ANNE BABANIN DOSTLARINA, YAKINLARA VE EŞE İYİLİK ETMEK
ANNE BABANIN
DOSTLARINA, YAKINLARA VE EŞE İYİLİK ETMEK
343- عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ عُمَرَ رضي اللهُ عَنْهُمَا أن النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
قال :إن أَبَرّ الْبِرِّ أن يَصِلَ الرَّجُلُ وُدَّ أبيهِ.
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ رضي اللهُ
عَنْهُمَا أن رَجُلاً مِنَ ألاعْرَابِ لَقِيَهُ بِطَرِيقِ مَكَّةَ فَسَلَّمَ
عَلَيْهِ عَبْدُ اللَّهِ بن عمر , وَحَمَلَهُ عَلَى حِمَارٍ كان يَرْكَبُهُ,
وَأَعْطَاهُ عِمَامَةً كانت عَلَى رَأْسِهِ, فَقال ابْنُ دِينَارٍ : فَقُلْنَا لَهُ
: أَصْلَحَكَ اللَّهُ إنهُمُ الأعْرَابُ وَإنهُمْ يَرْضَوْنَ بِالْيَسِيرِ فَقال
عَبْدُ اللَّه : ِإن أَبَا هَذَا كان وُدًّا لِعُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ
رَضِيَ اللَّه وَإني
سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَقُولُ: إن أَبَرَّ
الْبِرِّ صِلَةُ الْوَلَدِ أَهْلَ وُدِّ أبيهِ.
وَفِى رِوَايَةٍ
عَنْ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أنهُ كان إذا خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ كان لَهُ
حِمَارٌ يَتَرَوَّحُ عَلَيْهِ, إذا مَلَّ رُكُوبَ الرَّاحِلَةِ, وَعِمَامَةٌ
يَشُدُّ بِهَا رَأْسَه,ُ فَبَيْنَا هُوَ يَوْمًا عَلَى ذَلِكَ الْحِمَارِ إِذْ
مَرَّ بِهِ أَعْرَابي, فَقال : أَلَسْتَ ابْنَ فُلان بْنِ فُلان؟ قال : بَلَى.
فَأَعْطَاهُ الْحِمَارَ, فَقال : ارْكَبْ هَذَا وَأعطاه الْعِمَامَةَ وقال :
اشْدُدْ بِهَا رَأْسَكَ, فَقال لَهُ بَعْضُ أَصْحَابِهِ : غَفَرَ اللَّهُ لَكَ
أَعْطَيْتَ هَذَا الأعْرَابي حِمَارًا كُنْتَ تَرَوَّحُ عَلَيْهِ, وَعِمَامَةً
كُنْتَ تَشُدُّ بِهَا رَأْسَكَ؟ فَقال : إني سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وسَلَّم يَقُولُ : إن مِنْ أَبَرِّ الْبِرِّ أن يصل الرَّجُلِ أَهْلَ
وُدِّ أبيهِ بَعْدَ أن يُوَلِّيَ. وَإن أَبَاهُ كان صَدِيقًا لِعُمَرَ رضي اللهُ
عَنْهُ.
343: İbni Ömer (Allah
Onlardan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi
vesellem) şöyle buyurdu: “İyiliklerin en iyisi ve güzeli bir kimsenin baba
dostunu sevip ,görüp gözetmesidir.”
Abdullah ibni Dinar’dan
rivayet edildiğine göre Abdullah İbni Ömer (Allah Onlardan razı olsun) şöyle
demiştir: Bedevilerden biri Abdullah ibni Ömer ile Mekke yolunda karşılaştı.
Abdullah ibni Ömer bedeviye selam verip onu bindiği eşeğe bindirip başındaki
sarığı da ona vermişti.
İbni Dinar diyor ki: Biz
Abdullah ibni Ömer’e Allah hayrını versin bu adam bedevidir az şeye kanaat eder,
deyince bize şunları söyledi:
-Bunun babası, babam Ömer
ibni Hattab’ın dostu idi. Ben Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in şöyle
buyurduğunu duydum. “İyiliklerin en iyisi ve güzeli bir kimsenin baba dostunu
görüp gözetmesidir.”
* İbni Dinar’ın, İbni
Ömer’den bir rivayeti de şöyledir:
İbni Ömer Mekkeye gitmek
üzere yola çıktı. Deveye binmekten yorulunca üzerinde istirahat edeceği bir
eşeği vardı, bir de sarığı vardır ki başına sarardı. İbni Ömer eşeği üzerinde
dinlenirken bir bedeviye rastladı ona sen falan oğlu falan değil misin? diye
sordu. Adam evet deyince eşeği ona verdi ve buna bin dedi. Sarığı da ona
uzatarak bunu da başına sar dedi. Arkadaşlarından biri ibni Ömer’e: Allah seni
bağışlasın, bindiğin eşeği ve sarındığın sarığı bu bedeviye verdin ha! diye
hayret ettiklerinde ibni Ömer: Ben Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’den
“İyiliklerin en iyisi ve güzeli bir kimsenin baba dostunu görüp gözetmesidir”,
buyurduğunu işittim. Bu adamın babası babam Ömer (Allah Ondan razı olsun)’ın
dostuydu. (Müslim, Birr 11)
344- عَنْ أبي
أُسَيْدٍ مَالِكِ بْنِ رَبِيعَةَ السَّاعِدِيِّ رَضِيَ اللَّه قال : بَيْنَا
نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إِذْ جَاءَهُ رَجُلٌ
مِنْ بَنِي سَلَمَةَ فَقال : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ بَقِيَ مِنْ بِرِّ أَبَوَيَّ
شَيْءٌ أَبَرُّهُمَا بِهِ بَعْدَ مَوْتِهِمَا؟ قال : نَعَمِ, الصَّلاَةُ
عَلَيْهِمَا, وَالاسْتِغْفَارُ لَهُمَا, وَإنفَاذُ عَهْدِهِمَا مِنْ بَعْدِهِمَا,
وَصِلَةُ الرَّحِمِ الَّتِي لاَ تُوصَلُ إلا بِهِمَا, وَإِكْرَامُ صَدِيقِهِمَا.
344: Ebu Useyd Malik ibni
Rebia es Saidî (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Bir gün biz Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem)’in yanında otururken Seleme oğullarından bir adam gelerek: -Ya
Rasulallah anam ve babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı?
diye sordu. Rasulullah da: “Eğer onlara dua eder günahlarının bağışlanmasını
istersin vasiyetleri varsa yerine getirirsin akrabalarını görüp gözetirsin,
dostlarına da ikram edersin”, buyurdular. (Ebu Davud, Edeb 120)
345- عَنْ
عَائِشَةَ رَضِي اللَّهُ عَنْهَا قالت : مَا غِرْتُ عَلَى أَحَدٍ مِنْ نِسَاءِ
النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَا غِرْتُ عَلَى خَدِيجَةَ رَضِي
اللَّهُ عَنْهَا , وَمَا رَأَيْتُهَا قط, وَلَكِنْ كان النَّبِيُّ صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وسَلَّم يُكْثِرُ ذِكْرَهَا, وَرُبَّمَا ذَبَحَ الشَّاةَ , ثُمَّ
يُقَطِّعُهَا أَعْضَاءً, ثُمَّ يَبْعَثُهَا فِي صَدَائِقِ خَدِيجَةَ, فَرُبَّمَا
قُلْتُ لَهُ : كانأ لَمْ يَكُنْ فِي الدُّنْيَا إلاخَدِيجَةُ! فَيَقُولُ : إنهَا
كانت وَكانت , وَكان لِي مِنْهَا وَلَدٌ.
وَفِى رِوَايَةٍ:
وَإن كان لِيَذْبَحُ الشَّاةَ, فَيُهْدِى فِى خَلاَئِلِهَا مِنْهَا مَا
يَسَعُهُنَّ.
وَفِى رِوَايَةٍ:
كان إذا ذَبَحَ الشَّاةَ يَقُولُ : اَرْسِلُوا بِهَا اِلَى اَصْدِقَاءِ خَدِيجَةَ.
وَفِى رِوَايَةٍ
قالتْ : اِسْتَأْذَنَتْ هَالَةُ بِنْتُ خُوَيْلِدٍ اُخْتُ خَدِيجَةَ عَلَى رَسُولِ
اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَعَرَفَ اسْتِئْذَان خَدِيجَةَ، فَارْتَاحَ
لِذلِكَ فَقال : اَللَّهُمَّ، هَالَةُ بِنْتُ خُوَيْلِدٍ.
345: Aişe (Allah Ondan razı
olsun) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in hanımlarından
hiç birini Hatice’yi kıskandığım kadar kıskanmadım. Halbuki ben onu görmüş bile
değildim. Fakat Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) onu çok anıyordu. Bir
koyun kesip etini parçaladığında çoğu zaman Hatice’nin dostlarına yollardı.
Bazen: Sanki dünyada Hatice’den başka bir kadın yok mu? derdim. O da: “O şöyle
idi diye özelliklerini sayar ve çocuklarım ondan oldu”, derdi.
* Değişik bir rivayette Hz.
Aişe: Rasulullah koyun kesecek olursa Hatice’nin arkadaşlarına da gönderirdi. (Buhari,
Menakıbıl Ensar 20, Müslim, Fezailüs Sahabe 74)
* Başka bir rivayette Hz.
Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) koyun kestiği zaman
ondan Hatice’nin akrabalarına da gönderin”, derdi. (Müslim, Fezailüs Sahabe 75)
* Diğer bir rivayette Hz.
Aişe şöyle demiştir: Hz. Hatice’nin kız kardeşi Huveylidin kızı Hale bir gün
Rasulullah’ın huzuruna girmek için izin istemişti. Rasulullah, Hatice’nin izin
isteyişini hatırlayarak duygulandı da: “Allah’ım bu Huveylid kızı Hale’dir”
dedi. (Buhari, Menakıbül Ensar 20, Müslim Fezailüs Sahabe 78)
346- عَنْ أنس
بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّه قال : خَرَجْتُ مَعَ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ
الْبَجَلِيِّ رَضِيَ اللَّه فِي سَفَرٍ , فَكان يَخْدُمُنِي فَقُلْتُ لَهُ : لاَ
تَفْعَلْ؟ فَقال : إني قَدْ رَأَيْتُ الأنصار تَصْنَعُ بِرَسُولِ اللَّهِ صَلّى
اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم شَيْئًا آلَيْتُ عَلَى نَفْسِي أن لاَ أَصْحَبَ أَحَدًا
مِنْهُمْ إلا خَدَمْتُهُ.
346: Enes ibni Malik (Allah
Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Cerir ibni Abdullah el Beceli (Allah Ondan
razı olsun) ile bir yolculuğa çıkmıştım. Benden yaşlı olmasına rağmen bana
hizmet ediyordu. Ona böyle yapma! deyince bana şöyle söyledi: Ben Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem)’e ensarın ne büyük hizmet ve hürmet ettiklerini gördüm ve kendi
kendime: Eğer Ensardan biriyle arkadaşlık edersem ben de ona hizmet edeyim diye
yemin etmiştim. (Buhari, Cihad 71, Müslim, Fezailüs-Sahabe 181)
|