HANIMLARA İYİ DAVRANMAK
HANIMLARA İYİ DAVRANMAK
قال الله تعالى :
{ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ.
[
“... ve hanımlarınızla güzel
bir şekilde geçinin...” (4 Nisa 19)
قال الله تعالى :
{ وَلَنْ تَسْتَطِيعُوا أن تَعْدِلُوا بَيْنَ النِّسَاءِ وَلَوْ حَرَصْتُمْ فَلاَ
تَمِيلُوا كُلَّ الْمَيْلِ فَتَذَرُوهَا كَالْمُعَلَّقَةِ وَإن تُصْلِحُوا
وَتَتَّقُوا فَإن اللهَ كان غَفُورًا رَحِيمًا.
[
“Ne kadar isteseniz de
eşlerinize adaletle davranmaya güç yetiremezsiniz. Dolayısıyle diğerlerini
dışlayarak ve onları kocası hem var hem de yokmuş gibi bir durumda bırakarak
içlerinde sadece birine yönelmeyin. Eğer arayı düzeltir, günahtan
sakınırsanız(yolunuzu da Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışırsanız) bilin ki Allah
çok bağışlayan ve çok acıyandır.” (4 Nisa 129)
275- عَنْ
أبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّه قال : قال النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
: اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا
فَإن
الْمَرْاَةَ خُلِقَتْ مِنْ ضِلَعٍ، وَإن أَعْوَجَ شَيْءٍما فِي الضِّلَعِ أَعْلاَهُ
, فَإن ذَهَبْتَ تُقِيمُهُ كَسَرْتَهُ , وَإن تَرَكْتَهُ, لَمْ يَزَلْ أَعْوَجَ ,
فَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ . وفي رواية في الصحيحين : المرأة كالضلع , إن أقمتها
كسرتها , وإن استمتعت بها , استمتعت وفيها عوج .
وفي روية لمسلم :
إن المرأة خلقت من ضلع , لن تستقيم لك على طريقة , فإن استمتعت بها , استمتعت بها
وفيها عوج , وإن ذهبت تقيمها كسرتها , وكسرها طلاقها .
275: Ebu Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)’den bildirildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)
şöyle buyurdu: “Kadınlar hakkında birbirinize iyilik tavsiye ediniz. Çünkü kadın
cinsi kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst
tarafıdır. Eğer onu düzeltmeye kalkışırsan kırarsın, kendi haline bırakırsan da
eğri kalır, öyleyse kadınlar hakkında birbirinize iyilikler tavsiye ediniz.” (Buhari,
Nikah 80, Müslim, Rada 60)
*Buhari ve Müslim’in değişik
bir rivayetinde ise şöyle buyurulmuştur:
“Kadın kaburga kemiği
gibidir. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın, eğer ondan faydalanmak istersen bu
eğri haliyle faydalanabilirsin.” (Buhari, Nikah 79, Müslim, Rada 65)
*Müslim’in başka bir
rivayetinde ise şöyle buyrulur:
“Kadın kaburga kemiğinden
yaratılmıştır. Her zaman seni memnun edecek tarzda davranamaz. Eğer ondan
faydalanmak istersen bu eğri haliyle faydalanabilirsin. Şayet arzunuza göre
doğrultmak isterseniz onu kırarsınız, onun kırılması da boşanmasıdır.” (Müslim,
Rada 59)
276- عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ زَمْعَةَ رَضِيَ اللَّه أنهُ سَمِعَ النَّبِىُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ
وسَلَّم يَخْطُبُ , وَذَكَرَ النَّاقَةَ الَّذِي عَقَرَهَا , فَقال رَسُولَ
اللَّهِ
صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
{ إِذِ انبَعَثَ أَشْقَاهَا ) انبَعَثَ لهَا رَجُلٌ عَزِيزٌ , عَارِمٌ مَنِيعٌ فِي
رَهْطِهِ , ثُمَّ ذَكَرَ النِّسَاءَ , فَوَعَظَ فِيهِنَّ , فَقال : يَعْمِدُ
اَحَدُكُمْ فَيَجْلِدُ امْرَأتَهُ جَلْدَ الْعَبْدِ , فلَعَلَّهُ يُضَاجِعُهَا مِنْ
آخِرِ يَوْمِهِ , ثُمَّ وَعَظَهُمْ فِي ضَحِكِهِمْ مِنَ الضَّرْطَةِ فَقال : لِمَ
يَضْحَكُ أَحَدُكُمْ مِمَّا يَفْعَلُ؟
276: Abdullah ibni Zema
(Allah Ondan razı olsun)den rivayet edildiğine göre peygamber (sallallahu aleyhi
vesellem)’i bir gün hutbe okurken dinledi. Rasulullah (sallallahu aleyhi
vesellem) Salih peygamberin dişi devesinden ve onu öldüren kişiden bahsederek
“Onların en azgını ileri atıldı” ayetini okudu ve Semud toplumunda gücü ve
kuvvetiyle tanınan ve son derece fena olan bir adam deveyi öldürmek için ileri
fırladı diye açıkladı. Sonra da kadınlardan bahsederek onlar hakkında öğütlerde
bulunarak şöyle dedi:
“Sizden biriniz hanımını
köleyi döver gibi dövmeye kalkışıyor. Belki de o akşam onunla bir yatakta
yatacaktır.”
Sonra yellenmeden dolayı
gülmemelerini tavsiye ederek şöyle buyurdu: “İnsan bizzat kendisinin de yaptığı
şeye niçin güler!” (Buhari, tefsiru Sure-i Şems 1, Müslim, Cennet 49)
277- عَنْ اَبِى
هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّه قال : قال رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
لاَ يَفْرَكْ مُؤْمِنٌ مُؤْمِنَةٌ ، إن كَرِهَ مِنْهَا خُلُقًا رضي مِنْهَا آخَرَ،
اَوْ قال : غَيْرَهُ.
277: Ebu Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)
şöyle buyurmuşlardır: “Hiçbir müslüman hanımına karşı kin besleyip buğz etmesin.
Onda hoşlanmayacağı huylar varsa da memnun olacağı huyları da vardır.” (Müslim,
Rada 61)
278- عَنْ
عَمْرِو بْنِ الأحْوَصِ الجشمي رَضِيَ اللَّه أنهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وسَلَّم فِى حَجَّةَ الْوَدَاعِ يَقُولُ بَعْدَ أن حَمِدَ اللَّهَ ,
وَأَثْنَى عَلَيْهِ وَذَكَّرَ وَوَعَظَ , ثُمَّ قال : ألا وَاسْتَوْصُوا
بِالنِّسَاءِ خَيْرًا , فَإنما هُنَّ عَوَان عِنْدَكُمْ لَيْسَ تَمْلِكُونَ
مِنْهُنَّ شَيْئًا غَيْرَ ذَلِكَ إلا أن يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ , فَإن
فَعَلْنَ فَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ , وَاضْرِبُوهُنَّ ضَرْبًا غَيْرَ
مُبَرِّحٍ , فَإن أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً , ألا إن
لَكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ حَقًّا , وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا , فَأَمَّا
حَقُّكُمْ عليهن أن لاَ يُوطِئْنَ فُرُشَكُمْ مَنْ تَكْرَهُونَ , وَلاَ يَأْذَنَّ
فِي بُيُوتِكُمْ لِمَنْ تَكْرَهُونَ , ألا وَحَقُّهُنَّ عَلَيْكُمْ أن تُحْسِنُوا
إِلَيْهِنَّ فِي كِسْوَتِهِنَّ وَطَعَامِهِنَّ .
278: Amr ibni Ahvas el-Cüşemi
(Allah Ondan razı olsun) Veda haccında peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’i
dinlediğini, Allah’a hamdü sena edip halka öğüt ve nasihat verdikten sonra
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Ashabım,
kadınlara hayırla muamele edip iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Zira onlar
sizin idarenize ve himayenize verilmiş emanetlerdir. Kesin bir kötülük
işlemeleri müstesna onlar üzerinde zorbalık yapmaya hakkınız yoktur. Eğer ahlak
dışı bir hareket yaparlarsa onları yataklarında ayrı bırakın, yaralayıp
berelemeden onları dövün, şayet size itaat ederlerse onların aleyhine bir yol
aramayınız.
Şunu iyi biliniz ki
kadınlarınızın sizin üzerinizde hakları olduğu gibi sizin de onlar üzerinde
hakları vardır.
Sizin onlar üzerindeki
haklarınız yatağını yabancılardan korumaları ve istemediğiniz kimseleri evinize
almamalarıdır.
Onların sizin üzerinizdeki
hakları ise giyim kuşam, yeme, içme konularında gücünüz nispetinde onlara iyi
bakmanızdır.” (Tirmizi , Rada 11)
279- عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ حَيْدَةَ رَضِيَ اللَّه قال : قُلْتُ يَا رَسُولَ
اللَّهِ مَا حَقُّ زَوْجَةِ أَحَدِنَا عَلَيْهِ؟ قال:أن تُطْعِمَهَا إذا طَعِمْتَ ,
وَتَكْسُوَهَا إذا اكْتَسَيْتَ , وَلاَ تَضْرِبِ الْوَجْهَ , وَلاَ تُقَبِّحْ ,
وَلاَ تَهْجُرْ إلا فِي الْبَيْتِ .
279: Muaviye ibni Hayde
(Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Ya Rasulallah kadınlarımızın bizim
üzerimizdeki hakkı nedir ? diye sordum. Şöyle buyurdu: “Yediğin gibi onu da
yedirmek, giydiğin gibi onu da giydirmek, yüzüne vurma, kötüleyip ayıplama,
darılıp ayrı yatmaya mecbur kalırsan bu işi sadece odanın sınırlarını aşmayacak
şekilde evde yapmaktır.” (Ebu Davut, Rada 41)
280- عَنْ اَبِى
هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّه قال : قال رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
اَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إيمَإنا أحْسَنُهُمْ خُلُقً ا , وَخِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ
لِنِسَائِهِمْ.
280: Ebu Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)den bildirildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle
buyurdu: “Mü’minlerin iman bakımından en iyi olanları ahlaken en iyi olanıdır.
Hayırlınız hanımlarına karşı hayırlı olanlardır.” (Tirmizi , Rada 11)
281- عَنْ
إِيَاسِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أبي ذُبَابٍ رَضِيَ اللَّه قال : قال رسولُ
اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : لاَ تَضْرِبُوا إِمَاءَ اللَّهِ . فَجَاءَ
عُمَرُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم فَقال : ذَئِرْنَ
النِّسَاءُ عَلَى أَزْوَاجِهِنَّ , فَرَخَّصَ فِي ضَرْبِهِنَّ , فَأَطَافَ بِآلِ
رَسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم نِسَاءٌ كَثِيرٌ يَشْكُونَ
أَزْوَاجَهُنَّ , فَقال النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : لَقَدْ طَافَ
بِآلِ مُحَمَّدٍ نِسَاءٌ كَثِيرٌ يَشْكُونَ أَزْوَاجَهُنَّ لَيْسَ أُولَئِكَ
بِخِيَارِكُمْ .
281: İyas ibni Abdullah ibni
Ebu Zübab (Allah Ondan razı olsun)’den bildirildiğine göre Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem): “Kadınlarınızı dövmeyiniz”, buyurmuştu.
Hz. Ömer Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem)’in huzuruna çıkarak :
-Kadınları dövmeyiniz
emrinizden sonra kadınlar kocalarını dinlemez oldular. Onlara karşı gelmeye
cesaret ediyorlar, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)
dövülebileceğine dair izin verdi.
Bu sefer bir çok kadın
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in hanımlarına gelerek kocalarını
şikayete başladılar. Bundan sonra Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle
buyurdu: “Pek çok kadınlar Muhammed ailesine gelerek kocalarından şikayet
ediyorlar. Kadınlarını döven o kimseler sizin hayırlılarınız değildir.” (Ebu
Davud, Nikah 42)
282- عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ رضي اللهُ عَنْهُمَا أن رَسُولَ الله صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وسَلَّم قال : الدُّنْيَا مَتَاعٌ ، وَخَيْرُ مَتَاعِهَا الْمَرْأَةُ
الصَّالِحَةُ.
282: Abdullah ibni Amr ibni
As (Allah Ondan razı olsun)’dan aktarıldığına göre Rasulullah (sallallahu aleyhi
vesellem) şöyle buyurdu:
“Dünya kendisinden
faydalanılacak geçici bir faydadan ibarettir. O dünyanın fayda sağlayan en
hayırlı varlığı dindar kadındır.” (Müslim, Rada 64)
|