TEYEMMÜM.. 2
İslâm
Dininin Kolaylığı 2
Teyemmüm'ün
Mânâsı 2
Teyemmüm'ün
Meşruiyeti 2
Teyemmüm'ün
Hangi Durumlarda Yapılacağı 2
Teyemmürn'ün
Şartları 2
Teyemmüm'ün
Rükûnlan. 3
Teyemmüm'ün
Sünnetleri 3
Namaz Vakti Girdikten Sonra Teyemmüm Etmek. 3
Her Farz Namaz İçin Teyemmüm Etmek. 3
Gusül Yerine
Teyemmüm Etmek Farzdır 4
Teyemmüm'ü
Bozan Şeyler 4
Daha önce abdestin,
ibadetlerin sahih olmasının ve mushafa dokunmanın şartı olduğunu söylemiştik.
Abdest, su ile alınır, fakat insan bazen su kullanma imkânına sahip olamaz.
Meselâ su bulunmayabilir veya uzakta olabilir veya su olduğu halde hastalık
nedeniyle kul-lanılamayabilir. İslâm dini, kolaylık dini olduğu için böyle
durumlarda abdest yerine temiz toprak ile teyemmüm etmeyi meşru kılmıştır ki
müs-lümanlar ibadetlerin bereketinden mahrum kalmasınlar.
Teyemmüm'ün lügat
mânâsı kasdetmektir. Şer'î mânâsı ise temiz bir toprağı, niyetle yüze ve
kollara sürmektir. Bu da şu şekilde yapılır: Önce eller toprağa sürülür ve yüz
toprak ile meshedilir, sonra sol elle sağ kol, sağ elle de sol kol meshedilir.
Teyemmüm Kur'an ve
Sünnet'le sabittir. Kur'an'dan delili şu ayettir: ;
Eğer hasta veya seferde
iseniz veya tuvaletten gelmişseniz veya kadınlara dokunmuşsanız, su da
bulamamışsanız temiz bir toprağa yönelip onunla yüzlerinizi ve ellerinizi
mesnedin. (Mâide/6)
Sünnet'ten delili de
şudur:
Bütün yeryüzü bize
mescid kılındı. Yeryüzünün toprağı da su bulamadığımız zaman bize bir temizlik
vasıtası kılındı.
1. Görünürde
veya şer'an su olmaması durumunda
teyemmüm edilir. Seferde olup da su bulunmadığı zaman da teyemmüm edilir.
Şer'an suyun olmaması ise şudur: Kişinin yanında su olmakla beraber, içmek için
o suya muhtaç
olduğundan abdestte kullanamaz.
Bu durumda şer'an su yok demektir.
Bu nedenle Allah Teâlâ (Su da bulamamışsamz temiz bir toprağa yönelip
onunla yüzlerinizi ve ellerinizi mesnedin' (Mâide/6) buyurmuştur. Suya, içmek
veya başka birşey için muhtaç olan kimse, suyu abdest veya gusül için
kullanamaz.
2. Suyun uzak olması sebebiyle de teyemmüm
yapılabilir. Kişinin bulunduğu yerde su yoksa, bulunduğu yer ile su arasında da
yarım fersah'tan (2.5 km.) daha fazla bir mesafe varsa teyemmüm edebilir, suyun
bulunduğu yere gitmesi vacib değildir. Çünkü bu zor olur.
3- Suyu
kullanmanın zor olduğu durumlarda da teyemmüm edilebilir. Bu da hissen ve
şer'an olur. Su kendisine yakın olduğu halde suyun yanında bir düşman olması
sözkonusu ise ve kişi ondan korkarsa oraya gitmesi şart değildir. Şer'an suyu
kullanmanın zor olması ise şöyledir; Suyu kullandığı takdirde hastalanması veya
hastalığının artması sözkonusu ise bu gibi durumlarda teyemmüm etmelidir. Suyu
kullanmak vacib değildir. Çünkü Hz. Peygamber, başı yarıldıktan sonra yıkanıp
ölen bir kişi hakkında 'Onun teyemmüm etmesi yeterliydi. Yarasının üzerine bir
bez bağlayıp onun üzerine meshederdi, sonra bedeninin sağlam kısmını yıkardı'
buyurmuştur.
4. Şiddetli
soğuk nedeniyle de teyemmüm edilebilir. Soğuk nedeniyle su kullanmanın zararlı
olması sözkonusu ise, suyu ısıtma imkânı da yoksa teyemmüm edilir. Çünkü Amr b.
As, cünüb olduğu halde soğuktan hastalanmak korkusu nedeniyle teyemmüm
etmiştir. Hz. Peygamber de onun yaptığını onaylamıştır.1 Fakat bu durumda su
bulduğu ve kullanabildiği zaman gusletmeli, teyemmümle kıldığı namazları kaza
etmelidir.
1. Namaz vaktinin girdiğini bilmek.
2. Namaz vakti girdikten sonra su aramak.
3. İçinde un,
kireç gibi şeylerin bulunmadığı temiz bir toprak bulmak.
4. Önce vücuttaki necasetleri gidermek.
Ebu Dâvud. (Hâkim ve
İbn Hibban sahih olduğunu söylemişlerdir).
5.
Teyemmüm'den önce kıble tayini için elinden gelen çabayı göstermek.
1. Niyet
etmek.
Niyetin yeri kalptir,
bunu daha önce zikretmiştik. Kişi kalbinden 'Teyemmüm etmeye niyet ediyorum'
diyerek niyet etmelidir. Diliyle de 'Namaz kılmayı kendime helâl etmek için
niyet ediyorum' demek sünnettir. Veya 'Namazın farzını kendime helâl etmek
için niyet ediyorum' diyerek niyet etmelidir. Teyemmüm ederken 'Farz namazı
kendime helâl kılmak için niyet ediyorum' diye niyet ettiği zaman o teyemmüm
ile bir farz namaz ve nafileleri de kılabilir.
2. Yüzü ve
kolları da dirseklerle beraber "nıeshetmek.
Bu şöyle yapılmalıdır:
Önce eli temiz bir toprağa vurup onunla yüzü meshetmeli, sonra elleri ikinci
kez toprağa vurup sol el ile sağ kolu, sağ el ile sol kolu dirseklerle beraber
meshetmelidir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Teyemmüm iki vuruştur.
Birincisi yüz içindir, ikincisi de dirseklerle beraber kollar içindir.
Teyemmüm âzalarının
tamamını meshetmelidir. İkinci vuruşta elinde yüzük varsa, toprağın yüzüğün
yerine değmesi için onu çıkarmalıdır.
3. Teyemmüm'ü
zikrettiğimiz tertibe riayet ederek yapmalıdır. Çünkü teyemmüm, abdest yerine
yapılan bir fiildir. Abdestte ise tertibe riayet etmek bir rükündür. Bunu daha
önce zikretmiştik. Öyleyse teyemmüm'de de tertibe riayet etmek bir rükündür.
1. Abdestte
sünnet olan şeyler, teyemmüm'de de sünnettir. Teyemmüm için de önce besmele
çekilir, sonra yüzün en üst kısmından başlanır, sonra sağ, sonra da sol kol
meshedilir. Nitekim bunları daha önce anlatmıştık. Yüz meshedilirken başın
birazı da meshe dahil edilmelidir. Kollar meshedilirken de pazuların bir
kısmının meshe dahil edilmesi sünnettir. Yüz ve kolların meshi peşpeşe
yapılmalı ve ara verilmemelidir.
Teyemmüm bittikten
sonra teşehhüd ve Hz. Peygamber1 den abdestten sonra okuduğu rivayet edilen dua
okunmalıdır.
Ammar b. Yasir şöyle
rivayet ediyor: 'Hz. Peygamber yanlarındayken sahabîler sabah namazı için
ellerini temiz bir toprağa vurarak önce yüzlerini meshettiler. Sonra ellerini
ikinci kez toprağa vurarak omuzlarına kadar kollarını rneshettiler'.
2. Elleri toprağa vururken parmakları açmalı ve
yüzü bir defada meshetmelidir. Kollan da birer defa da meshetmek sünnettir.
3. Elleri silkelemek, birbirine vurmak veya
üflemek suretiyle toprağı hafifletmek gerekir. Çünkü Hz. Peygamber böyle
yapmıştır. Hz. Peygamber, Ammar b. Yasir'e 'Sana, şöyle yapman yeterlidir'
diyerek iki elinin ayasını toprağa vurup sonra onları silkmiştir. Başka
bir rivayette 'Hz. Peygamber ellerine üfledi, sonra elleriyle yüzünü mesnetti'
şeklindedir.
Teyemmüm etmenin
şartları bulunduğunda, ancak farz namazın vakti girdikten sonra teyemmüm
edilebilir. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Ümmetimden her kim
namaz vaktine erişirse hemen namazını kılsın.
Namaz vakti nerede girerse, hemen
teyemmüm edip namazı kılanm.
İşte bu iki
rivayet teyemmüm'ün, namaz vakti girdiği zaman yapılmasına delâlet eder.
Bir teyemmüm ile ancak
bir farz veya bir cenaze namazı kılınabilir, fakat istenildiği kadar nafile
namaz kılınabilir. Teyemmüm ile bir farz namaz kılan kişi, teyemmüm'ü bozulmasa
dahi ikinci bir farz namaz kılmak istediğinde tekrar teyemmüm etmelidir.
Kıldığı farz namaz, ister vaktinde kılınmış bir namaz olsun isterse kaza edilen
bir farz namaz olsun durum değişmez. İbn Ömer şöyle demiştir: 'Abdest
bozulmasa dahi her farz namaz için tekrar teyemmüm yapılmalıdır'.
Teyemmüm'ün sebepleri
oluştuktan sonra gusül yerine de -abdest yerine olduğu gibi- teyemmüm
edilmelidir.
Eğer cünüb iseniz
iyice (yıkanıp) temizlenin. Eğer hasta veya seferdeyseniz veya tuvaletten
gelmişseniz veya kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız temiz bir
toprağa yönelip onunla yüzlerinizi ve ellerinizi rneshedin.
(Mâide/6)
İmran b. Asım şöyle
rivayet ediyor; Hz. Peygamber ile bir seferde bulunuyorduk. Hz. Peygamber namaz
kıldırdı. Sonra bir kişinin tek başına namaz kıldığını görünce şöyle dedi:
- Neden bizimle beraber kılmadın?
- Ey Allah'ın Rasûlü! Ben cünüptüm, su da
bulamamıştım.
- Teyemmüm etmen yeterliydi.'
1. Abdest bahsinde zikredildiği gibi, abdesti
bozan herşey teyemmüm'ü de bozar.
2. Teyemmümlüyken su bulunduğu zaman teyemmüm
bozulur. Çünkü teyemmüm su olmadığı için yapılır. Asıl geldiği zaman, bedel
batıl olur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Temiz toprak müslüman
için temizleyicidir. On sene su bulamasa yine teyemmüm etmelidir. Suyu bulduğu
zaman teyemmüm etmesin, çünkü su ile temizlenmek daha hayırlıdır.
Eğer namaz kılındıktan
sonra su bulunursa, namazı kaza etmek gerekmez. Namaza başlandıktan sonra su
görünürse namaz tamamlanabilir, namaz sahihtir. Eğer kişi abdest alıp namazı
yeniden kılmak için namazı bozarsa bu daha faziletlidir.
3. Suyu kullanmaya gücün yetmesi de teyemmüm'ü
bozar. Meselâ kişi hasta iken iyileşirse teyemmüm'ü bozulur.
4. İslâm'dan irtidad etmek de teyemmüm'ü bozar.
Çünkü teyemmüm ibadeti helâl kılmak içindir, irtidad halinde ise böyle birşey
sözkonusu değildir. Fakat abdest ve gusül böyle değildir. Onlar hades'i
(abdestsizliği ve cünüblüğü) ortadan kaldırmak içindir. Bu nedenle irtidad eden
kimsenin abdesti ve guslü bozulmaz.