DÜRÜST OLMAK (İSTİKÂMET)
قال الله تعالى :
{ فَاسْتَقِمْ كَمَا أمرتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلاَ تَطْغَوْا إنهُ بِمَا
تَعْمَلُونَ بَصِير ٌ[
“O halde sen ve beraberinde
tevbe edenler, emrolunduğunuz şekilde, doğru yolu tutun. Sizden hiçbiriniz
büyüklenip, Allah tarafından konulmuş sınırları aşmayın; çünkü unutmayın
yaptığınız her şeyi O görüyor.” (11 Hûd 112)
قال الله تعالى :
{ إن الَّذِينَ قالوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ
الملائكة إلا تَخَافُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ التي كُنْتُمْ
تُوعَدُونَ نَحْنُ أولياؤكم في الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِى الآخرة وَلَكُمْ فِيهَا
مَا تَشْتَهِي أنفسكم وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَدَّعُونَ نُزُلاً مِنْ غَفُورٍ رَحِيمٍ
[
“Gerçekten Rabbimiz Allah’tır
dedikten sonra da, dosdoğru hareket edenlere melekler indiririz de melekler
onlara şöyle derler: “Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan
cennet müjdesini. Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin yakın dostlarınızız.
O ahiret yurdunda canınızın çektiği herşeye sahip olacak ve istediğiniz herşeye
kavuşacak-sınız. Çok bağışlayan ve merhamet eden Allah’tan bir konukluktur bu.”
(41 Fussılet 30 32)
قال الله تعالى :
{ إن الَّذِينَ قالوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ
وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ أولئك أصحاب الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا جزاء بِمَا كانوا
يَعْمَلُونَ
[
“Rabbimiz Allah’tır deyip,
dosdoğru yol üzerinde durmaya devam edenler için, korku yoktur ve onlar
üzülmeyeceklerdir. Onlar cennetliklerdir, işlediklerinin karşılığı olarak, orada
ebedi kalırlar.” (46 Ahkâf 13 14)
85- عَنْ أبي
عَمْروٍ وَقِيلَ أبي عَمْرَةَ سُفْيَان بْنِ عَبْدِ اللَّهِ رَضِيَ اللَّه قال :
قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ, قُلْ لِي فِي الإسلام قَوْلاً لاَ أَسْأَلُ عَنْهُ
أَحَدًا غَيْرَكَ. قال صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : قُلْ آمَنْتُ بِاللَّهِ:
ثُمَّ اسْتَقِمْ .
85: Ebû Amr veya Ebû Amre
Süfyân ibn Abdullah (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûl’ü
İslâm’a dair bana öyle biz söz söyle ki ve bana İslâm’ı öylesine tanıt ki; onu
bir daha senden başka kimseye sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim dedim. Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) de: “Allah’a inandım de ve dosdoğru ol” buyurdular. (Müslim,
İman 62)
86- عَنْ أبي
هُرَيْرَةَ
رَضِيَ
اللَّه قال : قال رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: قَارِبُوا
وَسَدِّدُوا, وَاعْلَمُوا أنهُ لَنْ يَنْجُوَ أَحَدٌ مِنْكُمْ بِعَمَلِهِ. قالوا:
وَلاَ أنت يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قال : وَلاَ أنا إلا أن يَتَغَمَّدَنِيَ اللَّهُ
بِرَحْمَةٍ مِنْهُ وَفَضْلٍ .
86:
Ebû Hureyre (Allah Ondan razı olsun)’den bize aktarıldığına göre Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Bütün işlerinizde geri kalıp ileri de gitmeden
orta yolu tutunuz ve dosdoğru olunuz. Biliniz ki; hiçbiriniz yaptığı ameller
sayesinde cehennemden kurtuluşa eremez.” Ashab: Sen de mi ya Rasûlallah?
dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:
“Evet ben de kurtulamam. Şu kadar var ki; Allah rahmet ve lutfuyla beni
bağışlarsa o başka.” (Müslim, Münafikûn 76)
|