Fetva Konuları
EZAN, KÂMET VE TESBİHAT
245. İkindi namazından sonra aşır okumak bid’at mıdır?
Namazlardan sonra, ciddi bir mazeret bulunmadığı durumlarda, yerinden hemen
ayrılmayıp bir süre daha zikir ve tesbîhata devam etmek sünnettir. Hz. Peygamber
(s.a.s.), namazların ardından bunun yapılmasını teşvik etmiş, bir kişi namaz
kıldığı yerden ayrılmadıkça meleklerin ona dua etmeye devam edeceğini haber
vermiştir (Buhârî, Salât, 87; Müslim, Mesâcid, 272). Diğer taraftan Hz.
Peygamber (s.a.s.), sabah namazından sonra Haşr sûresinin son üç âyetinin,
geceleri de Bakara sûresinin son iki âyetinin okunmasını tavsiye etmiştir (Buhârî,
Fedâilü’lKur’an, 10; Tirmizî, Fedâilü’lKur’an, 22).
Sabah namazı dışında Hz. Peygamber’in(s.a.s.) namazlardan sonra okunmasını
tavsiye ettiği özel bir aşır ya da sûre yoktur. Bununla birlikte Kur’anı
Kerim’de, “Namazı kılıp bitirince de, ayakta, otururken ve yanınız üzerinde
yatarken de (daima) Allah’ı anın.” (Nisâ, 4/103) buyrulması, hem bu konuda bir
genişliğin bulunduğunu hem de zikir ve tesbîhatın yalnız namazla sınırlı
olmadığını ifade etmektedir. Namaz dışındaki kıraat, zikir ve tesbîhatta asıl
olan, bunları herkesin kendi başına yapmasıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.)
dönemindeki uygulama bu yöndedir. Ancak daha sonraları tesbîhatın müezzinin
rehberliğinde topluca yapılması ve ‘aşır’ okunması bazı ülkelerde yaygınlaşmış,
günümüze kadar da uygulama bu şekilde gelmiştir.
Buna göre, ikindi namazından sonra aşır okunması konusunda herhangi bir rivayet
bulunmamakla birlikte yukarıdaki âyet ve hadisler ışığında, din tarafından vacip
kılınmış olduğu inancına kapılmamak kaydıyla Kur’an okunmasında bir sakınca
bulunmadığı söylenebilir.
|