Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Allah, Tövbeleri Kabul Eder

                                                                                             Vaaz Resimleri: w.jpg

 

لِيُعَذِّبَ اللهُ الْمُنَافِقِينَ وَالْمُنَافِقَاتِ وَالْمُشْرِكِينَ وَالْمُشْرِكَاتِ وَيَتُوبَ اللهُ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَكَانَ اللهُ غَفُورًا رَحِيمًا

"Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmek; mümin erkeklerin ve mümin kadınların da tövbelerini kabul etmek için insana emaneti yüklemiştir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Ahzâb,33/73)

Cenab-ı Hak, insanı yaratılmışların en şereflisi ve en mükemmeli olarak yaratmıştır. İnsana akıl gibi çok büyük bir nimet ve güç vererek, onu bütün diğer canlılara üstün ve hâkim kılmıştır. Aklı sayesinde insan; kendisinden çok daha güçlü olan tabiat varlıklarına hükmedebilmektedir. Örneğin çok büyük gemiler inşa ederek denizlere hükmedebilmekte, çok büyük uçaklar ve uzay araçları yaparak göklere hâkim olabilmektedir. Barajlar yaparak azgın nehirlere gem vurmakta, onları içme-de, sulamada ve enerji üretiminde kullanmakta, rüzgârdan bile enerji elde ederek, onu kendisine faydalı hâle getirebilmektedir. Bu kadar büyük nimete sahip olan insanın sorumlulukları da büyük olacaktır. İşte bundan dolayı Allah, en büyük sorumluluğu da insana vermiştir. Göklerin, yerin ve dağların kaldıramadığı emaneti insan yüklenmiştir

اِنَّا عَرَضْنَا اْلاَمَانَةَ عَلَى السَّمَوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا اْلاِنْسَانُ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولاً

“Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.” (Ahzâb, 33/72).

İnsana yüklenen emanetin ne olduğu konusunda, İslam bilginleri tefsir kitaplarında çok geniş açıklamalar yapmışlardır. (Elmalılı Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur'an Dili, VI,3934, İstanbul, 1971; Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, IV 406, Ankara, 2006).  Biz bu büyük emaneti, özet olarak şöyle ifade etmek istiyoruz:

Tevhidi, yani yaratıcımızın birliğini kabul etmek ve başka insanlara da anlatmak, Allah'ın bize gönderdiği Kur'an-ı Kerim’de tebliğ edilen esasları yaşayarak, insanî ilişkilerimizde adaleti uygulamak ve yaratılmışların en üstünü olarak bize verilen kulluk görevlerimizi ifa etmek.

Metnini ve mealini okuduğumuz ayet-i kerimede Rabbimiz; emanetin inanan inanmayan bütün insanlara yüklendiğini haber vermiştir. İnanan ve kulluk görevlerini yerine getiren insanların, kul olarak işleyecekleri kusurların arkasından yapacakları tövbelerini kabul edeceğini, bunların Allah’ın bağışından ve merhametinden de bol bol faydalanacaklarını ancak kendisine şirk koşanların ve münafıklık yapanların ise hak ettikleri cezaya çarptırılacaklarını bildirmiştir.

Ayetin müminlerle ilgili olan tövbe bölümü üzerinde biraz daha durmak istiyoruz. Bilindiği gibi insan hem günah hem de sevap işleyebilecek şekilde yaratılmıştır. İdeal olanı, bir Müslümanın bütün hayatında hiç günaha bulaşmadan yaşamasıdır. Ama ne yazık ki bunu hepimiz başaramıyoruz. Hayatımızda hayırlı işleri çokça işlediğimiz gibi, ara sıra da günaha bulaştığımız oluyor. İşte günah olan bir davranışta bulununca yapacağımız ilk iş, yine Allah’a yönelmek, yaptığımız kötülükten dolayı af dilemek olmalıdır.

Biz af dileme yoluna yönelir, yaptığımız günahtan pişman olur, tövbe eder ve bir daha aynı günahı işlememeye kesin karar verirsek, Rabbimiz de inşallah tövbemizi kabul eder ve bizim günahımızı affeder. Çünkü Rabbimiz tövbe edip durumlarını düzeltenlerin kurtulacağını, kendisinin bizim tövbelerimizi kabul edeceğini, tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet eden olduğunu bize Kur’an-ı Kerim’de müjdelemiştir

اِلاَّ الَّذِينَ تَابُوا وَاَصْلَحُوا وَبَيَّنُوا فَاُولَئِكَ اَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَاَنَا التَّوَّابُ الرَّحِيمُ

“Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lânetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.” (Bakara, 2/160;)

اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَاْلاَرْضِ يُعَذِّبُ مَنْ يَشَاءُ وَيَغْفِرُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللهُ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

“Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”  ( Mâide, 5/39)

وَالَّذِينَ عَمِلُوا السَّيِّئَاتِ ثُمَّ تَابُوا مِنْ بَعْدِهَا وَاَمَنُوا اِنَّ رَبَّكَ مِنْ بَعْدِهَا لَغَفُورٌ رَحِيمٌ

“Kötülükleri işleyip de sonra ardından tövbe edenler ile iman(larında sebat) edenlere gelince şüphe yok ki, Rabbin ondan (tövbeden) sonra elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” ( Arâf, 7/153). Ancak tövbe ettik diye gevşemeyeceğiz, eski kötülüklere ve zulümlere de dönmeyeceğiz. Çünkü Allah tövbeleri kabul edip affedebildiği gibi, kabul etmeyebilir ve cezayı hak edenleri, zalim olduklarından dolayı cezalandırabilir

لَيْسَ لَكَ مِنَ اْلاَمْرِ شَىْءٌ اَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ اَوْيُعَذِّبَهُمْ فَاِنَّهُمْ ظَالِمُونَ

“Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya tövbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.” (Âl-i İmrân, 3/128).

Allah katında kabule şayan olan tövbenin ölüm gelmezden önce gerçekleşmesi gerekir. Yoksa kendisine ölüm gelip çatınca “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerin tövbesi kabul olacak tövbelerden değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlanmıştır

اِنَّمَا التَّوْبَةُ عَلَى اللهِ  لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السُّوءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِنْ قَرِيبٍ فَاُولَئِكَ يَتُوبُ اللهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

“Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah, bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisa, 4/17)

وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى اِذَا حَضَرَ اَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ اِنِّى تُبْتُ الْئَنَ وَلاَ الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ  اُولَئِكَ اَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا اَلِيمًا

“Yoksa (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır.” (Nisa, 418)

 Allah bizi inkârdan korusun ve tövbeleri kabul edilmiş olan, sâlih Müslüman kullarından eylesin.

 

                Mustafa KILIÇ

YAZAR: Kadir Hatipoglu - Ocak 05 2022 02:00:00 · Adobe Reader Belgesi · Microsoft Word Belgesi · Yazdır
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.03 saniye 14,867,751 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024