Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Kaynaklarıyla İslam Fıkhı Celal YILDIRIM

HAYIZ (AYBAŞI HÂLÎ ÂDET GÖRME)

 

Bir kadının cinsel olgunluk devresinde (ki buna erginlik çağı da denir) her ay dölyolundan belirli süre kan gelmesine âdet gör­me denir. [1]

 

I — Adet Yokluğu :

 

Âdet görmemek. Bu durum buluğ yaşından önce ve yaş dönümü devresinden sonra normaldir. Âdetin ilk görüldüğü yaş kişiye göre değişir; genellikle 8-16 yaşları arasında gerçekleşir (ki iklimin ve ^beslenmenin de bunda te'siri görülebilir). 16 yaşında olduğu halde âdet görmemiş bir kızda birincil âdet yokluğu durumundan söz edi lir. Eğer âdet, başladıktan sonra herhangi bir nedenle kesilmişse bu duruma ikincil âdet yokluğu denir, İkincil âdet yokluğunun en sık görülen nedenleri arasında gebelik yer alır; gebelik gerçekleşince ke­silen âdet, doğumdan sonra yeniden- başlar. Bebeğin emzirilmesi de, doğumdan sonraki devrede âdetin yeniden başlayacağı zaman ge­ciktirir.

Adet yokluğunun kadına bir zararı yoktur. Sadece döllenebüme şansının azalmış olduğunu gösterir; bu durum bir hastalığın sonu­cu ise bu hastalığın tedavisi gerekebilir. Birincil âdet yokluğu, bu­luğ gecikmesi, hipofiz ya da yumurtalığın gereğince' çalışmaması ya da üretim sisteminde bir gelişim bozukluğunun bulunmasına bağlı olabilir. Yumurtalıklar, dölyatağı ya da dölyolu gereğince gelişme­miş olabilirler. Bazen, yeterince gelişmemiş üreme organlarına   sanip olan bîr erkek çocuğu, yanlışlıkla bir kız olarak büyütülmüş ola­bilir. Dölyolu eğer bir zarla tamamen kapanmışsa, bu duruma delin-memiş kızlık zarı adı verilir. Gerçekte âdet görülmekte, ancak bu zarın varlığı akan kanın dışarı ulaşmasını engellemektedir. Kan bu zarın gerisinde birikir, zamanla kanın sıvı bölümü, dölyolu duva­rından emilir, geri kalan kısmı geride toplanır. Bu birikme sonucu dölyolu büyüyüp genişliyebilir, öyle ki karın duvarının büyüdüğü görülebilir. Bu duruma gizli âdet görme de denir. Tedavisi (basit bir cerrahî müdahaleyle) zarın yarılmasından ibarettir.[2]

Konuyu kısmen olsun tıbbî yönüyle açıkladıktan sonra fıkhi yö­nünü açıklamaya geçiyoruz :

Hayız (Âdet görme) kelime olarak «akıntı» anlamına gelir. Fık­hi terim olarak, bir kadının cinsel olgunluk devresinde (buluğa ça­ğında) her ay dölyolundan belirli süre gelen kandır. Doğum, hasta­lık, damar çatlaması ve benzeri nedenlerden dolayı akan kan bu ta­rifin dışında kalır.

Âdet görme asıl sebebine dayanarak belli süre aktıktan sonra kesilince kadının yıkanması vâcib olur. Tabii kadından gelen kanın hayız (Âdet görme) kanı olabilmesi için şu hususların gerçekleşme­si gerekir. [3]

 

2 — Belli Bir Yaşa Gelmiş Olması :

 

Hanefî imamları bunu dokuz ilâ âdetten kesilme yaşı arasında­ki devre ile sınırlamışlardır. Adetten kesilmenin tavanını da 55 yaş olarak kabul etmişlerdir. Bu mezhebe göre muhtar olan da belirti­len görüş ve ictihaddır. Şafii imamlarına göre de âdet görmenin nor­mal olarak başlangıcı dokuz yaştır. Tıbbî tesbitlere göre ise bu 8 - 16 yaşlan arasında gerçekleşir.

Mezhebimize göre, 55 yaşından sonra görülen kan, âdet görme kam değildir. Mezhebin zahirine göre böyle kabul edilmişse de muh­tar olan kavle göre, bu yaştan sonra görülen kan belli renk ve ölçü­de geliyorsa, âdet görme kanıdır.[4]

 

3 — Kanın Dölyatağının Dışına Çıkması :

 

Dölyatağına konulan pamuk ve benzeri şey üzerinde, çıkarıldığında kan izi bulunursa, âdet görmenin başladığına hükmedilir. Âde­tin başlaması ise, pamuğun konulduğu yerden kaldırılması ânından itibarendir. Pamuğu koyduktan sonra kaldırıldığında kan izine ras-lanmıyorsa, o takdirde âdet halini görmekte olan kadının âdet süre­si bitmiş sayılır.[5]

Gelen kanın akıntı halinde bulunması şart değildir.[6]

 

4 — Belirtilen Yaş Süresinde Gelen Kanın Şu Altı Renkten Birin­de Olması :

 

Siyaha yakın kırmızı, kırmızı, koyu, sarı, sarı kırmızı ve siyah karşımı bulanık, yeşili andırır ve buna yakın bir karışım. [7]Pamuk kaldırıldığında beyaza yakın bir ıslaklık görülür ve az sonra kuruyunca sarıya dönüşürse, bu durumda da ayhali kesilmiş sayılır. [8]

 

5 — Adet Görmenin En Az Ve En Çok Süresinin Dikkate Alınması :

 

Hanefi imamlarına göre, bunun en az süresi

üç gün üç gecedir. En çok süresi on gün on gecedir. Mezhebin zahir rivayetinden çıka­rılan sonuç budur.

Şafii imamlarına göre, en az müddeti bir gün bir gecedir, en çok müddet onbeş gün onbeş gecedir. İki âdet görme arasının en az sü­resi ise on beş gündür. Maliki imamlarına göre, ne azının, ne de ço­ğunun bir sınırı vardır.[9]

a) Adet halinden temizlenme süresinin dolmuş olması,   ayrıca gebelik durumunun bulunmaması,

Adet görme süresi içinde bir kesinti olursa bu da âdet görme sü­resine dahildir, ondan sayılır. Ama gelen ve arasında bir duraklama gösteren iki kandan biri âdet hali başlarken bir gün gelir, dokuz gün bir kesintiden sonra tekrar bir gün gelecek olursa, son bir gün gelen kan süresinin bitiminden sonra geldiğinden âdet kanı sayılmaz.

Ebû Yusuf un İmam Ebû Hanîfe'den yapmış olduğu rivayette deniliyor ki : «îki kan görme arasında meydana gelen kesinti (temiz­lenme) on beş günden az ise âdet görme hali devam ediyor, kesilmeniş kabul edilir. Müteahhirinden birçok fakihler bu rivayetle fetva germişlerdir. Çünkü bunda hem fetva isteyen ,hem fetva veren için kolaylık vardır.[10]

Değerli fakih Sadrüşşehîd de bu rivayeti esas kabul edip fetva vermiştir.[11]

Ama görülen iki kan ve arasındaki duraklama ya da temizlen-me süresi on günü geçmezse, süresinin hepsi âdet görme hali olarak kabul edilir. Kadın bu durumda ister yeni ayhali olsun, ister öteden beri ayhali olup kendine göre belli âdeti bulunsun, farketmez. Belir­tilen husus on günü aşarsa, âdet hali yeni başlayan kadın hakkında on gün âdet görme süresi olarak kabul edilir. Yeni başlayan değil­se, onun bilinen âdetine bakılır : Âdet görme süresine tekabül edeni âdet görme hali, onun dışında kalan kısmı temizlik hali kabul edi­lir.[12]

b) Kan kesildikten sonra temizlenme süresi onbeş gün ya da fazla devam ederse, bu süre temizlenme süresi olarak kabul edilir. Bu süreden önce ve sonra gelen kan, âdet görme sayılır. Çünkü iki âdet görme arasındaki temizlenmenin en az süresi onbeş gün, en ço­ğuna ise bir sınır yoktur. [13]Kendisinden devamlı surette kan ge­len kadının bu kanından her ay on günü âdet görme hali sayılır; ge­risi temizlenme süresi olarak kabul edilir.[14]                



[1] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/103.

[2] Sağlık Ansiklopedisi - Âdet görme.

[3] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/103-104.

[4] Şerh-i Mecma' - îbn Melek - Feta--yi Hindiyye.

Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/104.

[5] Şerh-i Vikaye - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[6] El-Hulasa - Fetâvâ-yi Hindiyye.

Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/104-105.

[7] En-Nihâye - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[8] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/105.

[9] El-Fıkhu Alâ'l-Mezahibil-Arbati - Minhac.

[10] Hidâye - Et-Tebyin - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[11] EI-Muhit – Serahsi.

[12] Siracülvehhac - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[13] El-Mebsut - Fetâvâ-yi Hindiyye.

[14] El-Hidâye - Bedayi'.

Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/105-106.

Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.22 saniye 14,842,229 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024