İslam'da Evlilik Ve Ailenin Kurulması
Gönderen Kadir Hatipoglu - Temmuz 06 2023 01:00:00

Vaaz Resimleri: w.jpg

İSLAM'DA EVLİLİK VE AİLENİN KURULMASI

İslam’ın amacı sağlam ve mutlu bir toplum kurmaktır. Toplumlar ailelerden meydana gelir. Aile ise, toplumun temel taşıdır. Aile  ne kadar sağlam olursa toplum da o kadar sağlam olur. Aile, evlilikle kurulur.

Aile, karı koca ve çocuklardan meydana gelen  küçük bir sosyal topluluktur.

 Toplumlar ailelerden meydana geldiğine göre, toplumun mutlu ve huzurlu olması ailelerin mutlu ve huzurlu olmasına bağlıdır. Aile  bir bina gibidir. Binanın temelleri ne kadar sağlam olursa o kadar dayanıklı olur. Aile, sonsuzluğun sahibi, insanları ve bütün kâinatı yoktan var eden Yüce Yaratıcı’nın koyduğu kurallara göre kurulursa sağlam ve toplumun biricik mutluluk kaynağı olur.

İslam’a göre ailenin temeli, nikâh dediğimiz kutsal bir bağla atılır. Toplumun çekirdeği sayılan bu küçük yuvanın meşrû sayılmasının ilk şartı, nikah akdidir. Nikah akdi olmadan bir araya gelen insanların oluşturduğu topluluklar asla aile olamaz. Çünkü bu birlikteliğin temelinde nikâh değil, sifah (iffetsizlik) vardır. Yüce Dînimiz İslâm, iffetsizlik sayılan zina, fuhuş ve her türlü gayri meşru ilişkiyi haram saymış ve şiddetle yasaklamıştır. Nitekim, Cenab-ı Hakk bu konuda şöyle buyurmuştur:

وَلاَ تَقْرَبُواْ الزِّنَى إِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاء سَبِيلاً

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, şüphesiz bir hayasızlıktır, kötü bir yoldur.”[1]

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi aile kurumu nikâhla başlamaktadır. Nikâh kelimesi, sözlükte; “eklemek, toplamak” veya “akit yapmak ve cinsi ilişkide bulunmak” gibi anlamlara gelmektedir.(1)  Dini ıstılahta ise: Evlenme, karı koca arasında birlikte yaşamaya ve karşılıklı yardımlaşmaya imkân veren ve taraflara karşılıklı hak ve ödevler yükleyen bir sözleşmedir.[2] 

İnsan neslinin devamı, nesebin muhafazası, toplumu meydana getiren ve toplumun temel taşı olan aile müessesesinin kurulması evlilikle mümkün olur. İslam dini aile yuvasını sağlam temellere oturtmak, faziletli nesiller yetişmesine zemin hazırlamak için meşru ölçüler içinde evlenmeyi hem emretmiş, hem de bir takım müeyyidelerle onu cazip hale getirmiştir. Allah Teala bir ayette şöyle buyurmuştur:

وَاللّهُ جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَجَعَلَ لَكُم مِّنْ أَزْوَاجِكُم بَنِينَ وَحَفَدَةً وَرَزَقَكُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ أَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَتِ اللّهِ هُمْ يَكْفُرُونَ         

“Allah size kendinizden eşler var eder. Eşlerinizden de oğullar ve torunlar var eder. Size temiz şeylerden rızk verir. Öyleyken batıla inanıyorlar ve Allah’ın nimetlerini inkâr mı ediyorlar? ” [3]

وَأَنكِحُوا الْأَيَامَى مِنكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِن يَكُونُوا فُقَرَاء يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ

“İçinizdeki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfu ile zenginleştirir. Allah lütfu geniş olandır,her şeyi bilendir.” [4]

İslam peygamberi de gençleri evliliğe teşvik ederek şöyle buyurmuştur:

يا معشرا لشبابِ  من استطاع منكم الباءةَ فليتزوّجْ فانه اَغَضُُُّ للبصر وَاَحْصَنُ للفَرَجِِ   ومن لم يستطِعْ فعليه بالصوم فانه له وجا ءٌ

“Gençler, sizden gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek, gözü harama karşı korur, namusu muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun, çünkü oruç şehveti kırar.” [5]

النكاح سنتي فمن رغب عن سنتي فليس منّيِ فتزوّجُوا

“benim sünnetimdir. Sünnetimi terk eden benden değildir, evleniniz,”[6]

Saliha kadını, dünyanın en güzel nimeti sayan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

الدنيا متا عٌ ومتاعِهَا المراةُ الصالحَةُ

Dünya bir geçimden ibarettir. Şu geçim dünyasının en güzel nimeti de saliha kadındır.”[7]

مَاسْتَفَادَ المُؤمِنُ بَعْدَ تقوى اللهِ عزوجلّ خيراً لَهُ مِنْ زوجة صالحة اِنْ امرها اَطَاعَتْهُ وان نظر اليها سرّتهُ وَان اقسم عليها اَبَرَتْهُ واِنْ غَابَ عَنَهَا نَصَحَتْهُ في نفسها وماله

 “Mü’min, Allah korkusundan ve O’na itaatten sonra, saliha bir kadından yararlandığı kadar hiçbir şeyden yararlanmamıştır. Çünkü ona emretse sözünü dinler, yüzüne baksa kendisini sevindirir, üzerine yemin etse yeminini doğru çıkarır, başka tarafa gitse kendisinin gıyabında namusunu ve malını korur.” [8]

EVLENMENİN AMACI

Her şeyin bir amacı olduğu gibi evlenmenin de bir amacı vardır. Evlenmenin amacı sadece erkekle kadının şehevî duygularını tatmin etmeleri değildir.Evlenmenin amacı:

1-Neslin Devamını Sağlamak  Evliliğin asıl amacı budur. Nitekim Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerimde bu gerçeği şöyle ifade etmektedir:

نِسَآؤُكُمْ حَرْثٌ لَّكُمْ

“…Kadınlarınız sizin için bir tarladır…”

         Şehvet duygusu, neslin devamı için sadece bir araçtır. Nitekim  Peygamber Efendimiz (SAV) de :

Evleniniz, çünkü ben sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı övüneceğim.” sözüyle bunu vurgulamış ve evlenmenin asıl amacının üreme olduğunu belirtmiştir.[9]

2- İffeti Korumak

 Kadın-erkek arasındaki nikahsız ilişkiye dinimiz zina demiş, zinaya en ağır cezayı takdir ederek evlenmeye gücü yetmeyenlerin iffetlerini korumasını emrederek şöyle buyurmuştur:

وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّى يُغْنِيَهُمْ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ

“Evlenmeye gücü yetmeyenler, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar…”[10]

3- Huzura ermek

وَمِنْ آيَاتِهِ أَنْ خَلَقَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْ أَزْوَاجًا لِّتَسْكُنُوا إِلَيْهَا وَجَعَلَ بَيْنَكُم مَّوَدَّةً وَرَحْمَةً إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

q“Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.”[11]

EVLENMENİN HÜKMÜ

         İslamda evlenmenin hükmü sünnet-i müekkededir.

 Fakat şartlara göre bazan farz, bazan vâcip, hatta bazan da haram olabilir:

1. Evlenmediği takdirde zina suçunu işleyeceğini kesinlikle bilen, malı ve bedeni evlenmek için yeterli olan kimsenin evlenmesi farzdır

2. Evlenmediği zaman zinaya düşüp düşmeyeceği kesin olmayan kimsenin evlenmesi vâciptir.

3. Evlenmediği zaman zinaya düşmekten korkusu olmayan, normal insanın evlenmesi sünnet-i müekkededir.

4. Evlendiği takdirde karısına kötülük edeceğini, ona karşı kocalık görevlerini yapamayacağını kesinlikle bilen kimsenin evlenmesi ise haramdır.

EVLİLİKTE EŞ SEÇİMİ

İslam evlenip yuva kuracağımız eşi seçerken bazı hususlara dikkat etmemizi istemektedir. Zira eş, ailenin direğidir. “Yuvayı yapan dişi kuştur.” Yuvayı yapacak, çocukları eğitecek, yetiştirecek hayat arkadaşını seçerken dikkat edilmesi gereken hususları Hz.Peygamber (sav) şöyle açıklamıştır:

تنكح النساءُ لاربع لمالها ولجمالها ولحسبها ولدينها فظفر بذات الدين تربت يداك

Kadın dört şey için nikâh edilir. Malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç kimutlu ve huzurlu olasın.” [12]

Bunların içinde en az rağbet gören özellik bugün (maalesef) dindarlıktır. Hadis-i şerifte bu özellik en son olarak zikredilmiştir. Bunun hikmeti ise, halkın genellikle ilk üç özelliğe gösterdikleri rağbetin yersizliğine ve bunlardan vazgeçip, son özelliğe önem verilmesine işaret etmektir. Evlenilecek kadında aranan en önemli özellik kadının dindarlığı olmalıdır. Diğer özelliklere ise tâlî derecede yer verilmelidir.

Abdullah b. Amr radıyallahu anhtan rivayet edilen bir başka hadis-i şerifte Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem malın ve güzelliğin getirebileceği kötü sonuçlara dikkati çekerek, evlilikte dindarlık dışındaki bir tercihi açıkça yasaklamıştır.

Sırf güzellikleri sebebiyle kadınlarla evlenmeyin. Çünkü güzelliklerinin onları (kibir ve gurur sebebiyle) alçaltacağından korkulur. Onlarla sırf mal ve mülkleri sebebiyle de evlenmeyin, zira mal ve mülkün onları azdıracağından korkulur. Fakat onlarla dindarlıklarından dolayı evlenin. Yemin olsun, burnu kesik, kulağı delik siyahî dindar bir köle (dindar olmayan hür kadınlardan) daha üstündür.”[13]

Evlilik kurumunun başarıyla yürütülmesi ve her iki tarafa da mutluluk ve huzur getirebilmesi için karı kocanın birbirine karşı hoşgörülü ve anlayışlı olması şarttır.

İslam’a göre kurulan aile yuvasının daha sağlam ve kalıcı olması için, evlenecek çiftlerin birbirini görmesi ve konuşması caizdir. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, evlenmek isteyenlere, alacakları kızı önce görmelerini, bunun ileride anlaşmaları için gerekli olduğunu söylemiştir:

Allah, bir erkeğin kalbine, bir kadınla evlenme düşüncesi sokarsa, o kimsenin, o kadına bakmasında bir günah yoktur.”[14]

Şunu da açıkça belirtelim ki,günümüzde yaygınlık kazanan bazı gençlerin,  birbirlerini daha yakından tanıyıp daha sağlam evlilik yapmak bahanesini ileri sürerek beraber gezmek, tozmak, seyahat etmek  güncel tabirle flört etmek gibi aşırılıkların İslam’da yeri olmadığı gibi,İslam’ın uygun gördüğü “görme, bakma ve konuşma ” ile bu çeşit beraberliğin hiçbir ilgisi yoktur. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu hususta şöyle buyurmuştur: “Bir erkek, bir kadınla ancak kadının bir mahremi olmak şartıyla beraber bulunabilirler.”[15]

Dünya ve ahiret mutluluğunu hedef alan dinimiz, toplumun en önemli temeli olan ve nikah akdiyle kurulan aileyi, sevgi ve saygıya dayanan bir kurum olarak nitelendirmektedir. Karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bir aile düzeninde huzur ve mutluluk vardır. Sevgi ve saygının olmadığı ailede mutluluktan ve huzurdan söz etmek mümkün değildir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de, eşler arasında var olan sevgi, saygı ve derin dostluk, ‘Allah’ın yüceliğini gösteren ayetler’[16]  olarak nitelendirilmektedir.

DENKLİK

Evlilikte dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de kefaet (denklik) tir. Dini, milliyeti, mesleği, sosyal ve kültürel durumları denk olmayan insanların meydana getirdikleri evlilikler de çoğu zaman acı bir şekilde sonuçlanmaktadır. İmam Ebû Yusuf : “Dengi olmayan kişi ile evlenen bir hanımın nikâhı caiz olmaz.” [17] demiştir.

Netice olarak diyebiliriz ki, İslam dininin hedefi  mutlu bir aile yuvasıdır. Gençleri evlenmeye ve aile kurmaya davet eden Sevgili Peygamberimiz yaptığı mutlu evliliklerle bizlere her konuda olduğu gibi bu konuda da en güzel örnek olmuştur. Gayri meşrû ilişkilerin alabildiğince yaygınlaştığı ve özendirildiği günümüzde kendimizi ve çocuklarımızı korumaya alabilmemizin en güzel yolu mutlu bir aile yuvası kurmaktan geçer.


 

Bu vaaz Kütahya Emekli  il müftüsü Müftüsü H.Yusuf GÜL Tarafından hazırlanmıştır.

[1] İsrâ, 32

[2]  Bilmen, Ömer Nasuhi, Hukuku İslamiye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu,II

[3] Nahl, 72

[4] Nur, 32

[5]  Buhârî, Nikah, 2; Müslim, Nikah, 5; İbn Mâce, Nikah, 1; Nesâî, Sıyâm, 43; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 378.

[6] İbn Mâce, Nikah,1

[7] Müslim, Rada,17

[8] İbn Mâce,Nikah,5

[9]

[10] Nur, 33

[11] Rum, 21

[12] Buhari, nikah 15, VI,123

[13] İbn Mace, Nikah, 6

[14] İbn Mâce, Nikah, 9

[15] Buhari,nikah, 111

[16] Rum, 21

[17] Güncel Dini konular,DİB, Halk kitapları,118



islam ve Hayat,Güncel Vaaz ve Hutbeler