Fetva Konuları
AİLE HAYATI
EVLİLİK (NİKAH)
820. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) çok evliliği nasıl izah edilebilir?
Çok evlilik konusunda Hz. Peygamber’in (s.a.s.) özel bir durumu olduğu
şüphesizdir. Onun hayatının sonlarına doğru dokuz hanımı bir nikâh altında
toplamış olması, bazıları tarafından dünyevî zevklere düşkünlükle yorumlanmak
istenmiştir. Oysa onun evliliklerine bakıldığında durumun böyle olmadığı
görülür. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) 25 yaşında iken ilk evliliğini,
kendisinden yaşça hayli büyük ve dul bir kadın olan Hz. Hatice (r.a.) ile yapmış
ve bu evlilik yaklaşık 25 yıl sürmüştür. Kendisine yapılan onca teklife rağmen
hayatının bu zinde döneminde başka bir kadınla evlenmemiştir.
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) çok evlenmesinin başlıca sebepleri şunlardır:
a) Onun getirdiği din şüphesiz erkekler kadar kadınları da ilgilendiriyordu.
Kadınlara yönelik tebliğlerde Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hanımları eğitim ve
öğretim görevini ifa ediyorlardı. Hz. Hatice’nin peygamberliğin
ilk döneminde, Hz. Peygamber’e yardım ve destek konusunda göstermiş olduğu büyük
fedakârlıklar herkesçe bilinmektedir. Hz. Pey gamber’den(s.a.s.) sonra uzun
seneler yaşamış olan Hz. Aişe de, hadis rivayetinde, Hz. Peygamber’in(s.a.s.)
ahlak ve özel hayatı konusunda ve kadınlara ait özel durumlara ilişkin
hükümlerde Müslümanlara âdeta öğretmenlik yapmıştır. Diğer eşlerinden her biri
de kendi çevrelerinde ve değişik şekillerde Hz. Peygamber’in(s.a.s.) sünnetinin
öğretilmesine katkıda bulunmuşlardır.
b) Hz. Peygamber’in (s.a.s.) eşlerinin hemen her biriyle ilgili özel evlenme
sebepleri de bulunmaktadır. Bunlar arasında Sevde, Zeynep ve Hind ile
evlenmesinde olduğu gibi kocasının ölümü üzerine dul ve desteksiz kalan ve
İslam’a bağlılıkta sebat eden mümin kadınları himayesine alma, onları
ödüllendirme; önceden evlatlığı olan Zeyd’in boşadığı Zeynep ile evlenmesinde
olduğu gibi evlatlığı öz evlat olarak görme şeklindeki yanlış anlayışları
değiştirmede fiilen öncülük etme; Hafsa, Ümmü Habibe ve Safiye ile evlenmesinde
olduğu gibi ashabın ileri gelenleriyle, köklü Arap kabileleriyle ve komşu
halklarla akrabalık kurarak İslam toplumunun bütünleşmesini sağlama gibi amaç ve
sebepler sayılabilir.
|