İLHAM - RÜYA
İLE İLGİLİ MESELELER
- Bazı tarikatlarda rüya ile ders
geçilmektedir. Bunu nasıl izah edeceksiniz?
- Sorunun cevabına geçmeden önce rüya hakkında kısaca bilgi verelim:
Rüya, uyku halinde zihinde beliren düşünce ve olaylar demektir. Rüyanın
yoruma bağlı olarak delil olabileceği konusu Kur'an'da da geçmektedir.
İbrahim'in oğlu İsmail'i rüyasında kurban ederken müşahede etmesi(bk.
es-Saffat, 37/107), Yusuf'un rüyasında
onbir yıldızın kendisine secde ettiğini görmesi(bk.
Yusuf, 12/4) , Mısır melikinin gördüğü
rüya (bk. Yusuf, 12/43)
ile Hz. Peygamber'in Mekke fethine dair rüyası
(el-Feth, 48/27)
ve bu rüyaların doğru çıklığı Kur'an'da anlatılmaktadır. Hz. Peygamber'in:
"Müminin rüyası nübüvvetin kırkaltı cüz'ünden biridir."
(Buharî,Tabir,26)
buyurması, peygamberliğinin ilk altı ayındaki
rüyalar gibi müminlerin gördükleri sadık rüyaların hak olduğuna işarettir.
Nübüvvet kapısının kapandığı, ama sadık rüya kapısının açık olduğu
şeklindeki hadisler (bk. Müslim, Rüya,
7), rüyanın bir bilgi edinme yolu
olabileceğine işaret etmektedir.
Sûfiler, özellikle nefsanî tarikat mensubu olan Halvetî ve Kadiriler
ders geçme ve manevî yükselişte rüyayı bir ölçü ve değerlendirme aracı
olarak görürler. Sadık rüyaların varlığı ayet ve hadislerle sabit olduğuna
ve bugün psikanaliz metodu olarak rüyalardan yararlanıldığına bakılırsa
bunun çok şaşılacak bir yanı olmadığını sanıyorum. Bu iş bir yoğunlaşma,
arınma ve insıbâğ meselesidir. Şuûraltına hükmedebilme meselesidir. Rüyanın
görülmesi kadar yorumu da önem arzeder. Bu iş bir ilim haline gelmiş ve
görülen rüyadaki sembollere göre rüyalar tabir edilmiştir.
- İlham nedir? Şeriata uygun olan ilhamın muhatab ve üçüncü şahısları
bağlamadaki hükmü nedir? İlham, şer'î mükellefiyetin hükmünü yükseltebilir
mi?
- İlham: Bildirmek ve haber vermek demektir. Kur'an'da: "Andolsun
nefse ve ona bir takım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilhâm
edene!.." (eş-Şems,91/7-8)
ayetinde geçen bu kavram, tasavvufta feyz yoluyla kalbe gelen özel anlam ve
bilgi demektir. İlhamın kaynağı ya melektir, ya da doğrudan Allah'dır. İbn
Arabî, velilerin ilhamı peygamberlerin vahiy aldığı kaynaktan aldıklarını
belirtir. (bk. Füsûsu'l-hikem, s.63)
Allah dilediği kullarına ilham yoluyla diğer insanların göremediği bazı
şeyler gösterebilir. Ancak sûfilerin genelde kabul ettikleri görüşe göre
bunlar başkaları için huccet olmaz. İlham, müctehidin içtihadı gibi taklid
edilemez. O belki sadece işâri yorumlarda bir bilgi kaynağı alarak
değerlendirilebilir. İlham, muhatabının şer'î mükellefiyetini olmasa bile,
şahsî sorumluluğunu artırır. Başkaları için nevafil olan şey, ilham ile
taayyün etmiş kişilerde vücûb derecesine çıkabilir. Ancak bunlar istisnaî
olaylar ve istisnai kişilerdir.