İKALE. 2
İkale'nin
Tarifi 2
İkale'nin
Meşruiyeti 2
İkale'nin
Rüknü. 2
İkale'nin
Şartlan. 2
İkale, lugatta
kaldırmak anlamına gelir. Onun akidlerde kullanılması, akdin hükümlerini
ortadan kaldırması demektir. Öyleyse fakihlerin ıstılahında ikale'nin mânâsı,
akid yapan iki kişinin akdi feshetme hususunda karar vermeleridir. Tariften
anlaşılıyor ki ikale, ancak rükün ve şartları tahakkuk edip kesinleşen
akidlerde sözkonusu olur; yani bu tür akidde, akdi yapan kişilerden birinin
diğerinin muvafakatini almadan akdi feshetmesi mümkün değildir. Taraflardan
biri razı olmasa dahi feshedilebilen akidde ikale'ye ihtiyaç yoktur. Yine
tariften anlaşıldığına göre ikale, ancak feshi kabul eden alışveriş, icare ve
benzeri akidlerde sözkonusu olur. Feshi kabul etmeyen nikâh gibi akidlerde ise
ikale yoktur.
İkale meşrudur, hatta
akid yapanlardan biri akdin feshini
isterse ikale mendub olur. Çünkü ikale'de halk için kolaylık vardır. İkale
halkı, kuruntu ve sıkıntılardan kurtarır. Meselâ bir akid yapan kişi müteakiben
aldatıldığını veya o akde ihtiyacı olmadığını anlar üzüntü ve sıkıntı içinde
kalırsa, ikale işlemini devreye sokarak onun üzüntü ve sıkıntısını gidermek
mümkündür. Bunda da büyük ecir vardır. İkale'nin meşruiyetine şu hadîs de
delâlet etmektedir:
Kim alışverişinde bir
müslümana ikale yaparsa, Allah da onun
bağlarını ikale eder.
Yani.yaptığı
alışverişten pişman olup akdin bozulmasını, bu akd'in yükünün üzerinden
kaldırılmasını talep eden bir müslümamn, akdi bozmak suretiyle yükünü ve
sıkıntısını kaldıran kişinin günahlarını Allah affeder. Hadîsin diğer bir
versiyonu da şöyledir:
Kim, alışverişinden
pişman olan bir müslümanın pişmanlığını hoş karşılarsa, Allah da kıyamet günü,
onun ayağı kayıp (hataya) düşmesindeki pişmanlığını kabul eder.
İkale'nin rüknü icab
ve kabuldür; yani akid yapan kişilerden birinin 'beni bu akidden ikale et, yani
bu akdi iptal et' demesi, diğerinin de 'Seni bu akidden ikale ettim, yani bu
akdi iptal ettim' demesidir. İkale; fesh, terk ve kaldırma ibareleriyle de
sahih olur. Diğer akidierde olduğu gibi ikale'de de icab ve kabul'ün aynı mecliste
olması şarttır.
A. İkale, iki tarafın rızası ile olmalıdır.
Nitekim bu husus ikale'nin tarifinden de anlaşılmaktadır. Taraflardan biri
istemediği zaman ikale sahih olmaz.
Zorla yaptırılan ikale, rıza bulunmadığı için sahih olmaz. Çünkü ikale,
akdi feshetmektir; akidde rıza şart olduğu gibi, akdi feshetmede de rıza
şarttır.
B. İkale'de, akdin aslından fazlalık veya
eksiklik yapılmamalıdır. İkale'de, akdin aslından, yani alışverişte üzerinde
ittifak edilen mal ve parada eksiltme veya artırma yapılmamalıdır. Çünkü -daha
önce de söylediğimiz gibi- ikale, akdin feshedilip satıcı ile alıcıyı akidden
önceki durumlarına döndürmektir. Bu bakımdan satılan malda bir fazlalık olması
halinde, meselâ satılan koyun yavrularsa ikale yapılamaz. Fakat bazı fa
-kihler, ikale'nin yeni bir akid olduğunu, rıza olması halinde malın diğerine
intikal edeceğini söylemişlerdir ki buna göre satılan malda bir fazlalık veya
eksiklik olsa dahi
rıza olduğunda ikale
sahih olur. Günümüzde de halkın
çoğunluğu böyle yapmaktadır. Çünkü onlar, ikale yapılmasını talep'eden
kişi, hakkının bir kısmından
vazgeçmedikçe ikaleye razı olmamaktadır.