Kur'an-I Kerimi Tanıyalım

Yirmi Üçüncü Cüzün Özeti
Yirmi Üçüncü Cüzde Yasin Sûresinin devamı, Saffat ve Sâd Sûresinin tamamı ile
Zümer Sûresinin 31 ayeti yer alır.
Yasin Sûresi
1. 28-50
ayetler arasında Kıyamet günü insanların yaptıkları amelleri görünce pişmanlık
duyacakları ve Allah teâlânın varlığının delilleri zikredilir. Üç tane ana delil
zikredilir. Ölü toprağın hayat bulması ve onunla türlü türlü meyvelerin çıkması,
gecenin gündüze girmesi, güneş ve ayın hareketleri ve Nuh’un gemisinden yeni bir
hayatın doğması. Tüm bunlar Allah’ın varlığına işaret eder.
2. 51-67
ayetler arasında kıyametin kopması, sura üfürülmesi, kabirlerden dirilme,
kıyamet koptuktan sonra kimsenin haksızlığa uğramaması, cennet ehlinin nimetler
içinde bir hayat sürmesi, günâhkârların cezalandırılacağı, hesap zamanı gelince
اَلْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلٰٓى اَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَٓا اَيْدٖيهِمْ وَتَشْهَدُ
اَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
Ağızların susup bunun yerine ellerin konuşması ve ayakların da şahitlik yapması
gibi kıyamet ahvali anlatılır.
3. 68-83
ayetler arasında yeniden dirilişin hak olduğu, bundan hiçbir şüphenin olmaması,
putların fayda vermeyeceği, Allah’ın her şeye güç yetireceği ve dilediği
herşeyin mutlaka gerçekleşeği gibi konular anlatılır. Sûre
فَسُبْحَانَ الَّذٖي بِيَدِهٖ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
“Her şeyin egemenliği kendi elinde olan Allah bütün eksikliklerden uzaktır ve
hepiniz sonunda O’na döndürüleceksiniz
ayetiyle biter.
Saffat Sûresi
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât”
kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
Sûrede
başlıca, meleklerden, cinlerden, kıyamet ve ahiret olaylarından söz edilmekte;
Nûh, İbrahim, İsmail, İshak, Mûsâ, Hârun, İlyas, Lût ve Yûnus peygamberin
kıssalarına yer verilmektedir. Sûre, genellikle Kur’an tilâveti ve duaların
sonunda okunması âdet haline gelen ve سُبْحَانَ
رَبِّكَ
diye başlayıp وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ
الْعَالَمٖينَ
diye biten âyetlerle son bulmaktadır.
4..
1-74 ayetler arasında şu konular geçer. Rabbinin emrini yerine getirmek için
melekler sıralar halinde beklerler. Rabbinin gönderdiği vahiy her türlü
şeytandan korunmuştur. Müşrikler uyarı alınca uyarıya kulak vermezler. Kıyamet
koptuktan sonra ah vah etmek fayda vermeyecek. Zalimler ile destekçileri
birlikte hesap verecek. Allah’ın İhlaslı kulları hariç herkes ceza görecek.
Cennette türlü türlü nimetler vardır. Orada boş söz ve sarhoş olmak yoktur.
Cehennemin yiyecek bitkisi zıkkımdır. Üzerine su olarak da kaynar su
verilecektir. (Allah bizi muhafaza etsin)
5. 75-83
ayetler arasında Hazreti Nuh’un dua etmesinden, onun kurtulmasından ve onun
Salih mümin kullardan biri olduğundan bahsedilir.
6. 84-113
ayetler arasında Hazreti İbrahim’den bahsedilir. Putları kırması, putperestlerin
onu cezalandırmak için ateş yakmaları, Hazreti İbrahim’in rüyasında oğlu
İsmail’i kestiğini görmesi ve Rabbinin onu bununla imtihan etmesi, İbrahim’in
Allah’tan aldığı tüm emirleri koşulsuz yerine getirdiği ve Salih bir kul olduğu
anlatılır.
7. 114-122
ayetler arasında Hazreti Musa ve Harun’un da Salihlerden olduğu, Allah’ın
emirlerini yerine getirdikleri anlatılır.
8. 123-138
ayetler arasında İlyas peygamberin ve Lut peygamberin de Allah katında değerli
ve ihlaslı insanlar oldukları vurgulanır.
9. 139-148
ayetler arasında Hazreti Yunus’un, kavmini bırakması, bir gemiye binmesi,
balinanın karnından karaya çıkması ve balinanın karnında bile zikir etmekten
geri durmaması anlatılır.
10. 149-182
ayetler arası Sûrenin sonuç kısmıdır. Melekler Allah’ın kızları değildir. Bu
büyük bir iftiradır. Allah noksanlıktan münezzehtir. Melekler onun için sıra
halinde bekleyenlerdir. Peygamberlere selam olsun. Âlemlerin Rabbine de hamd
olsun.
Sâd Sûresi
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd”
harfinden almıştır.
Sûrede
başlıca, Allah’ın birliği, müşriklerin inkârları ve sapıklıkları sebebiyle azabı
hak etmiş oldukları, Davûd, Süleyman, Eyyüp, İbrahim, İshak, İsmail, el-Yesa’ ve
Zülkifl peygamberlerin kıssaları, Davûd peygamberin hakemliği ve Hz. Peygamberin
temel görevi konu edilmektedir.
11. 1-16
ayetler arasında Kuran’ın Allah tarafından indirilmiş olduğu bir kitap olduğu,
peygamberin Allah tarafından seçilmiş olduğu, müşriklerin bu durumu
beğenmemeleri, peygamber beğenmeme olayının hazreti Nuh’tan beri var olan bir
şirk geleneği olduğu vurgulanır.
12. 17-40
ayetler arasında Dâvud ve Süleyman peygamberden bahsedilir. Onların derin bir
anlayış sahibi oldukları ve bir çok canlının onların emrine verildiği anlatılır.
Süleyman peygamberin şu sözü de önem arz eder:
فَقَالَ اِنّٖٓي اَحْبَبْتُ حُبَّ الْخَيْرِ عَنْ ذِ كْرِ رَبّٖيۚ حَتّٰى تَوَارَتْ
بِالْحِجَابِࣞ
Ben malı Rabbimi hatırlattığı için seviyorum.
13. 41-49
ayetler arasında Eyyup peygamberin bir hastalığa yakalanıp dua ederek rabbinden
şifa istemesi ve iyileşmesi anlatılır. Ayrıca İbrahim, İsmail, İshak, Yakup,
Elyesa, Zülkifl peygamberlerin de Salih kimseler oldukları anlatır.
14..
50-70 ayetler arasında cennet ve cehennemden bahsedilir. Dünyada hor hakir
görülen kimselerin cennete gireceği, bunun üzerine günahkarların şaşıracağı
anlatılır.
15. 71-88
ayetler arasında Hazreti Adem’in yaratılış kıssası anlatılır. İblis’in Adem’e
saygı secdesi yapmadığı, Allah’ın onu rahmetinden uzaklaştırdığı, onu ve ona
uyacak kimselerin cehenneme atılacağı anlatılır.
Zümer Sûresi
Mekke döneminde inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen
“Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir.
Sûrede
başlıca, göklerde ve yerde Allah’ın birliğini gösteren deliller, mü’minlerin
cennete, kâfirlerin cehenneme sevk edilecekleri konu edilmekte; kullar, ölüm
gelip çatmadan Allah’a yönelmeye çağrılmaktadır.
Hz. Âişe,
كَانَ النَّبِيُّ صلّى اللّه عليه وسلّم لاَ يَنَامُ عَلَى فِرَاشِهِ حَتَّى
يَقْرَأَ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَالزُّمَرَ .
Resûlullah’ın genellikle her gece yatmadan önce Zümer ve Benî İsrâil (İsrâ)
sûrelerini okuduğunu söylemiştir (Tirmîzî, “Sevâbü’l-Kur’ân”, 21)
16. 1-7
ayetler arasında Kuran’ın Allah tarafından indirilmiş olduğu, müşriklerin: Biz
putlara bizi Allah’a yakınlaştıracak diye ibadet ediyoruz, diye trajikomik bir
cevap vermeleri, Allah’ın gökleri ve yeri yaratan olduğu, insanı anne karnında
yaratan ve ona şekil verenin Allah olduğu ve küfrün, şirkin Allah’a zarar
vermediği anlatılır.
17. 8-31
ayetler arasında ise şu konularda ayetler vardır. İnsana bir zarar gelince hemen
Allah’a dua eder. Sıkıntıyı Allah giderince bu sefer de ona şirk koşarlar.
Bilenlerle bilmeyenler bir değildir. Allah’ın halis kulları her sözü dinler ama
en güzeline uyarlar. Allah kimin gönlünü İslam’a açarsa o kişi rabbinden bir nur
üzeredir. Herkes ölecek ve Rabbinin huzurunda hesaplaşacaklar.
|