Vaaz Kategorileri
İman Konuları
İbadet Konuları
Sosyal Konular
Ramazan Vaazları
Dini Günler ve Geceler
DİB Örnek Vaazları
Kur'an'dan Öğütler
Genel Konular
islam ve Aile
Görev,Sorumluluk,Ahlak
Mevlid-i Nebi Vaazları
Ana Menü
Çocuklar İçin
Kur'an Öğreniyorm
Dinimi Öğreniyorum
Dini Bilgiler
Oyunlar
Ansiklopedi ve sözlük
Osmanlıca Sözlük
İslam Ansiklopedisi
Dini Sözlük
Dini Terimler
Küçük Lügat
Dini Kitaplar
P.Hayatı Salih Suruç
Kur'an ve Bilim
Günümüzde İslam
Kıssadan Hisse
Ehli Sünnet Yolu
İslam Tasavvufu
En Güzel Örnek
Gıybet Hastalığı
Adım Adım Kurtuluş
Mesneviden Öyküler
İnanç, Ümit, Yeniden Diriliş

VAAZIN EVVELİ
           Sevgili Kardeşlerim

Ruhun bir eğilimi olan ümit, arzu edilen şeylerin gerçekleşeceğine inanmayı sağlar. Ümit bir hayalcilik değil, insanı besleyen gerçektir. Ümit hayalcilikle birbirine karıştırılmamalıdır. Hayalle yaşamak insana avuntu verir, ama ümit insanın yaşanacak bir şeyi görmesiyle ortaya çıkar. Ümit eden insan kendini aldatmaz, bilakis inanır.[1]

Ümit inanca eşlik eden bir ruh hâlidir. Ümitlilik hâli olmaksızın inancın ayakta durması imkânsızlaşır. Ümit, inanç temeli üzerinde kaybolmadan kalabilir. Ümit inancın meyvesidir. İnanç ilham kaynağının kapılarını açarken, ümit ise istek ve özlemin itici gücünü kuvvetlendirir. İman insanı ümide götürür, sevilen şeye karşı güçlü bir ümit telkin eder. Sağlam dinî inanç, ümit, sabır ve dayanma gücü yaratır.[2]

Kur’ân, ümîdi iman ve onun gereklerini yerine getirmeyle ilişkilendirir. Mü’minlerin ümîdini canlı tutan şeyin iman olduğuna işaret eder. Gerçek mânâda ümîdin imanla birlikte var olabileceğine vurgu yapar:

اِنَّ الَّذِينَ اَمَنُوا وَالَّذِينَ هَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِى سَبِيلِ اللهِ  اُولَئِكَ يَرْجُونَ رَحْمَةَ اللهِ وَاللهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ

İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihad edenler var ya, işte bunlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah, gafûr ve rahîmdir.[3]

Kur’ân, Allah’ın rahmetini umabilmenin koşulu olarak, ibadetlerin yerine getirilmesini, âhiret hesabını dikkate almayı gösterir:

اَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ اَنَآءَ اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَآئِمًا يَحْذَرُ اْلاَخِرَةَ وَيَرْجُو رَحْمَةَ رَبِّهِ قُلْ هَلْ يَسْتَوِى الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ اِنَّمَا يَتَذَكَّرُ اُولُوا اْلاَلْبَابِ

Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, âhiretten sakınan ve Rabb’inin rahmetini uman gibi midir? De ki: “Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Doğrusu ancak sağduyu sahipleri öğüt alır.”[4]

Kur’ân, Allah’ın rahmetini umabilmenin koşulları arasında, ilâhî değerlerin bilgisinin kaynağı olan Kur’ân’ı okumayı, namaz ibadeti aracılığıyla Allah ile irtibata geçmeyi, Allah’ın rızasını umarak sahip olunan maddî imkanlardan başkalarını da yararlandırmayı sayar:

اِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللهِ وَاَقَامُوا الصَّلَوةَ وَاَنْفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلاَنِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَنْ تَبُورَ

Allah’ın Kitab’ını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah için gizli ve açık sarfedenler, asla batmayacak bir ticaret umarlar.”[5]

Allah’a inanmak ve O’na ümit bağlamak, bir mü’min için sonsuz güven kaynağıdır. Bu güven mü’minin zorluklar karşısında cesur ve dayanıklı olmasını sağlar.

Mü’minlerin Allah’tan gelecek iyiliğe karşı umut beslemeleri, ölüm sonrası hayat için ümitli olmaları, onlara pek çok avantaj sağlar. Sahip oldukları ümit, mü’minleri başta zor koşullar olmak üzere her durumda cesur, gayretli, sabırlı ve mücadeleci yapar:

وَلاَ تَهِنُوا فِى ابْتِغَاءِ الْقَوْمِ اِنْ تَكُونُوا تَأْلَمُونَ فَاِنَّهُمْ يَأْلَمُونَ كَمَا تَأْلَمُونَ وَتَرْجُونَ مِنَ اللهِ مَا لاَ يَرْجُونَ وَكَانَ اللهُ عَلِيمًا حَكِيمًا

O topluluğu takip etmekte gevşeklik göstermeyin! Eğer siz acı çekiyorsanız, onlar da sizin acı çektiğiniz gibi acı çekmektedirler. Üstelik siz Allah’tan, onların ummadıkları şeyleri ummaktasınız. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”[6]

Muhterem Müminler Âhiret İnancı ve Ümit konusuna biraz değinelim.

Bireyde ölüm ötesi hayata inancın ve ümîdin var olması ölüm korkusunu hafifleten faktörler arasında yer alır. Ölüm ötesi hayatın varlığı, birey için umut ve teselli kaynağı olur. Genel olarak din, ölüm korkusunu hafifleterek ümitsizliğin yol açabileceği olumsuz durumlar karşısında insana destek sağlar. Ebedî âlemin sonsuz haz ve mutluluğuna ulaşma arzusu ve ümîdi, insanı boşlukta kalmaktan, yok olup gitme endişesinden kurtarır. Yapılan araştırmalarda, ahret inancının ümitsizlik gibi durumlarda insanlara ümit aşıladığı, kaygıları giderdiği, korkuları yatıştırdığı tespit edilmiştir.[7]

Ümit, günah işlediği için bağışlanma isteğinin bir işe yaramayacağını düşünen kimseler için tedavi edici bir özelliğe sahiptir. Ümit sadece dünya hayatının maddi gerçekliğiyle sınırlı değildir. Yaşanan her şey ölümle son bulsa da, ümit ölüm sonrasına ve maddi dünyanın sınırlarının dışına uzanır. İnsanın ölüm ötesi hayatta ödül görme isteği ümitten başka bir şey değildir. Âhirete inanan kimse, insanın dünyada hak ettiği şeylerin karşılığını alamamasından dolayı ümitsizliğe kapılmaz. Çünkü ödül ve ceza türünden hak edilen her şeyin âhirette teslim edileceği ümidini taşır.

İnsanın, öldükten sonraki hayata ilişkin olumlu beklentileri, sevap ve ödül kazanma ümîdi olabilmesi için belli şartlar vardır. Bunların başında, ortak koşmadan Allah’a inanmak, O’nun koyduğu değerlere uygun davranmak, öldükten sonra dirilmeyi ve âhiret yaşamını doğrulamak vardır:

قُلْ اِنَّمَا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحَى اِلَىَّ اَنَّمَا اِلَهُكُمْ اِلَهٌ وَاحِدٌ فَمَنْ كَانَ يَرْجُوا لِقَاءَ رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلاً صَالِحًا وَلاَ يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ اَحَدًا

De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlâh'ınızın, sadece bir İlâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın. [8]

Dünya hayatından sonra Rabbiyle buluşmayı uman/inanan, öldükten sonra dirilmeyi ve âhiret hayatını doğrulayan, sevap ve ödül beklentisi içerisinde olan, O’nun manevi huzuruna çıkmayı temenni eden kimse; ilâhî değerlere uygun, iyi işler yapmalı, Allah’a inanmalı, O’nu bırakıp başka varlıklara tapmamalı, O’ndan başkasından medet ummamalıdır.

Şirk koşmadan Allah’a iman etmek ve O’nun koyduğu değerlere uygun davranışta bulunmak O’ndan ümit var olmanın koşuludur. Allah’a ortak koşan, davranışlarını ilâhî değerlere göre ayarlamayan kimse Allah’tan hiçbir şey umamaz. Yalın bir ümitlilik hâli beklentilerin gerçekleşmesi için yeterli olmayabilir. Ümit edilen hedeflere ulaşabilmek için imkan kapılarını bulup bu yolda çaba göstermek gerekir.

Âhirette ödül elde etme ümitlerini canlı ve sürekli tutabilmenin yolunun peygamberleri kendilerine örnek almaktan geçtiğini düşünürler:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِى رَسُولِ اللهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللهَ وَالْيَوْمَ اْلآخِرَ وَذَكَرَ اللهَ كَثِيرًا

Andolsun, Allah’ın Elçisinde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çok anan kimseler için, uyulacak en güzel örnek vardır.”[9]

Bu ayette, peygamberin hayatının örnek olduğu açıklanmıştır. Fakat bu örneklik, Allah’tan ümîdini kesen, kıyâmetin kopacağını beklemeyen kimseler için değil, Allah’ın rahmet ve iyiliğinden ümitli olan, kıyâmet gününün geleceğine inanan, sevap ve kurtuluş uman kimseler içindir. Allah’tan ümitli olmak, O’nu bilmeye ve tanımaya bağlıdır. Âhiret gününden umutlu olmak ise, dinî değerlere uygun olarak yaşamaya bağlıdır.

. İman, âhirette ödül ve sevap görecek olmak, her türlü zorluğu kolaylaştırır.  Bir yandan âhiret umudu peygamberleri örnek almaya götürürken, öte yandan peygamberlerin örnek alınması âhiret umudunu artırır:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِيهِمْ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللهَ وَالْيَوْمَ اْلاَخِرَ

“Andolsun, onlarda sizin için, Allah’ı ve “Son Günü” ümit edenler için güzel bir örnek vardır.”[10]

Mü’minler, Allah’ın huzuruna çıkarılacaklarına iman etmek ve ahretin gerçekleşeceğini tasdik etmek suretiyle ümit içinde yaşarlar.

Mü’minlerin âhirete ilişkin ümit ve beklentileri zayıf bir duygu değil, samimi ve kesin bir inanışın desteklediği ruh hâlidir. İmanın oluşumunda yeri bulunan ümit olgusu tasdîk, samimiyet gibi diğer temel unsurlarla birlikte bulunur:

مَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَآءَ اللهِ فَاِنَّ اَجَلَ اللهِ لاَتٍ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

Kim Allah ile buluşmayı umarsa; Allah’ın buluşma süresi gelmektedir. O, işitendir, bilendir.”[11]

Hz. Şuayb, insanları âhiret konusunda ümitli olmaya çağırırken, aynı zamanda ümitli olabilmenin yollarını da göstermiştir. Âhirette iyilik umabilmek için Allah’a ibadet etmenin ve iyi davranışlarda bulunmanın gereğine işaret etmiştir:

وَاِلَى مَدْيَنَ اَخَاهُمْ شُعَيْبًا فَقَالَ يَاقَوْمِ اعْبُدُوا اللهَ وَارْجُوا الْيَوْمَ اْلاَخِرَ وَلاَ تَعْثَوْا فِى اْلاَرْضِ مُفْسِدِينَ

Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik: “Ey kavmim”, dedi, “Allah’a kulluk edin, âhiret gününü umun, yeryüzünde karışıklık çıkarıp bozgunculuk yapmayın!”[12]

Âhirette iyilik görmek ve iyilik gören kimselerle birlikte olabilmek için Allah’a ve O’nun gönderdiği mesajlara inanmak gerekir. Âhiret konusunda ümitli olma eğilimi insanı Allah’a inanmaya motive eder:

وَمَا لَنَا لاَ نُؤْمِنُ بِاللهِ وَمَا جَاءَ نَا مِنَ الْحَقِّ وَنَطْمَعُ اَنْ يُدْخِلَنَا رَبُّنَا مَعَ الْقَوْمِ الصَّالِحِينَ

Biz, Rabb’imizin bizi iyiler arasına katmasını umarken, neden Allah’a ve bize gelen gerçeğe inanmayalım?”[13]

Muhterem kardeşlerim Özetle diyoruz ki

İnsan, ümit olmadan yaşayamaz; fakat Allah’a ve öldükten sonra dirilip O’nun huzuruna çıkmaya inanmadan da gerçek anlamda ümitvar olamaz. İnsanın ümit ve beklentilerini ancak her şeye gücü yeten Allah gerçekleştirebilir. Ölümün yol açtığı umutsuzluk ve çaresizliği sadece âhiret inancı giderebilir.

Mutlak mânâda ümit, mü’minlere özgü bir niteliktir. Yetkin sıfatlara sahip olan Allah’a iman eden mü’min, O’ndan her şeyi umabilir. Oysa iman etmeyenler böyle bir ümit kaynağından yoksundurlar. Mü’min; inancı, ibadetleri ve iyi davranışları sayesinde Allah’tan her zaman ümitvar olmayı başarır.

Mü’minin Allah ile olan ilişkisinde yaşadığı dinî tecrübede kendisini belli eden duyguların başında ümit gelir. Mü’min ibadet ve duâlarında Allah’a ümit duygusuyla yönelir. İsteklerine kavuşma, korktuklarından kurtulma ümîdiyle her zaman Allah’tan yardım diler. İnsanın ümit ve beklentileri onu Allah ile irtibatını sürdürmeye sevkeder.

Allah’a duyduğu ümit, mü’minin azim ve kararlılığını canlı tutar, hedef ve amaçlara ulaşmada cesaretini destekler. Ümit, mü’minin ruh sağlığını korur, iyimser bir kişilik sahibi olmasını sağlar.

Köy sakinleri yağmur duasına çıkmışlardı Bütün köy ahalisi toplandı

İçlerinden sadece birinde şemsiye vardı

Bu İNANÇtır

Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler Çünkü babaları onu tutacaktır

Bu GÜVENdir

Yatağımıza girerken yarın uyanıp yaşamaya devam edeceğimize dair teminatımız yoktur

Ama yine de ertesi güne dair planlar yaparız

Bu ÜMİTtir

Ve bu üçü varsa hayatınız güzeldir

Abdurrahman KASAPOĞLU/  TASAVVUF: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi, yıl: 8 [2007], sayı: 18, ss. 155-176. KUR’ÂN’DA ÜMİT-İMAN İLİŞKİSİ adlı araştırma yazısından istifade edilerek hazırlanmıştır.                                                                 


 

[1] Rene Descartes, Ruhun İhtirasları, çev.: Mehmet Karasan, M.E.B. Yay., İstanbul 1997, s. 132;

[2] Yusuf el-Kardavî, İmân ve Hayat, çev: Abdulvahhab Öztürk, Hilâl yay., İstanbul, 2003, s. 169;

[3] Bakara, 2/218.

[4] Zümer, 39/9.

[5] Fâtır, 35/29.

[6] Nisâ, 4/104.

[7] Hâlis Ayhan, Din Eğitimi ve Öğretimi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 1985, s.

[8] Kehf, 18/110.

[9] Ahzâb, 33/21.

[10] Mümtehine, 60/6.

[11] Ankebût, 29/5.

[12] Ankebût, 29/36.

[13] Mâide, 5/84.

Online Bağış
Hediyen Dünyanın En Güzel Hediyesi Olsun
Haftanın Hutbesi
16.02.2024 Dünyayı Barış Ve İtidale Çağırıyoruz
09.02.2024 Hayatı Değerli Kılan Ölçü: İman
02.02.2024 Rabbimiz, Müminleri Yalnız Ve Yardımsız Bırakmaz
26.01.2024 Mülk Sûresinden Mesajlar
19.01.2024 Bizi Güçlü Kılan, Birlik Ve Beraberliğimizdir
12.01.2024 Allah’ın Rahmet Ve İnayetine Sığınmanın Adı: Eûzü-Besmele
Kur'an-ı Kerim Dinle
DİB Kur'an Portalı
Ramazan Pakdil Sureler
Bünyamin Topçuoğlu
Bünyamin T.oğlu Aşirler
İlhan Tok Hatim
Abdussamed Hatim
Abdul Rahman Al Sudais
Ahmed Al Ajmi Hatim
F.Çollak Görüntülü Hatim
İshak Daniş Hatim
5 Hafız OK takipli Hatim
Mehmet Emin Ay Hatim
İsmail Biçer Ok Takipli
İsmail Biçer Aşr-ı Şerifler
114 Sure 114 Hafız
S.Hafızlar Görüntülü
Kur'an International
Tefsir
Cüz Cüz Kur’an Özeti
Her Cüzden Üç Mesaj
Elmalı Tefsiri
Elmalı Meali
Fizilali Kur'an
DİB Kuran Meali
Kur'an-ı Nasıl Anlayalım
Fıkıh
K.İslam Fıkhı
R. Muhtar-İbn-i Abidin
Gurer Ve Dürer
Mülteka El Ebhur
Kuduri Tercümesi
Nûru'l-îzâh Tercümesi
Büyük Şafi Fıkhı
Detaylarıyla Namaz
Hadis
Kütübüs-Sitte
Sahihi Buhari
Riyazüs Salihin
Ellü'lüü vel-Mercan
Hadis El Kitabı
40 Hadis ve izahı
Uydurma Hadisler
Üye Adı
Parola

Şifremi unuttum -
Sayfa oluşturulma süresi: 0.01 saniye 14,845,901 Tekil Ziyaretçi
Copyright © 2012 islamda Hayat
Sitemizdeki Vaaz, Hutbe ve Yazılar kaynak göstermek şartı önceden izin Almadan Ticari Amaçlar Dışında Kullanmak Serbestir.

Tüm Bilgiler Ümmete Vakıftır copyright © 2002 - 2024