Kur'an-I Kerimi Tanıyalım

DördüncüCüzün Özeti
1. Dördüncü
cüz Âli İmran Suresi 92. ayet ile başlayıp 200 âyet ile sure sonlanır. Daha
sonra Nisa Suresi ile devam eder ve 23. ayet ile cüz biter.
2. 92-117
ayetler arasında ehli kitap hakkında bazı bilgiler verilirken, konu arasında
infaka da dikkat çekilir. Allah’ın ipine sıkıca sarılma ayeti 103,
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعاً وَلَا تَفَرَّقُواࣕ
Hayra davet eden toplum oluşturulması emri 104,
وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ
بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِؕ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Bütün ehli kitabın aynı tutumu sergilemedikleri 113.
لَيْسُوا سَوَٓاءًؕ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ اُمَّةٌ قَٓائِمَةٌ يَتْلُونَ اٰيَاتِ
اللّٰهِ اٰنَٓاءَ الَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَࣞ
ayette bahsedilmiştir.
3. 117.
ayetten sonra genel olarak Uhud savaşı ve sonuçlarından söz edilir. 124 ve
125.ayette
اِذْ تَقُولُ لِلْمُؤْمِنٖينَ اَلَنْ يَكْفِيَكُمْ اَنْ يُمِدَّ كُمْ رَبُّكُمْ
بِثَلٰثَةِ اٰلَافٍ مِنَ الْمَلٰٓئِكَةِ مُنْزَلٖينَؕ
Meleklerin yardım için gelmesinden söz edilir.
4. 144-148
âyetlerde
وَمَا مُحَمَّدٌ اِلَّا رَسُولٌۚ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُؕ اَفَا۬ئِنْ
مَاتَ اَوْ قُتِلَ انْقَلَبْتُمْ عَلٰٓى اَعْقَابِكُمْؕ وَمَنْ يَنْقَلِبْ عَلٰى
عَقِبَيْهِ فَلَنْ يَضُرَّ اللّٰهَ شَيْـٔاًؕ وَسَيَجْزِي اللّٰهُ الشَّاكِرٖينَ
Uhud savaşında peygamber efendimizin şehit edildiği haberi karşısında şaşıran
sahabeye peygamberin de ölümlü olduğu vurgusu yapılmıştır.
5. 154
– 157. ayetlerde münafıkların bazı itirazları anlatılır. Savaş olmasaydı
ölmeyeceklerdi gibi bir tez ortaya atıyorlar.
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَكُونُوا كَالَّذٖينَ كَفَرُوا وَقَالُوا
لِاِخْوَانِهِمْ اِذَا ضَرَبُوا فِي الْاَرْضِ اَوْ كَانُوا غُزًّى لَوْ كَانُوا
عِنْدَنَا مَا مَاتُوا وَمَا قُتِلُواۚ لِيَجْعَلَ اللّٰهُ ذٰلِكَ حَسْرَةً فٖي
قُلُوبِهِمْؕ وَاللّٰهُ يُحْـيٖ وَيُمٖيتُؕ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصٖيرٌ
Ama Allah Azze ve Celle bu tezi reddediyor.
6. 161.
âyette
وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ اَنْ يَغُلَّؕ وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ
الْقِيٰمَةِۚ ثُمَّ تُوَفّٰى كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
Devlet hazinesini soyan kim olursa olsun cezasını göreceği anlatılır.
7. 169.
âyette Allah yolunda şehit olanların nimetler içinde olduğu ve bunun haberini
bize ulaştırma gayreti içinde olduğu anlatılır.
8. 188.
ayete kadar Uhud savaşına dair önemli haberler, hikmet dolu mesajlar ile
anlatılır.
9. 189
– 195 ayetler arasında ise
رَبَّنَٓا اِنَّكَ مَنْ تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ اَخْزَيْتَهُؕ وَمَا
لِلظَّالِمٖينَ مِنْ اَنْصَارٍ ﴿١٩٢﴾
رَبَّنَٓا اِنَّـنَا سَمِعْنَا مُنَادِياً يُنَادٖي لِلْاٖيمَانِ اَنْ اٰمِنُوا
بِرَبِّكُمْ فَاٰمَنَّاࣗ
رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا
وَتَوَفَّـنَا مَعَ الْاَبْرَارِۚ ﴿١٩٣﴾
رَبَّنَا وَاٰتِنَا مَا وَعَدْتَنَا عَلٰى رُسُلِكَ وَلَا تُخْزِنَا يَوْمَ
الْقِيٰمَةِؕ اِنَّكَ لَا تُخْلِفُ الْمٖيعَادَ ﴿١٩٤﴾
Dua ve duaya icabet vardır.
10. Sure
200. Âyette
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا
اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Sabır ve düşmanı başıboş bırakmama emri ile biter.
Nisa Suresi Medine döneminde inmiştir. 176 âyettir. Sûre, özellikle kadın
haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı
almıştır.
Kur’an-ı Kerîm’in özü ve özeti olan Fâtiha sûresinde müminler, “(Rabbimiz!)
Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet”
(1/5-6) diyorlardı. Bu sûrede, Fâtiha’da yer alan ilkelerin –daha ziyade kulluk
ve doğru yolla ilgili– detayları üç ayrı alanda verilmektedir:
a) Kadın-erkek ilişkisi ve aile hayatı. Bu alanla ilgili olarak bütün insanların
aynı kökten geldiği, kadının da aynı nefisten yaratıldığı, insanların
hemcinslerine iyi davranmaları, erkek ve kadın her insanın hayata başladıkları
koruyucu ve besleyici yatak olan ana rahmini ve akrabalık ilişkisinin doğurduğu
hakları unutmamaları gerektiği bildirilmiş; akraba, eş, analı-babalı, yetim, hür
ve câriye olarak kadınların hakları, aile hayatının kuralları ve miras hükümleri
açıklanmış, gerektiği yer ve durumda hükümler müeyyidelere bağlanmıştır.
b) Kur’an-ı Kerîm’in inanan muhatapları, kadın-erkek ve aile ilişkilerinde
Allah’a kulluk edecekleri gibi inanan ve inanmayan diğer insanlarla
ilişkilerinde de Allah’a kul olma şuurunu koruyacak, O’nun tâlimatına uygun
davranacaklardır. Bu alana ait olmak üzere sûrede canın, malın ve mülkiyetin
korunması, bunlara karşı yapılan tecavüzlerin cezalandırılması; adalet, iyilik,
yardımlaşma, emanete riayet edilmesi gibi konulara ve hükümlere yer verilmiş;
müminlerle “münafıklar, yahudiler ve müşrikler” arasındaki ilişkilere ait kaide
ve hükümler getirilmiş; hicretin hükmü açıklanmış ve câhiliye izlerinin
silinmesi teşvik edilerek alkollü içki kullanımının yasaklanmasına ilk adımlar
atılmıştır.
c) Üçüncü olarak da çeşitli âyetlerde vakit namazı, korku namazı, namaz için
gerekli bulunan temizlik (tahâret) gibi ibadetlere, ferdî ve sosyal ahlâk
kurallarına yer verilmiş; böylece sosyal kurallar, düzenlemeler ve kurumlardan
maksadın sağlıklı bir “Allah-kul ilişkisi” kurmaya, yalnızca Allah’a kul olmak
isteyenlerin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik olduğuna işaret buyurulmuştur.
11. 3.
âyette çok eşliliğin meşru olduğu anlatılır. Çok eşlilik için adalet şartı da
unutulmamalıdır.
12. İlk
on ayetin ana konusu ise yetim malını çarçur etmemek, yetimlerin malını
saklamak, değerlendirme ve zamanı gelince de iade etmek, yetim malını yiyenlerin
günah boyutu
13. 10-14
ayetler arasında ise miras hukuku anlatılır. Birinci dereceden mirasçıların payı
Kur’an ile sabittir. Bunlar ana, baba, karı, koca, oğul ve kızdır. Bunlar
tamamen varken başka kimseye miras verilmez.
14. 15
– 18 ayetler arasında fuhuş suçu ve tövbesi ile ilgili hükümler yer alır. Geniş
bilgi için Tefsir kitaplarına bakınız.
15. 19-23
âyetler arasında mehir, evlenilmesi haram olan kadınların kimler olduğu, boşanma
olayından sonra mehrin mutlaka verilmiş olması gerektiği anlatılır ve beşinci
cüz de buna dair diğer ahkâmı anlatır.
|