GİYİM TARZI
GİYİM TARZI
قال الله تعالى :
{ يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أنزلنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا
يُوَارِي
سَوْءَاتِكُمْ وَرِيشًا وَلِبَاسُ التَّقْوَىَ ذَلِكَ خَيْرٌ
[
“Ey Ademoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise
yarattık. Takva elbisesi(kalbinve ruhun güzelliği, utanma duygusu, hayırlı işler
v.s) ise sizler için daha hayırlıdır,” (7 Araf 26)
قال
الله تعالى :
{
وَجَعَلَ لَكُمْ سَرَابيلَ تَقِيكُمُ الحَرَّ، وَسَرَابيلَ تَقِيكُمْ بَأْسَكُمْ
[
“Sizi sıcağa karşı koruyacak elbiseler ve savaşlarda düşmanların
silahlarından sizi koruyacak zırhlar yaratık...” (16 Nahl 81)
779- وعن ابنِ
عبَّاسٍ رضي اللهُ عَنْهُما أن رسُولً الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال :
الْبسُوا مِنْ ثِيَابِكُمُ البَيَاضَ، فَإنهَا مِنْ خَيْرِ ثِيَابِكُمْ،
وَكَفِّنُوا فِيها مَوْتَاكُمْ .
779: İbni Abbas (Allah Onlardan
razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)
şöyle buyurdu: “Beyaz elbiselerinizden giyiniz. Zira elbiselerin en güzel olanı
beyaz olanlardır. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” (Ebu Davut Tıbb 14,
Tirmizi, Cenaiz 18)
780- وعنْ
سَمُرَةَ رَضِيَ اللَّه قال : قال رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
الْبسُوا البَيَاضَ، فإنهَا أَطهَرُ وأَطْيَبُ، وكَفِّنُوا فِيها مَوْتَاكُمْ .
780: Semure (Allah Ondan razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Beyaz elbise giyiniz, çünkü beyaz daha temiz
ve hoş görünümlüdür. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” (Nesai, Cenaiz 38,
Hakim, Müstedrek IV. 185)
781- وعن البراءِ
رَضِيَ اللَّه قال : كان رَسُولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَرْبُوعاً,
وَلَقَدْ رَأَيْتُهُ في حُلًةٍ حَمْراءَ مَا رَأَيْتُ شَيْئاً قَطُّ أَحْسَنَ
مِنْهُ .
781: Bera ibni Azib (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) orta boylu idi, ben onu kırmızı bir elbise içinde gördüm.
Hayatımda ondan daha güzel hiçbir şey görmedim. (Buhari, Menakıb 23, Müslim,
Fezail 91)
782- وعن أبي
جُحَيْفَةَ وهْبِ بنِ عَبْدِ الله رَضِيَ اللَّه قال : رَأَيْتُ النبَّيَّ صَلّى
اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم بِمَكَّةَ وَهُوَ بِالأبْطَحِ في قُبَّةٍ لَهُ حَمْرَاءَ
مِنْ أَدَمٍ، فَخَرَجَ بِلالٌ بِوَضوُئه، فَمِنْ نَاضِخٍ ونَائِلٍ، فَخَرَجَ
النبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم وعَلَيْهِ حُلَّة حَمْراءُ، كأني أنظُرُ إلى
بَيَاضِ سَاقَيْهِ، فَتَوَضَّأَ وَأَذَّنَ بِلالٌ، فَجَعَلْتُ أَتَتَبَّعُ فَاهُ
هاهُنَا وهاهُنا, يقولُ يَمِيناً وشِمَالا : حَيَّ عَلى الصَّلاةِ، حَيَّ عَلى
الفَلاَحِ، ثُمَّ رُكِزَتْ لَهُ عَنَزَةٌ، فَتَقَدَّمَ فَصَلَّى يَمُر بَيْنَ
يَدَيْهِ الكَلْبُ والحِمَارُ لاَ يُمْنَعُ.
782: Ebu Cuheyfe Vehb ibni Abdullah (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir:
Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’i Mekke’de Ebtah denilen yerde deriden
yapılmış kırmızı çadırında gördüm. Bilal elinde Rasûlullah’ın abdest aldığı kabı
ile çadırdan çıktı. Sahabilerden bir kısmı o su ile vücudunu ıslatıyor bazısı da
avuçla alıyorlardı. O esnada Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) üzerinde
kırmızı bir elbiseyle dışarı çıktı. Bembeyaz baldırları hala gözümün önünde
gibidir. Sonra abdest aldı. Bilal ezan okudu. Ben o sırada sağa sola dönmekte
olan Bilal’ın ağzını takib ediyordum. Hayyealessalah, Hayyealelfelah diyordu.
Sonra Rasûlullah’ın önüne sütre olarak ucu sivri demirli bir asa dikildi.
Peygamberimiz de öne geçip namaz kıldırdı. Sütrenin önünden köpek ve eşek
geçiyordu da kimse onların geçişine mani olmuyordu. (Buhari, Salat 17, Müslim
Salat 249)
783- وعن أبي
رِمْثَةَ رِفاعَةَ التَّيْمِيِّ رَضِيَ اللَّه قال : رَأَيْتُ رسُولَ الله صَلّى
اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم وعلَيْهِ ثوبان أَخْضَران.
783: Ebu Rimse Rıfaa et-Temimi (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Ben
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’i üzerinde iki yeşil elbise ile gördüm.
(Ebu Davud, Libas 19, Tirmizi, Edeb 48)
784- وعن
جابررَضِيَ اللَّه أن رسُولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم دَخَلَ يَوْمَ
فَتْحِ مَكَّةَ وَعَلَيْهِ عِمَامَةٌ سَوْدَاءُ.
784: Cabir (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) Mekke’nin fethedildiği gün başında siyah bir sarıkla Mekke’ye
girdi. (Müslim, Hac 451)
785- وعن أبي
سعيد عمرو بن حُرَيْثٍ رَضِيَ اللَّه قال : كأني أنظر إلى رسولِ الله صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وسَلَّم وعَلَيْهِ عِمَامَةٌ سَوْداءٌ، قَدْ أَرْخَى طَرَفَيها بَيْنَ
كَتفيْهِ. وفي رواية له : أن رسول الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم خَطَبَ
النَّاسَ، وَعَلَيْهِ عِمَامَة سَوْدَاءُ.
785: Ebu Said Amr ibni Hureys (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir:
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in başında siyah bir sarık olup ucunu
iki omuzu arasına uzatmıştı. O hali hala gözümün önünde gibidir. (Müslim, Hac
453)
* Müslim’in başka bir rivayeti şöyledir: Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)
başında siyah bir sarık olduğu halde halka hutbe okudu. (Müslim, Hacc 452)
786- وعن
عائشة رضي اللهُ عَنْهَا قالت :كُفِّنَ رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
في ثلاثة أثْوَابٍ بيضٍ, سَحُولِيَّةٍ مِنْ كُرْسُف، لَيْسَ فيهَا
قَمِيصٌ وَلاعِمَامَةٌ.
786: Aişe (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Sehuliyye beldesinde(Yemen) imal edilmiş
üç parça beyaz pamuk beziyle kefenlendi. Bu üç parça içerisinde gömlekle sarık
yoktu. (Buhari, Cenaiz 19, Müslim, Cenaiz 45)
787- وعنها قالت
: خَرَجَ رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ذات غَدَاةٍ، وَعَلَيْهِ مِرْطٌ
مُرَحَّلٌ مِنْ شَعْرٍ أَسْوَد.
787: Yine Aişe (Allah Ondan razı olsun)şöyle demiştir: Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) bir sabah üzerinde deve semerlerinin resimleri bulunan siyah
kıldan dokunmuş desenli bir elbise olduğu halde evden dışarı çıktı. (Müslim,
Libas 36)
788- وعن
المُغِيرةِ بن شُعْبةَ رَضِيَ اللَّه قال : كنتُ مع رسول الله صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وسَلَّم ذات ليلَةٍ في مسيرٍ، فقال لي: أ َمَعَكَ مَاءُ؟. قلت: نَعَمْ،
فَنَزَلَ عن راحِلَتِهِ فَمَشَى حتى تَوَارَى في سَوادِ اللَّيْلِ، ثم جاءَ،
فَأَفْرَغْتُ علَيْهِ مِنَ الإداوَةِ، فَغَسَلَ وَجْهَه وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ مِنْ
صُوفٍ، فلم يَسْتَطعْ أن يُخْرِجَ ذِرَاعَيْهِ منها حتَّى أخْرَجَهُمَا مِنْ
أَسْفَلِ الجُبَّةِ، فَغَسَلَ ذِرَاعَيْهِ وَمَسَحَ بِرَأْسِه، ثمّ أَهْوَيْتُ
لأنزَعَ خُفَيْهِ فقال : دَعْهُمَا فَإني أَدْخَلْتُهُمَا طَاهِرَتَيْنِ . ومَسَحَ
عَلَيْهِمَا.
وفي روايةٍ :
وعَلَيْهِ جُبَّةٌ شامِيَّةٌ ضَيِّقَةُ الْكُمَّيْنِ. وفي روايةٍ : أن هذِه
الْقَضِيَّةَ كانت في غَزْوَةِ تَبُوكَ.
788: Muğire ibni Şube (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Bir gece
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ile beraber yolculukta idim. Bana:
“Yanınızda su var mı?” dedi. Ben evet diye cevap verdim. Bunun üzerine deveden
indi, yürüdü ve karanlıkta kayboldu. Sonra geldi, ben tulumdan eline su döktüm,
yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını cübbenin
yeninden çıkaramadı da cübbenin altından çıkarıp iki kolunu yıkadı, başına
meshetti. Ben mestleri çıkarmak için elimi uzattım. “Onları bırak, ben mestleri
abdestli iken giydim”, buyurdu ve üzerlerine meshetti. (Buhari, Salat 7, Müslim,
Taharet 77)
* Değişik bir rivayette: “Üzerinde yenleri dar bir şam cübbesi vardı”
şeklindedir. (Nesai, Taharet 66)
* Bir başka rivayette ise: “Bu olay Tebük gazvesinde idi” denilmiştir.
(Nesai,Taharet 63)
|