| TARİH : 06.09.2013
İL : İSTANBUL
KONU : KUR’AN ÖĞRETİMİ VE ÇOCUKLARIMIZ
وَقَالَ النَّبِىُّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ:خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآَنَ وَعَلَّمَهُ
Muhterem Müslümanlar!
Allah Resulü (s.a.s): “Çocukları üç hususta yetiştirin; Peygamber sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi ve Kur’an okutulması. Çünkü Kur’an hafızları hiçbir gölgenin bulunmadığı kıyamet günü, Peygamberlerle, salihlerle beraber Allah’ın arşının gölgesindedirler”[1] buyurmaktadır. Bu hadis-i şerifte belirtilen tavsiyeler, çocuklarımızın eğitimi için rehberimiz olmalıdır. Peygamber sevgisi, içerisinde Allah inancı, Allah korkusu, salih ameller, kötülüklerden uzak durma hassasiyeti, sorumluluk bilinci ve örnek insan sıfatlarını barındırır. Resulüllah’a sevgi ile bağlanmış bir gönül, Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde dünya ve ahiret saadetinin teminatı olur. Bu duygularla büyütülen nesiller, insanlık için huzur kaynağı; ana-baba için de dünya ve ahiret kazancıdır. Bunun da yolu Kur’an eğitiminden geçer.
Değerli Kardeşlerim!
Unutmayalım ki, çocukların ilk eğitildiği yer ailedir. Öğretmenleri de anne ve babalarıdır. Küçük yaşlardan itibaren verilecek olan eğitim, çocuklarda kalıcı ve etkili olur. Çocuğun eğitim ve öğretiminde başarılı olmak için, ebeveynin tavrı ve davranışı fevkalade önemlidir. Aile fertleri bizzat eğitimin içinde yer almalı, kenarda durup sadece direktiflerle yetinmemelidir. Geride bırakacağımız en güzel miras, Kur’an okuyacak, arkamızdan içtenlikle dua edecek, gözümüzün nuru yavrularımızdır. O halde dünyada mutlu olmaları, ahirette de Allah’ın huzurunda mahcup olmamaları için, Kur’an eğitimine de önem vermeliyiz. Zira Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de: “Ey İman edenler! kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun”[2] buyurarak bizleri uyarmaktadır. Öğretirken ve eğitirken, kırmadan, incitmeden, nefret ettirmeden, şiddetten uzak; onların seviyelerine uygun bir şekilde davranmamız gerekir. Çocuklarımızı ailenin yanında bu eğitimi veren yerlere gönderelim. Nitekim okullarımızda seçmeli ders olarak konulan Kur’an-ı Kerim ve siyer dersini bir imkan olarak değerlendirip, onları yönlendirelim.
Sevgili Müminler!
Efendimiz (s.a.s): “Sizin en hayırlınız Kur’an-ı öğrenen ve öğreteninizdir”[3] buyurmaktadır. Bugün hamdolsun ki camiler ve Kur’an Kursları gibi hayırlı hizmetleri sunan güzel mekânlarımız vardır. Bu nimetin kıymetini bilip, fırsatları değerlendirmeliyiz. Çocuklarımız camilere neşe içinde gelirken, cemaat olarak onları hoş karşılamalı, ürkütecek, uzaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan sakınmalı, anlayışlı ve hoşgörülü olmalıyız. Bilmeliyiz ki, bugün camiden uzaklaştırılan çocuk, nefret ettiren için vebal, toplum için sorun olur. Onlar bizim geleceğimiz, yarının camilerini dolduracak cemaatlerdir. Hutbemi Yüce kitabımızın bir müjdesi ile bitiriyorum: Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.[4]
İstanbul Müftülüğü Hutbe Komisyonu
[1] Münavi, Feyzü’l-Kadir, 1/225
[3] Buhari, Fezailu’l-Kur’an, 21
| |