İL : İSTANBUL
TARİH : 13.09.2013
KONU : BİR VATANA SAHİP OLMAK
بِسْـــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّ حِيمِ
وَ أَعِدُّوا لَهُمْ مَااسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّاللهِ وَعَدُوَّكُمْ وَاٰخَرٖينَ مِنْ دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمْ أللهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنْفِقُونَ مِنْ شَيْءٍ فِى سَبِيلِ اللهِ يُوَفَّ اِلَيْكُمْ وَاَنْتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ
وَقَالَ النَّبِىُّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ: رِبَاطُ يَوْمٍ وَ لَيْلَةٍ خَيْرٌ مِنْ صِيَامِ شَهْرٍ وَ قِيَامِهِ وَ اِنْ مَاتَ جَرَى عَلَيْهِ عَمَلُهُ الَّذِي كَانَ يَعْمَلُهُ وَ اُجْرِيَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ وَ أَمِنَ الْفَتَّانَ
Değerli Müslümanlar!
Vatan bir milletin hâkim olduğu, milli manevi değerlerin huzurlu bir biçimde yaşanıldığı, gerekirse uğrunda canların feda edildiği toprak parçasıdır. Dünyada, namus ve şerefimizi koruyarak huzur ve güven içinde yaşamak, ancak bağımsız bir ülkeye sahip olmakla mümkündür. Atalarımız, bu güzel toprakları korumak için her türlü fedakârlıkta bulunmuşlar, gerektiğinde kanlarını akıtarak onu bize emanet etmemişlerdir. Kur’an-ı Kerim, bu konuda Müslümanların ilham kaynağı olmuş ve ayet-i kerimede; “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz” buyrulmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) de, vatan savunmasına çok önem vermiş ve bir hadis-i şeriflerinde; “Bir gün bir gece vatan savunması için beklemek, gündüzleri oruçla, geceleri de ibâdetle geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. O şahıs bu esnada ölürse, yapmakta olduğu amelin sevabı ve rızkı devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerine karşı güven içinde olur” buyrulmaktadır.
Kardeşlerim!
İslam Dîni, hiçbir insanın, canlının ezilmesine ve baskı altına alınmasına izin vermez. Düşmanlara karşı çarpışmayı emretmesi de, tamamıyla temel hak ve hürriyetlere saldırıyı ortadan kaldırmayı, adaleti ve hakkaniyeti yeniden kurmayı hedeflemesindendir. Dinimiz zorunlu olduğu hallerde savaşmayı, ibadet olarak kabul etmiştir. Savaşta da kurallar koymuş, aşırılıkları kesinlikle yasaklamıştır.
Bu konuda Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır. “Sizinle savaşanlara karşı, Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah, aşırı gidenleri sevmez.”
Aziz Cemaat
Şehit; Allah yolunda savaşıp, vatanını korurken öldürülen veya savaş esnasında aldığı yara sonucu ölene denir. Gazi ise cepheden sağ dönene denir. Gazi şehit olmak ve bu mertebeye yükselmek niyetiyle savaştığından dolayı, Allah indinde çok faziletli bir yer edilmiştir. Bu konuda sevgili Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmuşlardır: “Bir kimse Allah yolunda şehit olmayı gönülden isterse, yatağında ölse bile, Allah onu şehitler derecesine ulaştırır.”
Ayeti Kerime’de de; “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler”
Muhterem cemaat, bağımsız ve huzur içinde bir ülkede yaşamanın kıymetini bilelim ve bu idrak ile geleceği inşa edelim. Sözlerimi milli şairimizin bu konuda ki şu beyitiyle bitiriyorum.
“Ecdadını zannetme asırlarca uyurdu,
Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu..
Not: Kur’an Kurslarımızda öğrenci kayıtları 16 Eylül 2013 Pazartesi günü başlayacaktır. Bir hafta sonra da Kurslarımız eğitim ve öğretim faaliyetlerini ikmal edeceklerdir. Ayrıca İmam-Hatip Ortaokulunda okuyan öğrenciler hafızlık yapmak istediği halde kurslarımızda onlara imkân hazırlanmaktadır. Bu vesileyle gerek Kur’an kurslarımızda gerekse örgün eğitim kurumlarında başlayan eğitim ve öğretim yılının hayırlı, verimli ve başarılı olmasını diliyorum.
İstanbul Hutbe Komisyonu
Safâhat, 7. kitap, Gölgeler
|