Fetva Konuları
AİLE HAYATI
SÜT
EMZİRME (RADÂ)
832. Sütkardeş oldukları evlendikten sonra anlaşılan çiftlerin durumu ne
olacaktır?
Süt emme ve emzirmenin evlilik engeli sayılabilmesi için, emme olayının kesin
olarak sabit olması gerekir. Fıkıh bilginlerinin çoğunluğuna göre çocuğun ilk
iki yaş içerisinde emdiği süt, az olsun çok olsun süt hısımlığının meydana
gelmesi için yeterlidir. Buna göre; iki yaş içerisinde aynı kadından bir defa da
olsa süt emen kız ve erkeğin birbirleriyle evlenmeleri caiz değildir (Serahsî,
elMebsût, V, 137; Kâsânî, Bedâi’, IV, 8). Şâfiî ve Hanbelîler ise süt
hısımlığının oluşabilmesi için ilk iki yaş içinde ve bebeğin doyup da
kendiliğinden bırakması sureti ile ayrı ayrı beş kez emmesinin şart olduğunu
söylemektedir (İbn Kudâme, eiMuğnî, XI, 309; Şirbînî, Muğni’lMuhtâc III, 546).
Kocanın, eşiyle sütkardeş olduğunu ikrar edip, ikrarında ısrar etmesi ya da âdil
iki erkek veya bir erkek ve iki kadının şahitliği ile sütkardeş oldukları sabit
olan evli çiftlerin araları ayrılır.
Bu durumda, çiftler arasında cinsel yakınlık olmuş ise kadın, belirlenen mehir
ile mehri misilden en az olanı hak eder. Cinsel yakınlaşma olmamış ise kadın,
mehir olarak bir şey alamaz (eiFetâva’lHindiyye, I, 380381).
Şâfiî mezhebine göre süt akrabalığının varlığı, dört erişkin kadının
şahitliğiyle ispat edilebilir. Yine bu mezhebin kuvvetli görüşüne göre, süt
emmeye şahitlik etmek, mahremiyetin sabit olması için yeterli değildir.
Şahitlerin; süt emme vaktini, emme sayısını ve sütün, emen çocuğun midesine
ulaştığını söylemeleri gerekir (Şâfiî, eiümm, VI, 94; Nevevî, eiMecmu’, XX,
260).
Buna göre, evlendikten sonra sütkardeş oldukları ihtimali beliren çiftler, Şâfiî
mezhebinde ileri sürülen şartlar gerçekleşmemişse bu mezhebin görüşü
doğrultusunda evlilik hayatına devam edebilirler.
.
|