Yolculukta Tekbir Ve Tesbih Getirmek
Yolculukta Tekbir Ve Tesbih Getirmek
975- عن جابرٍ
رَضِيَ اللَّه قال: كُنَّا إذا صعِدْنَا كَبَّرْنَا، وَإذا نَزَلْنَا سَبَّحْنَا
.
975: Cabir (Allah Ondan razı
olsun) şöyle demiştir: Biz yolculukta rampalara çıkarken “Allahü ekber”,
vadilere inişlerde de “Sübhanallah” derdik. (Buhari, Cihad 132)
976- وعنِ ابنِ
عُمرَ رَضِىَ اللهُ عَنْهُما قال : كانَ النبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم
وَجُيُوشُهُ إذا عَلَوُا الثَنَايَا كَبَّرُوا، وَإذا هَبَطُوا سَبَّحوا.
976: İbni Ömer (Allah
Onlardan razı olsun) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) ve
askerleri tepelere çıkarlarken “Allahüekber”, düzlüklere indiklerinde de
“Sübhanallah” diye tesbih ederlerdi. (Ebu Davud, Cihad 72)
977- وعنهُ قال:
كانَ النَبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إذا قَفَلَ مِنَ الحَجِّ أَوِ
العُمْرَةِ كُلَّمَا أَوْفَى عَلى ثَنِيَّةٍ أَوْ فَدْفَدٍ كَبَّرَ ثَلاثاً، ثُمَّ
قَالَ: لا إلهَ إلاَّ الله وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ المُلْكُ وَلَهُ
الحَمْدُ، وَهُوَ على كُلِّ شَيْ قَدِيرٌ. آيِبُونَ تَائِبُونَ عَابِدُونَ
سَاجِدُونَ لِرَبِّنَا حَامِدُونَ. صَدَقَ الله وَعْدَهُ، وَنَصَرَ عَبْدَهُ،
وَهَزَمَ الأحْزَابَ وَحْدَه .
وفي روايةٍ
لمسلم: إذا قَفَلَ مِنَ الجُيوشِ أوِ السَّرَايَا أَو الحَجِّ أو العُمْرَةِ.
977: Yine İbni Ömer (Allah
Onlardan razı olsun) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Hac
ve Umre’den dönerken her yokuş ve yüksek yere çıktığında üç kere “Allahüekber”
der, sonra: “Allah’tan başka ilah yoktur, onun ortağı yoktur, mülk onundur, hamd
ona mahsustur, onun her şeye gücü yeter. Artık dönüyoruz, günahlarımızdan tevbe,
Allah’a ibadet, secde ve hamd ederiz. Allah verdiği sözü yerine getirdi, kuluna
yardım etti ve o kudretiyle düşman ordularını hezimete uğratıp perişan etti”
buyururdu. (Buhari, Cihad 158)
* Müslim’in değişik bir
rivayetinde; “Büyük ve küçük harblerden veya hac ve umreden döndüğünde” kaydı
yer almaktadır. (Müslim, Hac 428)
978- وعن أبي
هُريرَةَ رَضِيَ اللَّه ، أَنَّ رَجُلاَ قال: يا رسولَ الله، إنِّي أُرِيدُ أن
أُسَافِرَ فَأَوصِنِي، قال : عَلَيْكَ بِتَقْوى الله، وَالتكْبِيرِ عَلى كلّ
شَرَفٍ. فَلَمَّا وَلَّى الرَّجُل، قالَ : اللَّهُمَ اطْوِ لَهُ البُعْدَ،
وَهَوِّنْ عَلَيْهِ السَّفَرَ .
978: Ebu Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)’den rivayete göre bir adam Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’e:
-Ey Allah’ın elçisi sefere çıkmak istiyorum, bana öğüt ver, dedi. Peygamber
(sallallahu aleyhi vesellem)’de ona: “Allah’tan kork , her yüksek yere
çıktığında Allahüekber de.” buyurdu. Adam gittikten sonra arkasından: “Allahım
ona uzakları yakın et ve bu seferi ona kolay kıl” diye dua etti. (Tirmizi,
Deavat 45)
979- وعن أبي
موسى الأشعَرِيِّ رَضِيَ اللَّه قال: كنَّا مَعَ النبيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ
وسَلَّم في سَفَرٍ، فَكُنّا إذا أَشرَفنَا عَلى وَادٍ, هَلَّلنَا وَكَبَّرْنَا
وَارْتَفَعَتْ أَصْوَاتنا، فقالَ النبيُّ : يَا أَيُّهَا النَّاسِ ارْبَعُوا عَلى
أَنْفُسِكُم, فَإنَكم لا تَدعونَ أَصَمَّ وَلا غائِباً. إنَّهُ مَعَكم، إنَّهُ
سَمِيعٌ قَرِيبٌ .
979: Ebu Musa el Eş’ari
(Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Biz bir yolculukta Peygamber
(sallallahu aleyhi vesellem)’le beraberdik. Tepelere çıktıkça “Allahü ekber la
ilahe illallah” diye yüksek sesle tekbir ve tehlil getirdik. Bunun üzerine
Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem): “Ey insanlar kendinizi zorlamayınız.
Zira siz sağıra ve yanınızda bulunmayan birine dua etmiyorsunuz. Allah daima
sizinle beraberdir, işitir ve size sizden daha yakındır” buyurdu. (Buhari, Cihad
131)
|