İTİKAT. 2
İtikafın Teşrî Kılınmasının Hikmeti 2
İtikafın
Hükmü. 2
îtikafın
Sıhhatinin Şartı 2
İtikafm Âdabı 3
İtikafın
Mekruhları 3
İtikafı İfsad
Eden Şeyler 3
Lugatta itikaf, birşeyin üzerinde
durmak ve onun yakasını bırakmamaktır. İtikaf in şer'î mânâsı ise özel bir
niyetle mescidde durmaktır. İtikaf, senenin bütün
günlerinde olur. Fakat Ramazan ayında itikafa girmek daha efdaldir.
İtikafın meşru
olduğunun delili, şu ayettir:
Mescidde itikaf ta iken hanımlarınıza yaklaşmayın.
(Bakara/187)
Ayrıca Hz. Aişe'den şöyle rivayet edilmektedir:
'Hz. Peygamber, Ramazan'ın son on gününde itikafa
girerdi. Hz. Peygamber'in bu âdeti, aziz ve celil olan Allah, kendisini vefat ettirdiği zamana kadar
devam etti. Hz. Peygamber'in vefatından sonra da onun
zevceleri itikafa girmişlerdir'.
İtikaf (İslâm'dan
önceki) dinlerin şeriatlarında da bulunmaktadır.
İbrahim ve İsmail'e
'tavaf edenler, itikaf edenler, secde ve rükû edenler için evimi temizleyin'
diye emretmiştik.
(Bakara/125)
Müslümanın, kötülüğü emreden nefsini, mubah şeylerin bazısından
alıkoyacak bir ibadetle meşgul etmesi gerekir. Böylece nefis, ibadete
alışır. İtikaf sayesinde ibadet için
vakit bulur ve çirkin şeylerden uzaklaşır. Çünkü nefis, kötülüğü
emreder.
Rabbimin koruması
müstesna, muhakkak nefis aşırı şekilde kötülüğü emredicidir. (Yusuf/53)
Dünyaya dalmak, nefsi
daha da azdırır. Tenha yerlerde itikafa girip nefsi haramlardan kaçınmaya
alıştırmakta, nefsi bu kötülüklerden menetmekte itikaftan daha uygun birşey yoktur. İtikaf bu yüzden teşrî kılınmıştır.
İtikaf sünnettir.
Senenin bütün günlerinde yapılabilir, ancak Ramazan ayında, özellikle de
Ramazan'ın son on gününde daha evlâdır.
Fakat kişi itikafa
girmeyi adarsa, o zaman itikaf vacib olur. İtikafın
üç çeşidi vardır:
A. İtikaf,
her zaman müstehabdır.
B. İtikaf, Ramazan'ın son on gününde sünnet-i müekkede'dir.
İtikafın Ramazan'ın
son on gününde sünnet-i müekkede olmasının hikmeti,
Kadir. Gecesi'nin ihya edilmesidir. Çünkü Kadir Gecesi, senenin bütün
gecelerinden daha üstündür.
Kadir Gecesi, bin
aydan daha hayırlıdır. (Kadr/3)
Yani Kadir Gecesi'nde
yapılan amel, Kadir Gecesi'nden başka bin ayda yapılan amelden daha hayırlıdır.
Âlimlerin çoğu, Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın son on gününde olduğunda ittifak
etmişlerdir.
C. Adakta bulunulmuşsa (nezred
il misse) vacibdir.
İtikafın sahih olması
için şu şartların bulunması gerekir;
I. Niyet.
Niyet, itikafa
girilirken edilmelidir; yani belli bir zaman için mescidde
ibadet etmeye niyet etmelidir. Niyet, sünnete uymak amacıyla yapılmalıdır.
Dünyevî bir gaye için veya gaye olmaksızın mescidde
durmak şer'an itikaf sayılmaz.
II. Mescidde durmak.
Mescidde durmanın itikaf sayılması için, halkın örfünde olan
müddeti tamamlamak gerekir. Bu şarta, mescidde
durmanın caiz olması şartlan da dahildir. Bu şartlar da cünüplükten, hayız ve nifastan, elbise ve bedende bulunan pisliklerden
temizlenmektir.
Özürsüz olarak mescidden çıkmak, itikaf 1 bozar. İtikaf sünnetini yerine
getirmek için oruçlu olmak şart değildir; ancak sünnettir. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
İtikafa giren kimsenin
oruç tutması şart değildir. Ancak isterse tutabilir.
Nezredilen (Adanan) İtikaf
Bu, zikredilen
itikafın üçüncü çeşididir. Eğer belirli bir zaman için itikaf a girmek nezredilirse, o müddet zarfında abdest,
tuvalet ve benzeri ihtiyaçlar dışında mescidden
çıkmak caiz olmaz. İhtiyaç için mescidden çıkmak
haram olmadığı gibi itikafa da zarar vermez. Fakat ihtiyaç olmaksızın mescidden çıkmak haram olduğu gibi, itikaf ı da ifsad eder. Bu durumda tekrar yeni baştan itikaf ı eda
etmesi gerekir.
Kişi oruçluyken
itikafa girmeyi nezretmişse, oruçlu olarak itikafa
girmesi gerekir. Çünkü bunu kendisine vacib
kılmıştır.
Kişi, itikafı belirli
bir camide yapmayı nezrederse, nezrettiği camide
yapması şart değildir. Başka camilerde itikafa girebilir. İsterse itikaf yapmayı
nezrettiği cami, diğer camilerden daha mübarek olsun.
Ancak bundan Mescid-i Nebevi ve. Mescid-i
Aksa müstesnadır. Bu mescidlerden birinde itikafa
girmeyi nezreden kişi, başka mescidlerde itikafa
giremez. Çünkü onlar, üstün bir fazilete sahiptirler. Buralarda yapılan
ibadetin ecri de çok büyüktür. - Fakat Mescid-i Haram,
Mescid-i Nebevi ile Mescid-i
Aksa yerine kaim olur. Fakat aksi olmaz. Ayrıca bunlar birbirlerinin yerine de
kaim olmazlar. Meselâ 'Ben Mescid-i Nebevîde itikafa
girmeyi nezrediyorum' diyen kişi, Mescİd-i Aksâ'dz itikafa giremez.
İtikafm
Âdabı
İtikafın edeblerini şöyle sıralayabiliriz:
1. İtikafa giren kimsenin; ibadetle, Kur'an okumakla, ilimle meşgul olması müstehabdır.
Çünkü bunlar, itikafın amacına en uygun olan şeylerdir.
2. Oruç tutmak.
İtikaf, oruçla
birlikte olursa daha evlâ ve şehveti kırmada daha tesirli,, zihni toplamaya,
kalbi saflaştırmaya daha elverişli olur.
3. Cuma
kılınan mescidde itikafa girmek.
4. İtikaf esnasında hayırdan başka birşey konuşmamak.
İtikafa giren kişi
küfretmemeli, gıybet ve kovuculuk yapmamalı, lüzumsuz konuşmamalıdır.
1. Hacamat
(kan aldırmak) ve kan akıtmak.
Eğer mescidin
pislenmeyeceğinden emin olunursa, kan aldırmak ve kan akıtmak mekruhtur. Fakat
mescidin pislenmesi sözkonusu olursa haram olur.
2. Herhangibir sanatla veya işle fazla meşgul olmak.
Meselâ yün
örmek ve elbise
dikmekle fazla meşgul
olmak mekruhtur. Alışveriş yapmak ise, az bile olsa mekruhtur.
İtikafı İfsad Eden Şeyler
1. Kişinin, hanımıyla kasden
cinsel ilişkide bulunması. Cinsel ilişki esnasında meni akmamış olsa bile
itikaf bozulur.
Mescidlerde itikaf ta iken hanımlarınıza yaklaşmayın.
(Bakara/187)
Fakat cima yapmadan
kişinin hanımına dokunması, öpmesi gibi şeyler itikafa zarar vermezler. Ancak
meni gelirse, itikaf ifsad olur.
2. İhtiyaç olmaksızın mescidden
çıkmak.
3- îrtidat etmek, sarhoş olmak ve delirmek.
4. Hayız ve nifas kanının gelmesi.
Bu durumda
mescidde
durmak haram, itikaf tan
çıkmak müstehabdır. Daha sonra yeni bir
niyetle tekrar itikafa başlanır.