Fetva Konuları
TİCARÎ HAYAT
ALIŞVERİŞ
934. Yapılan akitlerin kayda geçirilmesi zorunlu mudur?
Dinimiz yapılan akitlerin, hiçbir şekilde tartışmaya meydan vermeyecek şekilde
net ve belirli yapılmasına itina gösterdiği gibi, çıkması muhtemel
anlaşmazlıkların çözümünde de elde net kanıtların bulunmasına önem vermiştir.
Tarafların akit sırasında bu işlem için dinen gerekli olan şartlara riayet
etmemeleri ve öne sürdükleri şartları belgelememeleri, günümüz ticari hayatında
karşılaşılan olumsuzlukların en önemli neden lerindendir. İslam, alışveriş ve
borçlanma işlemlerinin yazılmasını tavsiye etmiştir. Kur’anı Kerim’de konuyla
ilgili olarak; “Ey inananlar, belli bir süreye kadar birbirinize borçlandığınız
zaman onu yazın... Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha
sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir.” (Bakara, 2/282) buyrulması,
ticari işlemlerin kayıt altına alınmasının önemine işaret etmektedir. Bir
sonraki âyette ise, “Eğer birbirinize güvenirseniz kendisine güvenilen kimse
emanetini (borcunu) ödesin ve Allah’tan sakınsın.” (Bakara, 2/283) buyrularak
diğer alanlarda olduğu gibi ticari alanda da güven duygusunun çok önemli bir
unsur olduğu ve bunun kötüye kullanılmaması gerektiği mesajı verilmektedir.
Bakara suresi 282. ayetindeki borçlanma durumunda senet yapılması emri, ilim
adamlarının büyük çoğunluğu tarafından zorunluluk olarak değil tavsiye olarak
değerlendirilmektedir (Kurtubî, eiCâmi‘, IV, 431). Ancak güven duygusunun,
doğruluk ve dürüstlüğün olabildiğince zedelendiği günümüzde, ticarî işlem ve
akitlerin kayıt altına alınması, karşılaşılabilecek anlaşmazlıklarda hukuki
açıdan belge niteliği taşıyabilecek vasıtaların kullanılması önem arz
etmektedir. Bu bakımdan yapılan akitlerin yazılı hâle getirilmesi, dinî bir
zorunluluk olmamakla beraber; tarafların Kur’an’ın tavsiyesine uyarak ticari iş
ve işlemlerini kayıt altına almaları daha uygun olur.
|