İSLAM, iBADET, AMEL, FELAH...
42. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"islâm, beş temel üzerine kurulmuştur: Allahın birliğine inanmak, namaz
kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak, hacca gitmek."
İbn Ömer radıyallahu anh. Müslim.
43. Bir bedevi gelip, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve selleme islâmı
sordu.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, "Günde beş vakit namaz," buyurdu.
Adam sordu: "Bunlardan başka birşey yapmam gerekir mi?"
"Hayır, ancak nâfile olarak kılabilirsin." Sonra şöyle buyurdu: "Ramazanda
oruç tutmak."
"Bunun dışında oruç var mıdır?"
"Hayır, ancak nâfile olarak tutabilirsin." Sonra ona zekâtı da anlattı.
"Bundan başka birşey vermem gerekir mi?"
"Hayır, nâfile olarak verebilirsin."
Sonra adam, arkasını dönüp giderken, "Bunları aynen yaparım, ne eksik, ne de
fazla!" dedi.
Ardından, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Sözünde
durur da dediklerini yaparsa, cennete girer."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
44. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Müslim, elinden ve dilinden müslümanların esenlikte olduğu kişidir. Mümin
ise, insanlara, kanları ve malları hususunda güven veren kişidir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
45. Bir adam sordu:
"Hangi islâm daha hayırlıdır?"
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem cevap verdi:
"Yemek yedirirsin, tanıdığına da tanımadığına da selâm verirsin..."
İbn Amr radıyallahu. Buhârî.
46. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve selleme dedim ki:
"Bu işte seninle beraber kimler var?"
"Bir hür kişi, bir de köle..."
"islâm nedir?"
"Hoş söz söylemek ve yemek yedirmek."
"iman nedir?"
"Sabır ve hoşgörü...
"Hangi islâm en üstündür?"
"Müslümanların, elinden ve dilinden esenlikte olduğu kişininki..."
"Hangi îman üstündür?"
"Güzel ahlâk."
"Hangi namaz üstündür?"
"Ayakta durma süresi uzun olan namaz."
"Hangi hicret üstündür?"
"Rabbinin hoşlanmadıklarından uzak durman."
Amr radıyallahu anh. Taberânî.
47. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve selleme, güçlükte, kolaylıkta, neşeli
ve kederli hâllerde, onu dinleyip itaat edeceğime dâir biat edip, söz
verdim. Yine, bize karşı yaptığı tercihlerde, ehline karşı herhangi bir işte
tartışmayacağımıza, nerede olursak olalım hakkı söyleyeceğimize, Allah
uğrunda kınayıcının kınamasından korkmayacağımıza dâir biat edip, söz
verdik.
Ubâde radıyallahu anh. Buhârî.
48. Ensardan bir grup kadınla, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve selleme,
islâm üzerinde biat etmek üzere geldik ve şöyle dedik:
"Allaha hiçbir şeyi ortak koşmamaya, hırsızlık yapmamaya, zina etmemeye,
çocuklarımızı öldürmemeye, iftira atmamaya, hayırlı işlerde sana baş
kaldırmamaya söz verip, biat ettik."
Bunun üzerine Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Tâkat oranında, gücünüz yettikçe..."
"Allah ve Resûlü, bize kendimizden daha merhametlidir. Ey Allahın Resûlü,
gel de sana biat edelim!" deyince, şöyle buyurdu:
"Ben kadınlarla tokalaşmam, yüz kadına olan sözüm, tek kadına gibidir."
Umeyme radıyallahu anha. Tirmizî.
49. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"işin başı islâm, direği namaz, zirvesi cihaddır."
Muaz radıyallahu anh. Tirmizî.
50. Vedâ haccında Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile bulundum.
Allahı andı, hamdetti, öğüt verdi, sonra şöyle dedi:
"Bu kutsal gün hangi gündür?"
"En büyük hac günüdür!" dediler.
Bunun üzerine şöyle buyurdu:
"Sizin kanlarınız, mallarınız, ırz ve namuslarınız, size, tıpkı bu gününüz
gibi haramdır. Bu beldeniz gibi, bu ayınız gibi haramdır! Dikkat edin!
Cinâyet işleyen kendi aleyhine cinâyet işlemiş olur.
Dikkat edin! Müslüman müslümanın kardeşidir. Müslüman kardeşinin hiçbir
şeyi, kendisi helâl etmedikçe, diğer müslümana helâl olmaz.
Dikkat edin! islâm öncesindeki tüm faizler kaldırılmıştır. Verdiğiniz ana
paralarınız sizindir. Haksızlık yapmayın, haksızlığa da uğramayın!
Dikkat edin! islâmdan önce işlenen her türlü kan davası kaldırılmıştır...
Dikkat edin! Kadınlara iyi davranın! Onlar, sizin yanınızda birer
emanettirler...
Dikkat edin! Sizin kadınlarınız üzerinde haklarınız vardır, kadınlarınızın
da sizin üzerinizde hakları vardır.
Sizin, kadınlarınızın üzerinde bulunan hakkınız, yataklarınızı
çiğnetmemeleri ve evinize girmesinden hoşlanmadığınız kimselere izin
vermemeleridir.
Onların sizin üzerinizdeki hakları, giyimlerinde ve yemeklerinde onlara son
derece iyi davranmanızdır...
Dikkat edin! Burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin, umulur ki,
kendilerine bildirilenler daha kavrayıcı olurlar."
Amr radıyallahu anh. Buhârî.
51. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah, rızıklarınızı bölüştürdüğü gibi, aranızda ahlâklarınızı da
bölüştürmüştür. Allah, dünyayı sevdiğine de, sevmediğine de verir. Ama dini
ancak sevdiklerine verir. Kime dini vermişse, onu kesinkes sevmiştir.
Nefsim elinde olana yemin ederim ki, kalbi ve dili müslüman olmadıkça, bir
kul müslüman olamaz. Komşusu kötülüklerinden emin olmadıkça, kişi tam mümin
olamaz!"
"Ey Allahın Resûlü, kişinin kötülükleri nedir?"
Şöyle buyurdu: "Eziyet ve zulüm etmesidir. Haramdan kazandığı parayı nafaka
verse, asla bereketi olmaz. Ondan sadaka olarak verirse, kesinlikle kabul
olunmaz. Geride bırakırsa, onu ateşe daha da yaklaştırır. Çünkü Allah,
kötüyü kötü ile silmez, kötüyü iyilik ile siler. Çünkü, pis olan pisi
silmez."
İbn Mesûd radıyallahu anh. Ahmed.
52. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"islâm garîb başladı, başlangıçtaki gibi tekrar garîb olacaktır. Garîblere
ne mutlu!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.