1) Kabirde bulunanların hallerinden ibret almak
ve öiılara dua etmek maksadıyla kabirleri ziyaret
etmek sünnettir. Nitekim Rasûlullah (Aleyhissalâtü vesselam): "Sizin kabirleri ziyaret etmenizi
yasaklamıştım, (artık) onları ziyaret ediniz''buyurmuştur. Bir başka hadis-i
şerifinde Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam):
"Kabirleri ziyaret ediniz, çünkü onları ziyaret ölümü hatırlatır" demiştir.
Yine Peygamberimiz (Aleyhisselâm), Medîne-i Münevve-re'nin kabristanından
geçerken yüzünü kabristana çevirdi ve şeyle buyurdu: "es-Selâmü aleyküm yâ ehle'l-kubûr yağfirullahu lenâ ve leküm, entüm selefunâ
ve nahnü bi'l-eseri = Selâm
olsun size ey kabirlerdekiler, Allah bizleri ve sizleri affetsin, sizler bizim
selefimiz, bizlerse sizin halefiniziz."
2) Rasûlullah (Aleyhissalâtü
vesselâm)'ı ziyaret en te'kidli ve ondan ibret ve
ders almak, en sağlam bir sünnet olup ona dua ve salevât
okumak ise en lüzumlu bir vazifedir. Kendi Mescidinde bulunan kabri hakkında
Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)
şöyle buyurmuştur:
"(Şu) üç
mescitten başkası için yola çıkılmaz, (bunlar:) Şu benim Mescidim, Mescid-i Haram (ve bir de) Mescid-i
Aksadır." Yine Efendimiz (Aleyhissalâtü
vesselam) şöyle buyuruyor: "Kim hacceder de beni ziyaret etmezse, bana
eziyet etmiş olur."
3) Mademki
şeriat bunu emretmiştir, o halde kabir ziyaretinde bulunanların ziyaret
sırasında şeriatın sınırları çerçevesinde kalmaları, vakar, sükûnet ve huşu
içerisinde bulunmaları gerekir. Efendimizin kabr-i
şerifini ziyaret sırasında vakar, sükûnet ve huşu içerisinde olmak daha çok
beklenir (ve çok daha lüzumludur).
4) Allah'ın
kendilerine hac ve umre yapma gibi bir nimet ihsan ettiği kimselerin,
Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselâm)'ı ziyaret
maksadıyla onun muattar şehri Medine-i Münevvere'ye
gelmeleri
nnettir. (Ziyaretçi) onun temiz ve pak kabrinin önüne
geldiğin-, huşu içerisinde son derece (hürmet göstererek), edeb
sınırları rçevesinde ve dîn-i celîl-i
İslâm'ın sağlam ipine sarılarak ona lâm verir. Nitekim Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam): "Bir mse
bana selâm verdiğinde, benim de onun selâmına karşılık rmem
için Allah Teâlâ ruhumu bana mutlaka iade eder"
buyur-uşlardır. Sonra (ziyaretçi) Efendimize bol bol salevât getirmeli-r. Nitekim
ümmetinden bir kimse ona bir kere salevât getirdiğinde
Allah Teâlâ'mn da (onun getirdiği salât
ü) selâmın on at)ıyla karşılık vereceği
bildirilmektedir.
Büyük ve yüce
Allah'tan kendi evini ve Sevgili Peygamber-'nin (Aleyhissalâtü vesselam) kabrini ziyaret etmeyi bize de na-b etmesini diliyoruz. Çünkü bu (ve herşey)
O'nun kudretin dedir, ne güzel mevlâ ve ne güzel
yardımcıdır.
Sübhane Rabbike Rabbi'l-ızzeti amma yesîfûn ve selâmun Wl-mürselln
ve'l-hamdü lillahi rabbi'l-âlemîn.
"Senin izzet sahibi
Rabbin, onların isnâd etmekte oldukları ısıflardan yücedir, münezzehtir." (Sâffât,
180).
'Sebîlu'l-Felâh
bi Şerhi Nuri 'l-Izâk "
kitabına ek olarak
yazdığımız
işbu r71ibetü'l-Fettâk" adlı kitabı, Allah'ın tevfîk
ve
yardımıyla sona ermiş
bulunuyor. Allah'tan dileğim o ki,
bu kitabı (da) faydalı
ve makbul kılsın ve onu
fazl u keremiyle sevab
kazanmamıza
vesile etsin. Âmin.
Allah'ım, sensin
en cömert ve sensin
kerem sahibi.