KORKU İLE ÜMİD ARASINDA YAŞAMAK
KORKU İLE ÜMİD ARASINDA
YAŞAMAK
قال الله تعالى :
{
فَلا يَأْمَنُ مَكْرَ الله إلا الْقَوْمُ الخَاسِرُونَ
[
“Allah’ın önceden
kestirilemeyen kurduğu ince tertip ve düzeninden kim kendini güvenlik içinde
görebilir? Fakat büyük zararı göze alanlardan başka hiçbir kimse bu tür tertip
ve düzenden kendini güvenlik içinde göremez.” (7 Araf 99)
قال الله تعالى :
{
إنهُ لا يَيْأسُ مِنْ رَوْحِ الله إلا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ.
[
“Ancak kafirler
topluluğundan başkası(Allah’tan gelen gerçekleri örtbas eden toplumlar) O’nun
rahmetinden ümidlerini keserler.” (12 Yusuf 87)
قال الله تعالى :
{
يَوْمَ تَبْيَضُ وجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوه[ٌ
“Bazı yüzlerin mutluluktan
parladığı bazı yüzlerin de ızdırap ile karardığı o hesap günü)düşünün).”
(3 Al-i İmran 106)
قال الله تعالى
: {إن رَبَّكَ لَسَرِيعُ الْعِقَابِ وَإنهُ
لَغَفُورٌ
رَّحِيمٌ.
[
“... Doğrusu Rabbin, cezayı
çabucak verendir, aynı zamanda da çok acıyan ve bağışlayandır.” (7 Araf 167)
قال الله تعالى :
{
إن الأبرارَ لَفي نعِيمٍ وَإن الْفُجَّارَ لَفي جَحِيم.
[
“Gerçekten hayırlı ve iyi
olanlar imanlarında sadık ve samimi olup doğru dürüst işler işleyenler nimet
cennetlerindedirler. Kafirler ve günahlara dadananlar ise yakıcı bir ateş
içindedirler.” (82 İnfitar 13-14)
قال الله تعالى :
{
فَأمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُه فَهُوَ في عِيشَةٍ راضيةٍ وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ
مَوَازِينُهُ فَأُمُّهُ هَاوِيةٌ.
[
“Artık o zaman iyiliklerinin
tartısı ağır basan kendisini mutlu bir hayatın içinde bulacak, kimin de
iyiliklerinin tartısı hafif gelirse onun ana kucağı gibi sığınacağı yeri ana
yurdu cehennem uçurumu olacaktır.” (101 Karia 6-9)
444- وعن أبي هريرة رَضِيَ اللَّه أن رسُولَ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
قال : لَوْ يَعْلَمُ المُؤْمِنُ ما عندَ الله مِنَ العُقُوبَةِ، ما طَمعَ
بِجَنَّتِهِ أَحَدٌ، وَلَوْ يَعْلَمُ الكافِرُ ما عِنْدَ الله مِنَ الرَّحْمَةِ،
مَا قَنِطَ مِنْ جَنَّتِهِ أَحَدٌ .
444: Ebu Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)
şöyle buyurdu: “Mü’min kimse Allah’ın azabının şiddet ve derecesini bilseydi
cennet ümidine kapılmazdı. Kafir de Allah katındaki rahmetin çokluğunu
kavrayabilseydi O’nun cennetinden asla ümid kesmezdi.” (Müslim, tevbe 23)
445- وعن أبي سَعيدٍ الخدرِيِّ رَضِيَ اللَّه أن رسولَ الله
صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال
: إذا وُضِعَتِ الجِنَازَةُ واحتَمَلَهَا النَّاسُ أَوْ الرجالُ عَلى
أَعْنَاقِهِمْ، فَإن كانت صَالِحَةً قالتْ : قَدِّمُوني قَدِّمُوني، وَإن كانت
غَيرَ صالِحَةٍ، قالت ::يا وَيْلَهَا! أَيْنَ تذْهَبُونَ بها ؟ يَسْمَعُ صَوْتَها
كُلُّ شَيْءٍ إلا الإنسان، وَلَوْ سَمِعَهُ صَعِقَ .
445: Ebu Said el Hudrî (Allah
Ondan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi
vesellem) şöyle buyurdu: “Ölü tabuta konup ta insanlar veya erkekler onu
yüklendiği zaman cenaze iyi bir kişi ise: Gideceğim yere beni hemen ulaştırın,
hemen ulaştırın, der. Ölen kimse iyi bir kimse değilse: Eyvah nereye
götürüyorsunuz beni diye bir çığlık atar. Onun sesini insanlardan başka her şey
duyar eğer insan bu sesi duysaydı bayılıp düşerdi.” (Buhari, Cenaiz 50)
446- وعن ابنِ مسعودٍ رَضِيَ اللَّه قال : قال رسولُ الله صَلّى اللهُ عَلَيْهِ
وسَلَّم : الجنةُ أَقْرَبُ إلى أَحَدِكُمْ مِنْ شِرَاكِ نَعْلِهِ، وَالنَّارُ
مِثْلُ ذلِكَ .
446: Abdullah ibni Mes’ud
(Allah Ondan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu
aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Cennet size ayakkabınızın bağından daha
yakındır, cehennemde böyledir.”
|