ALTINCI BÖLÜM.. 2
YARA ÜZERİNDEKİ SARGIYI MESHETMEK.. 2
A) Yara Üzerindeki Sargı Ne Zaman Meshedilebilir?. 2
B) Sargı Yarayı Aşarsa : 2
C) Yara Üzerindeki Sargının Her Tarafını Mı Meshetmek
Gerekir?. 2
D) Özetliyecek Olursak : 2
Mestler üzerine
meshetme konusunda naklettiğimiz Câbir (R.A) hadîsi,
ayni zamanda sargı üzerine meshetmeknı de ilgilidir Ne
var ki İmam Ebû Hanîfe'ye
göre, bu vâcibdir, farz değildir. Sahih olan da bu
görüştür.
Yaraya su dokundurma
tehlike arzettiğinde veya sargıyı hemen çözüp
kaldırmak mümkün olmadığında bu caizdir. Çözdüğü takdirde onu iyice saracak
birini bulmak mümkün olmadığında da hüküm böyledir.
Ancak yarayı soğuk su
ile yıkadığı .takdirde zarar görür, sıcak su ile yıkadığında bir zarar söz
konusu değilse, o takdirde sargıyı alıp yarayı sıcak su ile yıkamak gerekir.
Mezhebin zahir rivayeti budur.
Yarayı su ile yıkamak
zarar vermediği halde yine de sargıyı çözmeyip kendi haline bırakmak Ebû Hanîfe'ye göre caizse de îma-meyn'e göre caiz değildir, Fetâvâ-yi
Hindiyyenin tesbitine göre Ebû Hanife Hazretlerinin bu konuda
îmameyn'in kavline döndüğü anla-şümakadır. Nitekim- el-Uyûn ve'I-Hakaik kitabında, bu meselede fetva
İmameyn'in
kavline göredir, denilmektedir. Çünkü bunda ihtiyat vardır.
Sargı yarayı aşar da
yara etrafındaki sağlam yerleri de kapsarsa, bakılır : Çözülmesi yaraya zarar
veriyorsa bulunduğu hal üzere terkedilir ve olduğu
gibi meshedilir. Böyle bir zarar söz konusu değilse, yara üzerine gelen kısmı
meshedilir, sağlam yer üzerindeki kısmı ise çözülüp altı yıkanır.
Sahih rivayete göre,
çoğu kısmını meshetmek te kâfi gelir. Müf ta bih olan da bu rivayettir.
Sargının
yarısını veya daha azını meshetmek yeterli değildir. Bu konuda icmâ' vaki olmuştur.
Henüz iyileşmiyen yara üzerindeki sargı düşecek olursa, ne yarayı
yıkamak gerekir, ne de yapılan mesh hükümsüz kalır.
Ama iyileştikten sonra sargı düşerse, o takdirde hem o yeri yıkamak vâcib olur, hem yapılan mesh
hükümsüz kalır.
Abdest aldığında yara üzerindeki ilaç üzerinde elini iyice
götürüp getirdikten sonra ilaç düşecek olursa, bakılır : Yara iyileşmişse
yıkanır, değilse yıkamaya gerek yoktur.
Kırılan tırnak veya
açılan çatlaklar üzerine, altına su geçirmi-yecek bir madde konulursa, bakılır :
Abdest
alındığında konulan maddeyi kaldırmakta bir zarar yoksa, ayrıca bir külfet te doğurmuyorsa, kaldırılıp altı yıkanır. Aksi halde
yıkamaya gerek yoktur. Ayakta ve diğer organlarda meydana gelen çatlakların
içine su geçirmekte zorluk varsa sadece üzerine su akıtmak, bu da mümkün
değilse ıslak elle meshetmek kâfidir. Yani çevresi yıkanır, çatlakların üzeri
ise meshedilir.
Üzerine mesh yapılan sargı düşer de onun yerine yeni bir sargı
kullanılırsa, o takdirde meshi iade etmek iyi olur.
D) Özetliyecek Olursak :
Yara üzerindeki sargıyı
meshetmek, altım yıkamak gibidir. îki ayaktan birinde sargı bulunur, diğerinde
ise değil; sargılı olan meshedir, sargısız bulunan
yıkanır.
Mesh bir zamanla kayıtlı değildir.
Abdest
bozulduktan sonra yeni bir abdest alındığında sargılı
bulunan kısım meshedilir.
Yarayı abdestli bir vaziyette sarmak şart değildir. Bu, abdest ve cünüplük konularında farketmez.
Ayrıca sargı üzerine meshederken niyete de ihtiyaç yoktur. Bu konudaki görüş ve
rivayetler ittifak halindedir.
Abdest organları üçer defa yıkanır. Ama yara üzeri bir defa
meshedilir. İkinci ve üçüncü defaya gerek yoktur. Yani böyle bir sünnet vârid olmamıştır. Sahih olan da budur.
Sargının meshedüen bir katı kaldırılırsa, alttaki kat üzerine meshi iade etmek gerekmez.
Ayağı yıkayıp mestleri
giydikten sonra ayrıca mesti meshetme-ye gerek yoktur. Abdest
bozulup yeni bir abdest alıncaya kadar bu devam eder.
Ayaklarından birinde
yara bulunan kimse yarasını sardıktan sonra abdest
alır ve sargı üzerine mesheder, diğer ayağını ise yıkar ve mestlerini giyerse,
artık ayrıca mestleri meshetmeye gerek yoktur. Aslında caiz de değildir. Tabii
bu hal abdest bozulup yeni bir
abdest
alıncaya kadar sürer.
Ayağında çıban, sivilce
ve benzeri bir şey bulunduğu halde abdest
alıp mestlerini meshettikten sonra birkaç vakit namazı kılar ve mestler üzerine
mesh süresi dolunca mestleri çıkardığında çıban ya da sivilce veya yaranın kanadığını, iyice akıntı
yaptığını görür fakat ne zaman bu kanamanın meydana geldiğini bilmezse, ne
yapması gerekir? Bakılır : Yara ya da çibarun başı kurumuş bir vaziyette iken adam fecir
doğduğunda mestleri giymiş ve yatsıdan sonra çıkarmışsa, sadece sabah namazını
iade etmez, diğer kıldığı, namazları iade etmesi vâcib
olur. Mestleri giydiğinde yara, ya da çıbanın başı
kana bulaşmış ıslak vaziyette ise, hiç bir namazı iade etmesi gerekmez.
Eldivenler üzerine
meshetmek caiz değildir. Çünkü bu konuda bir sünnet vârid
olmamıştır.
Mestleri mesh konusunda ise, kadın ile erkek arasında bir fark
yoktur.