VAAZIN EVVELİ
Nefis Muhasebesi Nasıl Olmalı:
وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
“Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür. ” (Hadid, 57/4)
إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
“ Şüphesiz Rabbin gözetlemededir.” (Fecr, 89/14)
إِنَّ اللّهَ لاَ يَخْفَىَ عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلا فِي السَّمَاء
“Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.” (Al-i İmran, 3/5)
Neyi Bekliyorsun?
عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: قالَ رَسُولُ اللّهِ: بَادِرُوا بِالاعْمَالِ سَبْعاً؛ هَلْ تَنْتَظُرونَ إلاَّ فَقْراً مُنْسِياً، أوْ غَنىً مُطْغِياً، أوْ مَرَضاً مُفْسِداً، أوْ هَرمَاً مُفْنِداً، أوْ مَوْتاً مُجْهِزاً، أوِ الدَّجَّالَ، فَشَرُّ غَائِبٌ يُنْتَظَرُ، أوِ السَّاعَةُ أدْهَى وَأمَرُّ.
Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (a.s) buyurdular ki: "Yedi şeyden önce amelde acele edin:
* Unutturucu fakirliği mi bekliyorsunuz?
* Tuğyan ettirip azdırıcı zenginliği mi bekliyorsunuz?
* İfsad edici hastalığı mı bekliyorsunuz?
* Aklınızı götürecek ihtiyarlığı mı bekliyorsunuz?
* Ani ölüm mü bekliyorsunuz?
* Deccali mi bekliyorsunuz. Bu beklenen gaib bir şerdir.
* Yoksa kıyameti mi bekliyorsunuz? Kıyamet ise hepsinden kötü, hepsinden daha acıdır." [Tirmizî, Zühd 4, (2308); Nesâî, Cenaiz 123, (4, 4).]
Nefis Muhasebesinin Önündeki Engeller:
İnsanoğlunun Dünya ya Aldanması
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّ وَعْدَ اللّهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيوةُ الدُّنْياَ وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّهِ الْغَرُورُ
"Ey insanlar, Allah'ın va'di gerçektir sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (Şeytan) Allah'ın affına güvendirmek sureti ile sizi aldatmasın " (Fâtır, 35/5)
اِعْلَمُوا اَنَّمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِى الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهيجُ فَتَريهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِى الْاخِرَةِ عَذَابٌ شَديدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَاالْحَيوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ
"Bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışıdır. (Bu) tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekicilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azap; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı ise, sadece aldatıcı bir geçinmedir" (Hadîd, 57/20)
Ahiretin Unutulması
وَاَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَاْتِىَ اَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَا اَخَّرْتَنى اِلى اَجَلٍ قَريبٍ فَاَصَّدَّقَ وَاَكُنْ مِنَ الصَّالِحينَ () وَلَنْ يُؤَخِّرَ اللّهُ نَفْسًا اِذَا جَاءَ اَجَلُهَا وَاللّهُ خَبيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
Ve size rızk olarak verdiğimiz şeylerden infakta bulunun; birinize ölüm gelmesinden, "Artık Yarabbi! Beni bir yakın müddete kadar tehir etse idin de sadaka verse idim ve sâlihlerden olsa idim," demesinden evvel. Halbuki Allah hiçbir şahsı eceli geldiği vakit sonraya bırakmaz, ve Allah her ne yapar iseniz haberdardır. (Münafikun, 63/9-11)
Gaflet
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذينَ نَسُوا اللّهَ فَاَنْسيهُمْ اَنْفُسَهُمْ اُولئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ
Allah'ı unutmuş, Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın! Onlar, yoldan çıkmış kimselerdir. (Haşr, 59/19)
كَلِمَةٌ هُوَ قَائِلُهَا وَمِنْ وَرَائِهِمْ بَرْزَخٌ اِلى يَوْمِ يُبْعَثُونَ () فَاِذَا نُفِخَ فِى الصُّورِ فَلَا اَنْسَابَ بَيْنَهُمْ يَوْمَئِذٍ وَلَا يَتَسَاءَلُونَ () فَمَنْ ثَقُلَتْ مَوَازينُهُ فَاُولئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ () وَمَنْ خَفَّتْ مَوَازينُهُ فَاُولئِكَ الَّذينَ خَسِرُوا اَنْفُسَهُمْ فى جَهَنَّمَ خَالِدُونَ () تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فيهَا كَالِحُونَ () اَلَمْ تَكُنْ ايَاتى تُتْلى عَلَيْكُمْ فَكُنْتُمْ بِهَا تُكَذِّبُونَ
Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında, "Rabbim, der, lütfen beni (dünyaya) geri gönder, Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve ameller) yapayım.” Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır. Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soy sop (çekişmesi) vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır.Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırır kalırlar. (Allah Teâlâ,) Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?... der. (Mü’minun,23/99-105)
Nefse, Heva ve Heveslere Uyulması
اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلهَهُ هَويهُ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكيلًا
Gördün mü o hevâsını mabut ittihaz edeni? Artık sen mi onun üzerine bir vekil olacaksın? (Furkan, 25\43)
يَا دَاوُدُ اِنَّا جَعَلْنَاكَ خَليفَةً فِى الْاَرْضِ فَاحْكُمْ بَيْنَ النَّاسِ بِالْحَقِّ وَلَا تَتَّبِعِ الْهَوى فَيُضِلَّكَ عَنْ سَبيلِ اللّهِ اِنَّ الَّذينَ يَضِلُّونَ عَنْ سَبيلِ اللّهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَديدٌ بِمَا نَسُوا يَوْمَ الْحِسَابِ
Ey Dâvûd! Şüphe yok ki, Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık nâs arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah'ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için bir şiddetli azap vardır. (Sad, 38/26)
Tam Bir Gafil Sözü: Ya Rabbi! Beni Geri Dönder
حَتّى اِذَا جَاءَ اَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ رَبِّ ارْجِعُونِ () لَعَلّى اَعْمَلُ صَالِحًا فيمَا تَرَكْتُ كَلَّا اِنَّهَا كَلِمَةٌ هُوَ قَائِلُهَا وَمِنْ وَرَائِهِمْ بَرْزَخٌ اِلى يَوْمِ يُبْعَثُونَ
Nihâyet onlardan birine ölüm gelince der ki: "Ya Rabbi! Beni geri gönder." Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım. Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır. (Mü’minun, 23/99-100)
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan
Ömür bahçesinin gülü solmadan
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Azrail’in kasdı canadır, inan.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Nefis Tezkiyesi Yolunda Şunlara Dikkat Et
01- Sabah kalkışın nasıl? Şükrederek mi?
02- Bir takım tiryakiliklere karşı koyabiliyor musun? (Yalan, gıybet, iftira gibi)
03- İçinde yaşadığın aleme ibretli gözlerle bakıyor musun? Yoksa, farkında değil misin?
04- Allah’ın sana lütfettiklerini nasıl değerlendiriyorsun? (Rızık, sağlık, ömür, gençlik v.s.)
05- Merhametli misin? (Gözlerin hiç Allah için yaşarıyor mu?)
06- Kendinden aşağıda olanlara karşı nasıl davranıyorsun?
07- Şu anda dünyanın en iyi insanı kim?
08- Bildiklerin ne işe yarıyor? Hava atmaya mı, amel etmeye mi?
09- Açların doyması için sadece dua mı edenlerdensin?
10- Üzerindeki emanete hıyanet etmiyorsun, değil mi?
11- Bir aylık ömrün kaldığını bilsen ne yapardın? (Umursamaz mıydın, yoksa..)
12- Bugün vefat etsen, ne umarsın?
13- Hiç nasihatta bulundun mu? En son ne zaman?
|