Fetva Konuları
HASTA NAMAZI
322. Dizlerinde rahatsızlığı olanların sandalyede namaz kılması caiz midir?
Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş (Bakara, 2/286), gücü aşan
durumlar için kolaylaştırma ilkesi getirilmiştir (Bakara, 2/185). Namazın
rükünlerinden herhangi birini yerine getirmeye engel olan rahatsızlıklar da
kolaylaştırma sebebi sayılmıştır (Ebû Dâvûd, Salât, 181). Buna göre; namazı
normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan, namazını
oturarak kılmaktır. Böyle bir kişi namazını kendi durumuna göre diz çökerek veya
bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılar. Nitekim
Hz. Peygamber (s.a.s.), nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahâbîye, “Namazı
ayakta kıl, güç ye tiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere
yaslanarak kıl.” (Buhârî, Taksiru’ssalât, 19) buyurmuştur.
Buna göre ayakta durabilen ve yere oturabildiği hâlde secde edemeyen kimse
namaza ayakta başlar, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri îmâ ile yapar.
Ayakta durabildiği hâlde oturduktan sonra ayağa kalka mayan kişi namaza ayakta
başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Başı ile îmâ etmeye gücü
yetmeyen kimse Hanefîlere göre namazını kazaya bırakır; gözleri, kaşları veya
kalbiyle îmâ ederek namaz kılamaz (Merğînânî, elHidâye, II, 8385; Mevsılî,
elİhtiyâr, I, 260). Ayakta durmaya ve rükû yapmaya gücü yettiği hâlde yere
oturamayan kimse namaza ayakta başlar, rükûdan sonra secdeyi tabure ve benzeri
bir şey üzerine oturarak îmâ ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen,
ayaklarını yana veya kıbleye uzatarak da olsa yere oturamayan kimse namazı
tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak kılar, rükû ve secdeleri
îmâ ile yerine getirir.
Unutulmamalıdır ki, kişi Rabbine ibadet ederken hem özde samimi olmalı hem de
dinin belirlediği şekil şartlarını tam olarak yerine getirmeye özen
göstermelidir. Bu sebeple namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde
kılan müminin ileri sürdüğü mazeretler, kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta
olmalıdır. Namazı aslî şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak derecedeki
rahatsızlıklar meşru mazeret olarak görülmemelidir.
Öte yandan üzerinde namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar hâlinde sabit
oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmayacağı da
bilinmelidir.
|