Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Allah'ı dost ve yardımcı edinene, Allah da yardım eder.

Vaaz Resimleri: w.jpg

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

Değerli kardeşlerim

Allah'ı dost ve yardımcı edinen kişiye, Allah da dost ve yardımcı olur ve onun muradını elbette verir. Allah ahirette de dünyada da mümin dostlarını hep aziz kılmıştır.

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ

"Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7)

İnsanın hem dünyada hem de ahirette tek bir gerçek dostu vardır. Bu dost onu hiçbir zaman bırakıp gitmez, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır ve ona yardımcıdır. Doğduğu günden öldüğü güne kadar daima onunla birliktedir. Onu düşmanlarına karşı korur. Onun için herkesten daha güvenilirdir, daima karşılıksız armağan edendir. Kuşkusuz bu dost alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'tır. Allah, müminlerin en çok güvendiği, en yakın dostudur.

İman edenler, hayatları boyunca Kur'an-ı Kerim'de tarifi yapılan güzel ahlakı insanlar arasında yaygınlaştırmak, insanların Allah'a iman etmelerine vesile olmak için ciddi bir çaba içinde olurlar. Onların bu çabalarına karşılık, inkâr edenlerden bir grup ise, tarih boyunca hep iman edenlerin karşısında yer almış, onları baskı ile engellemeye çalışmışlardır. Allah Kur'an'da, inkâr edenlere karşı hep müminlerle birlikte olduğunu, onların işlerini kolaylaştıracağını, müminlere yardımcı olacağını belirtmiştir. Allah yolunda samimi bir çaba içinde olan müminler, bu gerçeği hayatlarının her anında yaşarlar. Allah, her işlerini kolaylıkla sonuçlandırır, her işlerinde başarı ve güzellik verir. Hatta zayıf imanlıların "eyvah" dedikleri, ümitsizliğe düştükleri, hiçbir kurtuluş yolunun kalmadığını sandıkları durumlarda dahi Allah, peygamberlere ve müminlere, Kendi katından yardım göndermiş ve onları başarılı kılmıştır.

Yüce Rabbimiz bu gerçeği Kur'an'da şöyle bildirmiştir:

وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَلٖينَۚ

"Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir:

اِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنْصُورُونَ

Gerçekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır." (Saffat, 37/171-172)

Allah'ın yardımının ve desteğinin kendileriyle olduğuna iman eden müminler, hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmaz, Allah'ın olayı nasıl sonuçlandıracağını şevkle beklerler. Allah'ın müminler üzerindeki yakın takibi ve yardımı ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de yer alan peygamber kıssalarında pek çok örnek vardır.

Muhterem Mümin Kardeşlerim

Peygamber Efendimiz (sav) hayatı ve mücadelesi boyunca çok büyük engellerle karşılaşmıştır. Tebliğ yaptığı insan topluluğunda her türlü zorluğu çıkarmaya hazır insanlar bulunmuştur. Bu kişiler ikiyüzlü davranarak Peygamber Efendimiz (sav)'e tuzak kurmaya çalışmışlar, onu tutuklamak, sürgün etmek ve hatta öldürmek istemişlerdir.

Tüm bu olaylara karşı Peygamber Efendimiz (sav) alemlere örnek bir tevekkül göstermiş ve yalnız Yüce Allah'tan yardım istemiştir. Bunun sonucunda da Allah, Peygamber Efendimiz (sav)'e yardım etmiş ve kendisine, küfre sapanlara karşı zafer vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de Peygamber Efendimiz (sav) ile ilgili olarak anlatılan olaylarda, onun tevekkülü ve Allah'a teslimiyeti açıkça görülmektedir.

Örneğin Peygamber Efendimiz (sav)'in Mekke'den çıktıktan sonra arkadaşı ile birlikte gizlendiği bir mağaradaki sözleri, tevekkülünün en güzel örneklerinden biridir. Yüce Rabbimiz de küfre sapanlara karşı kendisine yardım etmiştir:

اِلَّا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّٰهُ اِذْ اَخْرَجَهُ الَّذٖينَ كَفَرُوا ثَانِيَ اثْنَيْنِ اِذْ هُمَا فِي الْغَارِ اِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهٖ لَا تَحْزَنْ اِنَّ اللّٰهَ مَعَنَاۚ فَاَنْزَلَ اللّٰهُ سَكٖينَتَهُ عَلَيْهِ وَاَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذٖينَ كَفَرُوا السُّفْلٰىؕ وَكَلِمَةُ اللّٰهِ هِيَ الْعُلْيَاؕ وَاللّٰهُ عَزٖيزٌ حَكٖيمٌ

"Siz ona (peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani kâfirler ikiden biri olarak onu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: 'Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.' Böylece Allah ona 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkâr edenlerin de kelimesini (inkâr çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, Yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe, 9/40)

Peygamber Efendimiz (sav) tüm hayatı boyunca gösterdiği tevekkülü ile tüm Müslümanlara örnek olmuş ve ümmetine sadece Allah'tan yardım dilemelerini şöyle hatırlatmıştır:

اِذَا سَاَلْتَ فَاسْاَلِ اللَّهَ وَ اِذَا اسْتَعَنْتَ فَاسْتَعِنْ بِااللَّهِ وَاعْلَمْ اَنَّ اْلاُمَّةَ لَوِ اجْتَمَعَتْ عَلَى اَنْ يَنْفَعُوكَ بِشَىْءٍ لَمْ يَنْفَعُوكَ اِلاَّ بِشَىْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ لَكَ وَ اِنِ اجْتَمَعُو عَلَى اَنْ يَضُرُّوكَ بِشَىْءٍ لَمْ يَضُرُّوكَ اِلاَّ بِشَىْءٍ قَدْ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَيْكَ .

“İstediğin zaman yalnız Allah’tan iste. Yardım dileyeceğin zaman da yalnız Allah’tan yardım dile. Bil ki! Eğer bütün ümmet sana fayda vermek için toplansa, Allah’ın senin için yazdığından başka sana fayda veremez. Ve eğer bütün ümmet sana zarar vermek için toplansa, Allah’ın senin için yazdığından başka sana zarar veremez…" (Tirmizî, Kıyâmet 59; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/293)

Yüce Allah'ın yardımı, hayatı boyunca Peygamber Efendimiz (sav)'in yanında olmuştur

ثُمَّ اَنْزَلَ اللّٰهُ سَكٖينَتَهُ عَلٰى رَسُولِهٖ وَعَلَى الْمُؤْمِنٖينَ وَاَنْزَلَ جُنُوداً لَمْ تَرَوْهَا وَعَذَّبَ الَّذٖينَ كَفَرُواؕ وَذٰلِكَ جَزَٓاءُ الْكَافِرٖينَ

       " Bunun üzerine Allah, peygamberinin ve müminlerin üzerine kendi katından bir güven duygusu indirdi, bir de göremediğiniz askerler gönderdi ve böylece inkâr edenlerin cezasını verdi. İşte bu, inkârcıların hakettiği karşılıktır." (Tevbe, 9/26) indirmiştir.

Değerli Kardeşlerim 

Allah'ın yardımının ve desteğinin kendileriyle olduğuna iman eden müminler için, Hz. Musa (as) ve kavminin yaşadıkları da güzel bir örnektir. Hz. Musa, İsrailoğullarını Firavun'un zulmünden korumak için Mısır'dan çıkarmıştır. Firavun ise ordusuyla birlikte Hz. Musa'nın ve kavminin peşine takılmıştır. Hz. Musa ve İsrailoğulları deniz kıyısına ulaştıklarında, içlerinden bazı zayıf imanlılar, Firavun tarafından sıkıştırıldıklarını düşünerek, panik olmuşlar ve ümitsizliğe kapılmışlardır.

Oysa, Hz. Musa (as) örnek bir tevekkülle

قَالَ كَلَّاۚ اِنَّ مَعِيَ رَبّٖي سَيَهْدٖينِ

"... Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir." (Şuara, 26/62) diyerek, Allah'ın müminlerle beraber olduğuna ve kendilerine yardım edeceğine dair inancını göstermiştir. Allah, apaçık bir mucizeyle denizi ikiye yararak, Hz. Musa'nın ve kavminin karşı kıyıya geçmesini sağlamış ve onları Firavun'un zulmünden kurtarmıştır. Onların hemen ardından da denizi kapatarak Firavun'u ve ordusunu suda boğmuştur.

Değerli Kardeşlerim 

İnkâr edenler müminleri Allah'ın yolundan engellemek için onlara türlü zorluklar çıkarırlar ve onların aleyhinde tuzaklar kurarlar. Ancak Allah, Kur'an-ı Kerim'de müminlere kurulan tüm tuzakların bozulacağını; bu tuzakların, onları Kur'an kişilerin başlarına geçeceğini ve müminlere hiçbir zarar veremeyeceklerini vaat etmiştir:

اِسْتِكْبَاراً فِي الْاَرْضِ وَمَكْرَ السَّيِّئِؕ وَلَا يَحٖيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ اِلَّا بِاَهْلِهٖؕ فَهَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا سُنَّتَ الْاَوَّلٖينَۚ فَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّتِ اللّٰهِ تَبْدٖيلاًۚ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّتِ اللّٰهِ تَحْوٖيلاً

"(Hem de) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz..." (Fatır, 35/43)

اِنْ تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْؗ وَاِنْ تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا بِهَاؕ وَاِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْـٔاًؕ اِنَّ اللّٰهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحٖيطٌ

"Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır." (Âl-i İmran, 3/120)

Değerli Kardeşlerim 

İnananların tek yardımcısı ve velisi Allah'tır. Müminler her türlü zorlukta, her türlü şartta O'ndan yardım isterler ve Allah da onlara icabet eder.

Yüce Rabbimiz,

وَكَانَ حَقاًّ عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِنٖينَ

"...İman edenlere yardım etmek ise, Bizim üzerimizde bir haktır." (Rum, 30/47) ayetiyle, tüm iman eden kullarına yardım edeceğini bildirmektedir.

Ancak Allah'ın yardımını kazanmak için en önemli şartlardan biri; O'nun dinine yardım etmek, O'nun sınırlarını koruma konusunda titizlik göstermek ve bu uğurda mücadele etmektir.

İşte böyle samimi bir çabanın karşılığında müminler daima Allah'ın yardımıyla karşılık bulmayı umarlar. Zafer, Allah'ın vaat ettiği gibi, yalnızca O'na inananların, O'nun rızası ve hoşnutluğu için gayret gösterenlerindir.

Şüphesiz dünyada müminleri yalnız ve yardımsız bırakmayan Allah, ahiret hayatlarında da onların tek Velisi ve Yardımcısı olacağını vaat etmiştir.

اِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْاَشْهَادُۙ

"Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahidlerin (şahitlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz." (Mümin, 40/51)

وَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ مِنْ ذَكَرٍ اَوْ اُنْثٰى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَاُو۬لٰٓئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلَا يُظْلَمُونَ نَقٖيراً

"Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.

وَمَنْ اَحْسَنُ دٖيناً مِمَّنْ اَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّٰهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ وَاتَّبَعَ مِلَّةَ اِبْرٰهٖيمَ حَنٖيفاًؕ وَاتَّخَذَ اللّٰهُ اِبْرٰهٖيمَ خَلٖيلاً

İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel dinli kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir."(Nisa, 4/124-125)

 

 

YAZAR: Kadir Hatipoglu - Ağustos 23 2023 01:00:00 · Adobe Reader Belgesi · Microsoft Word Belgesi · Yazdır
Önceki Vaaz Sonraki Vaaz
Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.02 saniye 14,855,377 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024