*İnanç yönünden insanlar dörde ayrılır

1-Mümin

2-Kafir

3-Münafık

4-Müşrik

***1-Onlar iman esaslarının tamamına inanırlar ve yaşarlar

اَلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ (3)

3. Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.

 وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالْاَخِرَةِهُمْ  يُوقِنُونَ

4. Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.

اُولَئِكَ عَلَى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ (5)

5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.

           Canab-ı Hak bu iki ayeti kerimede müminlerin beş özelliğinden bahsetmektedir.

            a)-Gabya iman

            b)-Namaz kılmak

            c)-Zekat vermek

            d)-İlahi kitapların tamamına iman

            d)-Ahirete iman

***2-Onların yanında Allahın ayetleri anıldığında,onların kalpleri titrer ve onların imanları artar

اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ اِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اَيَاتُهُ زَادَتْهُمْ اِيمَانًا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ (2)

2. Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.

 اَلَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ (3)

3. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir.

اُولَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَهُمْ دَرَجَاتٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَمَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ (4)

4. İşte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için Rableri katında nice dereceler, bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır.

 اَلَّذِى خَلَقَنِى فَهُوَ يَهْدِينِ (78)

78. Beni yaratan ve bana doğru yolu gösteren O'dur.

 وَالَّذِى هُوَ يُطْعِمُنِى وَيَسْقِينِ (79)

79. Beni yediren, içiren O'dur.

 وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ (80)

80. Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur.

 وَالَّذِى يُمِيتُنِى ثُمَّ يُحْيِينِ (81)

81. Benim canımı alacak, sonra beni diriltecek O'dur.

 وَالَّذِى اَطْمَعُ اَنْ يَغْفِرَ لِى خَطِيَتِى يَوْمَ الدِّينِ (82)

82. Ve hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum O'dur.

 رَبِّ هَبْ لِى حُكْمًا وَاَلْحِقْنِى بِالصَّالِحِينَ (83)

83. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.

               Canab-ı Hak bu ayeti kerimelerde müminlerin beş özelliğini daha ortaya koymuştur.

        a)-Allah2ın adı anıldığında onların kalpleri titrer

        b)-Allah’ın ayetleri okunduğunda onların imanları artar

        c)-Yalnız Rablerine dayanıp güvenirler

         d)-Namazı dosdoğru kılarlar

         e)-Kendilerine verilen rızıktan tasadduk ederler.

***3-Onlar Allah ve Rasülünün hükmüne teslim olurlar

 اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ اِذَا دُعُوا اِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ  اَنْ يَقُولُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا وَاُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ (51)

  51. Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

***4-Hiçbir iş onları Allah’ı zikirden ve Allah’a ibadetten alıkoyamaz

رِجَالٌ لَاتُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَاِقَامِ الصَّلَوةِ وَاِيتَاءِ الزَّكَوةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُ (37)

37. Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.

***5-Onlar namazlarını huşu içinde kılarlar

قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ (1) اَلَّذِينَ هُمْ فِى صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ (2)

1. Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;

2. Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;

***6-Onlar boş söz faydasız işten yüz çevirirler

 وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ (3)

3. Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;

***7-Onlar zekatlarını verirler

 وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَوةِ فَاعِلُونَ (4)

4. Onlar ki, zekâtı verirler;

***8-Onlar iffetlarini korurlar

 وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ (5)

5. Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;

***9-Onlar sözlerine ve emanetlerine riayet ederler

 وَالَّذِينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ (8)

8. Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;

*-Peygamber (S.A.V)de hadisi şeriflerinde “Münafıklıkm alameti üçtür;Söylediği zaman yalan söyler,vaat ederse vaadinde durmaz,Kendisine bir şey emanet edildiğinde emanete hıyanet eder”

***10-Onlar namazlarına devam ederler

 وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلَوَاتِهِمْ يُحَافِظُونَ (9)

9. Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.

 اُولَئِكَ هُمُ الْوَارِثُونَ (10)

10. İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır;

 اَلَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ (11)

11. (Evet) Firdevs'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.

***11-Onlar seher vaktinde istiğfar ederler

وَبِالْاَسْحَارِ هُمْ يَسْتَغْفِرُونَ (18)

18. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.

***12-Onlar mütevazidirler ve cahillerle karşılaştıklarında onlaraiyi davranırlar

وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْاَرْضِ هَوْنًا وَاِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا

63. Rahmân'ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);

***13-Onlar gecelerini secde ve kıyamla geçirirler

 وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا (64)

64. Gecelerini Rablerine secde ederek ve kıyam durarak geçirirler.

***14-onlar Allah’ın azabından korkar ve dua ederler

 وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ اِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا (65)

65. Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.

 اِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا (66)

66. Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir!

***15-Onlar cimrilikle  israf arasında orta yolu seçerler

 وَالَّذِينَ اِذَا اَنْفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذَلِكَ قَوَامًا (67)

 67. (O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.

***16-Onlar Allahtan başkasına yalvarmaz,cana kıymaz,zina etmezler

وَالَّذِينَ لَا يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ اِلَهًا اَخَرَ وَلَايَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِى حَرَّمَ اللَّهُ اِلَّا بِالْحَقِّ وَلَايَزْنُونَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ يَلْقَ اَثَامًا (68)

68. Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları) başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı (nın cezasını) bulur;

***17-Onlar yalan şahitlik etmezler ve boş sözde uzaklaşırlar

 وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا (72)

72. (O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.

***18-Onlar Allah’ın ayetlerini dinler ve bağlanırlar

 وَالَّذِينَ اِذَا ذُكِّرُوا بِاَيَاتِ رَبِّهِمْ لَمْ يَخِرُّوا عَلَيْهَا صُمًّا وَعُمْيَانًا (73)

73. Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında ise, onlara karşı sağır ve kör davranmazlar;

***19-Onlar hayırlı eşler ve nesiller isterler

 وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ اِمَامًا (74)

74. (Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl! derler.

***20-Onlar büyük günahlardan kaçınırlar,ve öfkelerini yenerler

وَالَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَ (37)

37. Onlar, büyük günahlardan ve hayasızlıktan kaçınırlar; kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.

***21-Onlar işlerini istişare ile yaparlar

وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَاَقَامُوا الصَّلَوةَ وَاَمْرُهُمْ شُورَى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ (38)

  38. Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da harcarlar.

***22-Onlar haksızlığa karşı yardımlaşırlar

وَالَّذِينَ اِذَا اَصَابَهُمُ الْبَغْىُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ (39)

39. Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar.

***23-Onlar kafirlere karşı çetin, aralarında ise merhametlidirler

مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ اَشِدَّاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاءُ بَيْنَهُمْ (29)...

29. Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler.... ***24-onlar hayırda yarış ederler

اُولَئِكَ يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ (61)

61. İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.

***25-onlar inanır,mallarıyla canlarıyla cihad ederler

   اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ اَمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ فِى سَبِيلِ اللَّهِ اُولَئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ (15)

15. Müminler ancak Allah'a ve Resûlüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.