ALLAHTAN KORKMAK
قال الله تعالى :
{ يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ
إلا وَأنتمْ مُسْلِمُونَ
[ .
“Siz ey iman edenler!
Allahtan ona yaraşır şekilde korkun (gerektiği şekilde yolunuzu Allah ve
kitabıyla bulmaya çalışın) ve ancak müslüman olarak can verin.” (3 Âl-i İmrân
102)
قال الله تعالى :
{ فَاتَّقُوا اللَّهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وأطيعوا وأنفقوا خَيْرًا
لأنفسكم وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فأولئك هُمُ الْمُفْلِحُونَ
[.
“O halde elinizden geldiği
kadar gücünüz yettiğince Allaha isyandan kaçının ve ondan korkun (yolunuzu Allah
ve kitabıyla bulmaya çalışın). O’nu dinleyin ve itaat edin ve kendi iyiliğiniz
için Allah rızasını kazanma yolunda karşılıksız harcamada bulunun. Kim nefsinin
aç gözlülüğünden, hırsından ve cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erip
umduğuna nail olanlardır.” (64 Teğâbün 16)
قال الله تعالى :
{ وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لاَ
يَحْتَسِبُ
[.
“Kim Allahtan korkarsa
(yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsa), her işinde ona bir çıkış imkanı
sağlar ve ummadığı, hesaplayamadığı bir yönde onu rızıklandırır.” (65 Talâk 2-3)
قال الله تعالى :
{ يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَدِيدًا
[ .
“Ey iman edenler! Allahtan
korkun (yolunuzu dâima, Allah’ın kitabıyla bulun )ve her zaman hakkı ve doğruyu
konuşun.” (33 Ahzâb 70)
قال الله تعالى :
{ يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا إن تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فرقانا
وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ
الْعَظِيمِ
[.
“Ey iman edenler! Şayet
Allahtan korkarsanız (yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışırsanız), O size
hakkı batıldan ayırmaya yarayan, bir ölçü yâni ahlâkî ve mânevi planda
değerlendirme yeteneği verecek ve kötülüklerinizi silip örtecek, sizi
bağışlayacaktır. Çünkü Allah bağış ve cömertliğinde sınırı olmayandır.” (8 Enfâl
29)
69- عَنْ أبي
هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّه قال : قِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَنْ أَكْرَمُ
النَّاسِ ؟ قال : أَتْقَاهُمْ. فَقالوا : لَيْسَ عَنْ هَذَا نَسْأَلُكَ, قال :
فَيُوسُفُ نَبِيُّ اللَّهِ ابْنُ نَبِيِّ اللَّهِ ابْنِ خَلِيلِ اللَّهِ. قالوا:
لَيْسَ عَنْ هَذَا نَسْأَلُكَ, قال : فَعَنْ مَعَادِنِ الْعَرَبِ تَسْأَلُوني ؟
خِيَارُهُمْ فِي الْجَاهِلِيَّةِ خِيَارُهُمْ فِي الإسلام إذا فَقُهُوا .
69: Ebû Hureyre (Allah Ondan
razı olsun) şöyle demiştir: Bazı insanlar Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’e:
Ey Allah’ın Rasûl’ü insanların hayırlısı ve değerlisi kimdir? dediler. Peygamber
(sallallahu aleyhi vesellem): “Allahtan daima korkan (yolunu Allah ve kitabıyla
bulmaya çalışan)lardır” buyurdu. Ey Allah’ın Rasûl’ü biz bunu sormuyoruz
dediler. “O halde Allah’ın dostu İbrahim’in oğlu Allah’ın nebisi İshâk’ın oğlu
Allah’ın nebisi Yâkub’un oğlu Allah’ın nebisi Yûsuf’tur” buyurdu. Ey Allah’ın
Rasûl’ü biz bunu da sormuyoruz dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem): “O halde siz benden arap kabilelerini soruyorsunuz. Bilin ki
cahiliyye döneminde hayırlı ve şerefli olanlar İslâm’ı iyi anlayıp yaşarlarsa
İslâm döneminde de hayırlıdırlar” buyurdu. (Buhârî, Enbiyâ 8; Müslim, Fedâil
168).
70- عَنْ أبي
سَعِيدٍ الخدري رَضِيَ اللَّه عَنِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال
: إن الدُّنْيَا حُلْوَةٌ خَضِرَةٌ , وَإن اللَّهَ مُسْتَخْلِفُكُمْ فِيهَا
فَيَنْظُرُ كَيْفَ تَعْمَلُونَ , فَاتَّقُوا الدُّنْيَا وَاتَّقُوا النِّسَاء,َ
فَإن أَوَّلَ فِتْنَةِ بَنِي إِسْرَائِيلَ كانت فِي النِّسَاءِ .
70: Ebû Saîd el Hudrî (Allah
Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi
vesellem) şöyle buyurdu: “Dünya tatlı, manzarası yeşil göz kamaştırıcı ve
çekicidir. Allah onu başkalarından alıp size verecek ve nasıl davranacağınıza
bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakınınız. Çünkü İsrailoğullarının içine
düştükleri ilk fitne kadınlar yüzündendir.” (Müslim, Zikir 99)
71- عَنْ ابن
مَسْعُودٍ رَضِيَ اللَّه أن النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كان يَقُولُ
: اَللَّهُمَّ إني أَسْأَلُكَ الْهُدَى, وَالتُّقَى, وَالْعَفَافَ, وَالْغِنَى .
71: İbn Mes’ûd (Allah Ondan
razı olsun)’den bildirildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle
dua ederdi: “Allah’ım senden hidayet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim.”
(Müslim, Zikir 72)
72- عَنْ أبي
طَرِيفٍ عِدِيِّ بْنِ حاَتِمِ الطاَّئِيِّ رَضِيَ اللَّه قال : سَمِعْتُ رَسُولَ
اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَقُولُ : مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ,
ثُمَّ رَأَى أَتْقَى لِلَّهِ مِنْهَا فَلْيَأْتِ التَّقْوَى .
72: Ebû Tarîf Adiyy ibn Hâtim
et Tâî (Allah Ondan razı olsun) der ki; Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’i
şöyle işittim: “Bir kimse bir şeyi yapmak veya bırakmak üzere yemin eder, sonra
da onun zıddını Allah’ın rızasına daha uygun görürse, o kimse yeminini bozarak
takvâya uygun olanı yapsın.” (Müslim, Eymân 15).
73- عَنْ أبي
أُمَامَةَ صُدَيْ بْنِ عَجْلان الْباَهِلِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال :
سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَخْطُبُ فِي حَجَّةِ
الْوَدَاعِ فَقال : اِتَّقُوا اللَّه,َ وَصَلُّوا خَمْسَكُمْ, وَصُومُوا
شَهْرَكُمْ, وَأَدُّوا زَكَاةَ أَمْوَالِكُمْ, وَأَطِيعُوا أمراءَكُمْ, تَدْخُلُوا
جَنَّةَ رَبِّكُمْ .
73: Ebû Ümâme Sudayy ibn
Aclân el Bâhilî (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah
(sallallahu aleyhi vesellem)’i veda hutbesinde şöyle buyururken işittiğini
söylemiştir: “Ey insanlar Allah’tan korkunuz (ona karşı sorumluluk bilincinde
olunuz, yolunuzu O’nun kitabıyla bulmaya çalışınız), beş vakit namaza devamlı ve
duyarlı olunuz, ramazan orucunu tutunuz, mallarınızın zekatını veriniz, sizden
olan müslüman yöneticilere itaat ediniz ki; doğruca cennete giresiniz.” (tirmîzî,
Cum’a 80)
|