AHDE VEFA VE SÖZÜNDE DURMAK
AHDE VEFA VE SÖZÜNDE
DURMAK
قال الله تعالى :
{ وَأَوْفُواْ بِالْعَهْدِ إن الْعَهْدَ كان
مَسْؤُولاً[
“...Verdiğiniz her sözü
yerine getirin; çünkü verdiğiniz her söz sorumluluk getirir(den hesap gününde
mutlaka sorguya çekileceksiniz).” (17 İsra 34),
قال الله تعالى :
{ وَأَوْفُواْ بِعَهْدِ اللّهِ إذا عَاهَدتُّمْ
[
“Ve sözleşme yaptığınızda
Allah’ın sözleşmesinin yerine getiriniz.” (16 Nahl 91)
قال الله تعالى
: { يَا أيها الَّذِينَ آمَنُواْ أَوْفُواْ بِالْعُقُودِ
[
“Ey İman edenler!
Bağlandığnız akitlerinizi titizlikle yerine getirin.” (5 Maide1)
قال الله تعالى :
{ . يَا أيها الَّذِينَ آَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ. كبر مقتا
عند الله أن تقولوا مَا لَا تَفْعَلُونَ
[
“Ey İman edenler!
Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz,
Allah katında en nefret edilen şeydir.” (61 Saff 2-3)
689- عن أبي
هريررَضِيَ اللَّه أن رسولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : آيَةُ
المُنَافِقِ ثَلاثٌ : إذا حَدَّثَ كَذَبَ، وَإذا وَعَدَ أَخلَفَ، وَإذا اؤْتُمن
خَان. زَادَ في رواية لمسلم : وَإن صَامَ وَصَلَّى وَزَعَمَ أنهُ مُسلِمٌ
689: Ebu Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)
şöyle buyurdu: “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verince
sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.” (Buhari,
İman 24, Müslim, İman 107)
Müslim’in değişik bir
rivayetinde: “Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendini mü’min zannetse bile”
buyurulmuştur. (Müslim, İman 109
690- وعن عبدِ
الله بن عمرو بن العاص رضي الله عنهما ،أن رسولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
قال : أَرْبَعٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ كان مُنَافِقاً خَالِصا وَمَنْ كانت فِيهِ
خَصلَةٌ مِنْهُنَّ كانت فِيهِ خَصْلَةٌ مِنَ النِّفَاقِ حَتَّى يَدَعَهَا إذا
اؤْتُمِنَ خَان، وَإذا حَدَّثَ كَذَبَ، وَإذا عَاهَدَ غَدَرَ، وَإذا خَاصَمَ فَجَر
.
690: Abdullah ibni Amr ibni
As (Allah Onlardan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: Dört huy kimde bulunursa o kimse dört dörtlük
münafık olur. Bir kimsede bu huylardan birisi bulunursa o huydan vazgeçinceye
kadar münafık özelliğinden birine sahip olmuş olur.
1- Kendisine bir şey emanet
edilirse hıyanet eder,
2- Konuşunca yalan söyler,
3- Birine söz verirse sözünde
durmaz
4- Düşmanlık ve kavga ederse
de aşırı gider. (Buhari, İman 24; Müslim, İman 106)
691-وعن
جابرٍ رَضِيَ اللَّه قال : قال لِي النبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : لَوْ
قَدْ جاءَ مالُ الْبَحْرَيْنِ قَدْ أَعْطَيْتُكَ هَكَذا وَهَكَذا وهكَذَا فَلَمْ
يَجِىءْ مَالُ الْبَحْرَيْنِ حَتَّى قُبِضَ النَّبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
، فَلَمَّا جَاءَ مَالُ الْبَحْرَيْنِ أمر أَبُو بكرِ رَضِيَ اللَّه فَنَادَى:
مَنْ كان لَهُ عِنْدَ رسولِ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم عِدَةٌ أَوْ دَيْنٌ
فَلْيَأْتِنَا. فَأَتَيْتُهُ وَقُلتُ لَهُ: أن النبي قال : لي كذأن وَكَذَأن
فَحَثَى لي حَثْيَةً، فَعَدَدْتُها فَإذا هِيَ خَمْسُمِائَةٍ، فقال لي: خُذْ
مِثْلَيْها.
691 Cabir (Allah Ondan razı
olsun)’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir gün Peygamber (sallallahu aleyhi
vesellem) bana, “Eğer Bahreyn’den zekat ve cizye malı gelirse sana şöyle şöyle
doldurup veririm” demişti. Fakat Peygamberimiz vefat edene kadar Bahrey’den mal
gelmedi. Behreyn’den mal geldiği zaman Ebû Bekir (Allah Ondan razı olsun): -Rasûlullah
(sallallahu aleyhi vesellem)in birine borcu veya va’di varsa bize gelsin diye
ilan etti. Bunun üzerine onun huzuruna vararak Peygamber (sallallahu aleyhi
vesellem) bana şöyle demişti, dedim. –Ebû Bekir elini o mala daldırıp bir avuç
nakit verdi onları saydım tam beşyüz dirhem idi. Ebû Bekir (Allah Ondan razı
olsun) bana bunu iki mislini daha al dedi. (Buhârî Kefale 3, Müslim Fezail 60)
|