İYİLİĞİ EMREDİP KÖTÜLÜKTEN
NEHYETTİĞİ HÂLDE AKSİNİ YAPMAK
قال الله : {
اَتَأمرونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ أنفُسَكُمْ وَأنتمْ تَتْلُونَ
الْكِتَابَ اَفَلاَ تَعْقِلُونَ.
[
“Siz kendinizi unutarak diğer
insanlara iyilik yapmayı ve erdemli olmayı mı emredersiniz? Hem de ilahi kelamı
okuyup duyduğunuz halde; siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız.” (2 Bakara 44)
قال الله تعالى :
{ يَا أيها الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لاَ تَفْعَلُونَ كَبُرَ مَقْتًا
عِنْدَ اللهِ أن تَقُولُوا مَا لاَ تَفْعَلُونَ .
[
“Ey iman edenler niçin
yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz Allah
katında (nefretle karşılanıp)en sevilmeyen şeydir.” (61 Saff 2-3)
قال الله تعالى :
{ وَمَا اُرِيدُ أن أخالِفَكُمْ اِلَى مَا أنهَاكُمْ عَنْهُ.
[
“Allah Şuayp (a.s.)’dan
bahsederek şöyle buyuruyor: “Ben size yasakladığım şeyleri kendim yaparak size
aykırı davranmak istemiyorum.” (11 Hud 88)
200- عَنْ
أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ بن حارثة رضي الله عنهما قال : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ
صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَقُولُ : يُؤْتَى بِالرَّجُلِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
فَيُلْقَى فِي النَّارِ , فَتَنْدَلِقُ أَقْتَابُ بَطْنِهِ , فَيَدُورُ بِهَا كَمَا
يَدُورُ الْحِمَارُ في الرَّحَى , فَيَجْتَمِعُ إِلَيْهِ أَهْلُ النَّارِ
فَيَقُولُونَ : يَا فُلان مَا لَكَ؟ أَلَمْ تَكُنْ تَأمر بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَى
عَنِ الْمُنْكَرِ ؟ فَيَقُولُ : بَلَى قَدْ كُنْتُ آمر بِالْمَعْرُوفِ وَلاَ
آتِيهِ, وأنهى عن المنكر وآتِيهِ .
200: Ebu Zeyd Üsame ibn-i
Harise (Allah Onlardan razı olsun) şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahu aleyhi
vesellem) şöyle buyururken işittim: Kıyamet gününde bir kimse getirilip
cehenneme atılır. Bağırsakları karnından dışarı fırlar ve o haliyle değirmen
çeviren merkep gibi döner durur. Cehennemlikler onun yanında toplanırlar ve
derler ki: Ey falan oğlu filan, sana ne oldu ? Sen dünyada bizlere dinin iyi
dediklerini emreder yasakladıklarından da sakındırırdın değil mi? O kişi de:
“Evet iyiliği emrederdim de kendim yapmazdım, kötülüklerden sakındırırdım da
kendim onu yapardım” der. (Buhari, Bed’ül Halk 10, Müslim, Zühd 51)
|