Fetva Konuları
AİLE HAYATI
NAFAKA,
TAZMİNAT VB. KONULAR
878. Boşanan kadının mali hakları nelerdir?
Boşanan kadın, eğer halveti sahiha veya zifaf gerçekleşmişse hakkı olan mehrin
tamamını alır. Ayrıca erkek eşini, onun talebi olmaksızın boşamışsa, müt’a adı
verilen gönül alıcı bir hediyenin verilmesi, Şâfiî mezhebine göre vacip, Hanefî
mezhebine göre müstehab görülmüştür (İbn Âbidin, Reddu’lmuhtâr, IV, 245;
Zekeriyyâ elEnsârî, Esne’lmetâlib, III, 319).
Şayet nikâh esnasında veya sonrasında belirlenmiş bir mehir yoksa kadının, başta
kız kardeşleri olmak üzere kendisine babası tarafından olan akrabalarından
eğitim, güzellik, sosyal statü itibariyle denk sayılacak bir kadının aldığı
kadar bir mehri hak eder. Buna mehri misil denir. Ayrıca erkeğin, boşadığı
kadının bekleyeceği iddet süresince, nafaka ve mesken temin etmesi gerekir
(Talâk 65/1, 6).
Şayet bir kadın henüz kocası ile cinsel birliktelik yaşamadan veya hal veti
sahiha meydana gelmeden boşanmışsa, belirlenen mehrin yarısını (Bakara, 2/237),
mehir belirlenmemişse, fıkıh ıstılahında müt’a denilen hediyeyi hak eder
(Bakara, 2/236). Kur’an ve sünnette müt’a’nın ne kadar olduğu belirlenmemiş, bu
konuda erkeğin sahip olduğu maddi imkânlar ve örf esas alınmıştır (Bakara,
2/236; Muvatta, Talâk, 46). Ancak fakihler, ilgili nasslar dan ve uygulamalardan
yola çıkarak, müt’anın mehri mislin yarısını geçmemesi gerektiğini
belirtmişlerdir (İbn Mâze, elMuhît, III, 112). Bu sebeple mahkemenin mehri
mislin yarısını aşan veya fahiş kabul edilebilecek bir tazminatı belirlemesi
hâlinde kadının mezkûr miktardan fazlasını alması haksız kazanç sayılacağından
fazla miktarı tekrar eski eşine iade etmesi gerekir. Ancak taraflar kendi
aralarında anlaşarak, muayyen bir miktar belirlemişlerse, bu durumda müt’anın
mehri mislin yarısından fazla olmasında bir sakınca olmadığı da söylenmiştir (Remlî,
Nihâyetü’lMuhtâc, VI, 365; İbn Âbidîn, Reddü’lMuhtâr, IV, 246).
.
.
|