Kur'an-I Kerimi Tanıyalım

Yirmi Dördüncü Cüzün Özeti
1. Yirmi Dördüncü cüz Zümer Sûresi
32. ayetle başlar. Sonrasında Mümin diğer adıyla Ğafir Sûresi gelir. Sonrasında
ise Fussilet Sûresi ile devam eder ve Fussilet Sûresi 46. ayetle cüz biter.
Zümer Sûresi
2. Zümer Sûresi 32-41 ayetler
arasında Allah teâlâya iftira ederek onun söylemediği sözleri ona isnat eden,
peygamberine ve onun getirdiği kitabı tekzip edenden daha zalim kimse olmadığı,
Allah’ın kullarına yeterli olduğu insanların tanrılara taptığı, hiçbirinin fayda
ve zarar veremeyeceği anlatılır.
3. 42-52 ayetler arasında ölümün
sadece Allah’ın elinde olduğu, putların şefaat edemeyeceği, affetmenin sadece
Allah’a mahsus olduğu, müşriklerin sadece Allah lafzını duydukları zaman
rahatsızlık duyduğu, kendi putlarından söz edildiği zaman ise mutlu oldukları,
insana bir nimet gelince sevindiği, bir zarar gelince de Allah’a meydan okuduğu
ve rızkı bol vermenin Allah’a ait olduğu vurgulanır.
4. 53-67 ayetler arasında günahta
aşırıya gidenlerin bile Allah’tan ümit kesmemeleri, daima Allah’a yönelmeleri,
gün gelip de pişman olup keşke şöyle yapsaydım belki kurtulurdum demeden önce
tövbe etmek gerektiği, kafirlerin azap, müminlerin ise kurtuluş görecekleri,
şirkin tüm sevapları götüreceği ve Allah’a gereği gibi saygı gösterilmediği gibi
konular işlenmiştir.
5. 68-75 ayetler arasında sura
üfürülmesi, kıyametin kopması, kafirlerin cehenneme gruplar halinde sürüklenerek
götürüleği, müminlerin ise cennete gruplar halinde melekler tarafından
karşılanarak götürülmesi gibi ahiret ahvali gibi konular işlenmiştir.
Mümin/Ğafir Sûresi
56 ve 57. âyetler hariç Mekke döneminde inmiştir. 85 âyettir. Sûre,
adını 28. âyette geçen “mü’min” kelimesinden almıştır. Mü’min inanan kimse
demektir. Âyette sözü edilen mü’min, Firavun ailesinin; gizlice iman eden ve
çevresindekileri hakka yönlendirmeye çalışan bir ferdidir. Ayrıca sûre, Allah’ın
sıfatlarından biri olan ve 3. âyette geçen “ğâfir” kelimesinden dolayı “Ğâfîr
sûresi” diye de anılmaktadır. “Ğâfir”, bağışlayan demektir. Sûrede başlıca,
Allah’ın birliğini gösteren bazı delillere yer verilerek kıyametle ilgili
tasvirler yapılmaktadır.
6. 1-22 ayetler arasında şu konular
geçer. Allah teâlânın günahları affettiği, tevbeleri kabul ettiği, Allah
hakkında sadece kafirlerin tartışmaya girdiği, Allah’ın Arş’ını meleklerin
taşıdığı, meleklerin müminler için dua ve istiğfarda bulunduğu, ölümden sonra
hayatın olduğu, müşriklerin sadece Allah lafzını duydukları zaman rahatsızlık
duyduğu, kendi putlarından söz edildiği zaman ise iman ettikleri (12), ahiret
ahvali ile ilgili bazı durumlar, zalimlerden kimseye şefaat edilmeyeceği ve yer
yüzünde ibret kastıyla dolaşmak gibi konular bu ayetler arasında anlatılır.
7. 23-37 ayetler arasında Hazreti
Musa’dan ve iman etmeyen firavundan bahsedilir. Firavunun halkından ileri
gelenlerden biri olup da iman ettiğini gizleyen bir adamdan söz edilir. Ayrıca
Firavunun mimarı olan Haman’ın Firavunun isteği üzerine bir kule yapar. Güya bu
kuleye çıkıp oradan Allah ile mücadele edecek!
8. 38-50 âyetler arasında peygamber
efendimizin hak yola davet etmesinden, kötülük yapanın sadece kendisine kötülük
yaptığı ve kötülük ettiği kadarı ile cezalandıracağı, iyilik yapanın ise cennete
hesapsız bir şekilde gireceği, peygamberin cennete çağırmasına karşılık, onun
halkından bazı kimselerin ise cehenneme çağırmasından, gün gelecek geçmişte
işlenen her şeyin hatırlanacağı, cehennem azabına girenlerin cezalarının
affedilmesi ya da hafifleme istemelerinden bahsedilir.
9. 51-66 ayetler arasında Allah’ın
yardımının peygamberlerine geldiği, ahirette mazeretlerin kabul edilmeyeceği,
gökleri ve yeri yaratmanın insanı yaratmaktan daha büyük bir olay olduğu, hakkı
gören ile hakkı görmek istemeyenin bir olmadığı, kıyametin kopmasında hiç bir
şüphenin olmadığı, gece ve gündüzün insan için var edildiği, yerin sağlam ve
istikrarlı olması da insan için olduğu, insanın en güzel biçimde yaratıldığı ve
müslüman olan kişinin şirkten uzak durması gerektiği anlatılır.
10. 67-85 ayetler arasında insanın
yaratılış aşamaları anlatılır. Bir damla sudan, kandan, etten ve kemikten
yaratılan insanın öldükten sonra yeniden yaratılacağı anlatılır. Bazılarının
küçükken öleceği, bazılarının ise yaşlanarak öleceği gerçeği dile getirilir.
Cehenneme girenlerin şımarık kimseler olduğu ve orada çekecekleri azap
anlatılır. İnsanın hizmetine bir çok nimetin verildiği, ibret almak için helak
olmuş ya da ölmüş gitmiş yerleri görmekten ve azabı gördükten sonra imanın fayda
vermeyeceği vurgusu yapılarak Sûre biter.
Fussilet Sûresi
Mekke döneminde inmiştir. 54 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyette geçen
ve Kur’an âyetlerini niteleyen “fussilet” ifadesinden almıştır. “Fussilet”,
“genişçe açıklandı” demektir. Sûre, ayrıca “Hâ Mîm es-Secde” diye de anılır.
Sûrede başlıca hakka davet, batılda ısrar edenlerin uyarılması, vahyin insanlar
üzerindeki ahlâkî ve manevî etkileri konu edilmektedir.
11. 1-18 ayetler arasında Kuran’ın
açık bir kitap olduğu, müşriklerin: bizim kalbimizin üzerinde kilit var, diyerek
Kuran’a tavır koymaları, azabı çabuk istemeleri, gökleri ve yeri yaratan Allah’a
meydan okuyan kavimlerin helak edildiği, Âd ve Semud kavmi gibi kavimlerin
Allah’a meydan okumaları nedeniyle helak edildiği anlatılır.
12. 19-29 ayetler arasında kıyamet
gününde insanın susacağı, onun yerine vücudun derisinin konuşacağı, insanın bu
duruma şaşırması, derinin ise şöyle cevap vereceği anlatılır: Her şeyi
konuşturan Allah bizi de konuşturdu. Kafirlerin: Kuran okunduğu zaman onu
susturmak için gürültü yapın demeleri, sonuçta cehenneme girecekleri, kıyamet
koptuktan sonra herkesin kendisini saptırdığı kimseleri ayaklar altına almak
istemeleri bu ayetlerde geçmektedir.
13. 30-46 ayetler arasında Rabbimiz
Allah’tır deyip dosdoğru olanların kıyamet gününde korkusuz olacakları, Allaha
çağıran ve Salih amel işleyenden daha doğru sözlü kim vardır ayeti de burada
geçmektedir. İyilikle kötülüğün bir olmadığı, kötülüğü uygun bir şekilde savmak,
şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak, Allah’ın varlığı ve birliği ile ilgili
deliller, Kuranın müminler için hidayet ve şifa olduğu, iyilik yapanın kendisine
iyilik yaptığı, kötülük yapanın ise kendisine kötülük yaptığı ayeti gibi konular
da bu ayetler arasında anlatılır.
|