Kur'an-I Kerimi Tanıyalım

BİRİNCİ CÜZÜN ÖZETİ
1. Birinci cüz
Fatiha Suresi ile başlar ve Bakara Suresi 141.ayete kadar devam eder.
2- Fatiha Suresi
Mekke'de nazil olmuş ilk bütün suredir.
Mekke döneminde inmiştir. Yedi âyettir. Kur’an-ı Kerim’in ilk
sûresi olduğu için “başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır. Sûrenin ayrıca,
“Ümmü’l-Kitab” (Kitab’ın özü) “es-Seb’ul-Mesânî” (Tekrarlanan yedi âyet)[1],
“el-Esâs”, “el-Vâfiye”, “el-Kâfiye”, “el-Kenz”, “eş-Şifâ”, “eş-Şükr” ve
“es-Salât"[2] gibi başka adları da vardır.
Kur’an’ın içerdiği esaslar öz olarak Fâtiha’da vardır. Zira övgü ve
yüceltilmeye lâyık bir tek Allah’ın varlığı, onun hâkimiyeti, tek mabut oluşu,
kulluğun ancak O’na yapılıp O’ndan yardım isteneceği, bu sûrede özlü bir şekilde
ifade edilir.
3. Fâtiha
sûresi, aynı zamanda baştan başa eşsiz güzellikte bir dua, hem bir yakarış,hem
de övgüdür. Hanefi alimlerine göre namazda Fatiha Suresini okumak vacip, diğer
mezhep alimlerine göre ise Fatiha Suresini namazda okumak farzdır.
4. Bakara Suresi
Medine'de ilk nazil olmuş suredir.
5-
Kur’an-ı Kerim’in en uzun sûresi olup 286 âyettir. Adını, 67-73. âyetlerde yer
alan “bakara (sığır)” kelimesinden alır. Sûre, İslâm hukukunun ana konularıyla
ilgili pek çok hüküm içermektedir.
6. Bakara
Suresi ilk beş ayeti müminlerin özelliklerinden,
اِنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا
سَوَٓاءٌ عَلَيْهِمْ ءَاَنْذَرْتَهُمْ اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
altı ve yedinci ayeti kafirlerden, sekiz ile yirminci ayetler arası
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ
يَقُولُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَبِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنٖينَۘ
münafıkların özelliklerinden bahseder.
7. 23-24.
ayetlerinde Kuran meydan okur.
وَاِنْ كُنْتُمْ فٖي
رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا فَأْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهٖࣕ
وَادْعُوا
شُهَدَٓاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقٖينَ
Ardından gelen ayetlerde ise cennet ve inançsızların
takıntılarından söz eder.
8. 30-39.
Ayetlerde
وَاِذْ قَالَ رَبُّكَ
لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّٖي جَاعِلٌ فِي الْاَرْضِ خَلٖيفَةًؕ
Adem peygamberin yaratılış kıssası vardır.
9. 40-141.
Ayetlerde
يَا بَنٖٓي اِسْرَٓائٖلَ
اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّتٖٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَوْفُوا بِعَهْدٖٓي اُو۫فِ
بِعَهْدِكُمْ وَاِيَّايَ فَارْهَبُونِ
Genel anlamda israil oğullarının ihanet, desise, fitne, kıskançlık
ve peygamber öldürmeye gidecek kadar aşırılıklarından söz eder.
10. 61. Âyette
israil oğullarının Allah'ın hazırladığı sofraya karşılık bazı sebzeleri arzu
etmelerinden söz eder.
11. 66-73.
Ayetlerde İsrail oğullarına bir inek kesilmesi emri verilir. Ama Yahudiler bu
ineği yokuşa sürerek emri tiye alarak bahane üretirler.
12. 85.ayette
Yahudilerin Tevrat'ın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkâr etmelerinden söz
eder.
13. 96.ayette
Yahudilerin ölümsüzlük arzusu gündeme gelir.
14. 102.ayette
sihirden bahseder. Sihrin etkisi sadece Allah'ın izniyle olabilecek bir şey
olduğu vurgulanır.
15. 106.ayette
مَا نَنْسَخْ مِنْ اٰيَةٍ
اَوْ نُنْسِهَا نَأْتِ بِخَيْرٍ مِنْهَٓا اَوْ مِثْلِهَاؕ اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ
اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدٖيرٌ
nesh konusu vardır.
16. 113-118
âyetler arasında cahil insanların kulaktan duyma bilgilere göre hareket ettiği
anlatılır.
17. 120.ayette
وَلَنْ تَرْضٰى عَنْكَ
الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارٰى حَتّٰى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْؕ قُلْ اِنَّ هُدَى
اللّٰهِ هُوَ الْهُدٰىؕ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ بَعْدَ الَّذٖي
جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ مَا لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَصٖيرٍ
Yahudilerin asla ve asla Müslümanlardan razı ve memnun
olmayacağından söz eder.
18. 123 -
134 âyetler arasında hazreti İbrahim peygamber ve oğlu ile Kabe'yi inşa
etmesinden söz eder.
19. 137.ayette
فَاِنْ اٰمَنُوا بِمِثْلِ
مَٓا اٰمَنْتُمْ بِهٖ فَقَدِ اهْتَدَوْاۚ وَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّمَا هُمْ فٖي
شِقَاقٍۚ فَسَيَكْفٖيكَهُمُ اللّٰهُۚ وَهُوَ السَّمٖيعُ الْعَلٖيمُؕ
İman etmek için Peygamber efendimizin ve sahabenin iman ettiği
gibi iman etmenin makbul iman olduğundan söz eder.
20. Diğer
Ayetlerde ise geçmiş bazı peygamberler hakkında âyet olma dan kafadan konuşmanın
doğru olmadığı vurgusu yapılır ve 141. Ayetle cüz biter.
|