Yüce Allah, yaratılmışların en şereflisi olan insana akıl ve irade vermiş ve bunun sonucunda ona bir takım sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukları yerine getirebilmesi için de peygamberler ve kitaplar göndermek suretiyle ona rehberlik etmiştir
Dil, Allah'ın büyük nimetlerinden ve harikulâde sanatının inceliklerindendir. Dilin kendisi küçüktür, fakat ibadeti veya isyanı pek büyüktür; zira küfür ve iman ancak dilin şehâdetiyle açığa çıkar.
Yüce Allah, ayette kardeşlikle bağdaşmayan, sosyal ilişkileri olumsuz yönde etkileyen,dargınlık, kırgınlık ve huzursuzluklara sebep olan üç kötü huydan müminleri etkili bir şekilde sakındırmaktadır. Vaazımızda pek az müminin uzak durabildiği bu üç kötü huyu tahlil etmeye çalışacağız.
İnsan güzel ahlak ile âlâ-yi illiyyîne yükseldiği gibi, kötü ahlak ile de esfel-i safiline düşer. İşte insanı aşağıların aşağısına düşüren günahlardan birisi de gıybet etmektir
Onur kelimesi, izzetinefis, şeref, saygı, itibar haysiyet; kişinin kendisinde kabul ettiği öz değerler, dolayısı ile başkalarının duyduğu saygının dayandığı kişisel değer olarak tarif edilmektedir.
Hz. Peygamberin (sav.) insana, onun onur ve şerefine verdiği önemi işlemeye başlamadan önce, cahiliye dönemindeki insanın durumuna bir göz atmakta fayda olduğu kanaatindeyiz. Çünkü ancak böylece Rasulullahın nezâket, hoşgörü, merhamet ve sabrı… sayesinde insanın ne gibi büyük kazanımlar elde ettiği görülebilecektir.
İnsan onuru’, insanın kimliğini ve kişiliğini tanımlayan, hiç kimsenin bahşetmesine bağlı olmadığı için dokunulmazlığı/mahremiyeti de kendiliğinden garantiye alınmış olan insanın verili yapısıdır. Bazı şeylerin onuru, bazılarının ise değeri vardır.
İnsanoğlu, yaratıldığına değecek bir hayat yaşayabildi mi bugüne kadar? İnsanlık onuruna liyakat gösterebildik mi gerçekten? İnsanın değerini idrak, kıymetini takdir edebildik mi? Hazreti insan olabilmek, meleklerin fevkinde bir konuma erişebilmek için hangi çabayı sarf ettik?