Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban ibadeti, mahiyet itibari ile farklı olsa da Hz. Adem'e kadar uzanmaktadır.
Tevekkül: Allah’a güvenmek ve O’na dayanmak demektir.
İnsanın bir konuda kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdikten sonra, dışarıdan gelebilecek engelleyici unsurların bertaraf edilmesi için Allah’ı vekil kılması, yani O’na güvenmesi demektir.
Unutmamak lâzımdır ki, Kurʼân ve Sünnet istikametinde yaşayıp Allah’a tevekkül ve teslimiyet göstermek; kalbin huzur, saadet ve selâmetinin en büyük vesilesidir.
Kibir ve ucub sâhibi kişi, herkesi küçük görme illetine müptelâ olduğu için “gayz, kin, yalan, iftirâ ve öfke” gibi her türlü nefsânî kötülüğü sînesinde barındırır ve netîcede rûhuna zehir saçar.
Kibir; bir insanın servet, makam, ilim, ibadet, soy, güzellik ve kuvvet gibi her hangi bir meziyetinden dolayı kendini başkasından üstün görme hastalığıdır.
Kibir, insanın kendini büyük görmesi ve Allah’ın verdiği şeylerin emanet olduğunu unutarak kendine mal etmeye kalkışmasıdır. Bu hastalığa tutulan kimse, başkasının fikrini beğenmez ve kimsenin sözü ile hareket etmez.
İslamın öngördüğü kutsal bir bağ olan evlilik, aile kurumunu oluşturan, karı-koca arasındaki hayat müşterekliğinin adıdır. Yüce Allah, insanın soyunun korunması ve devamı için, yeryüzünün imarı ve gelişimi için evliliği yasalaştırmıştır.
Yanlış davranışların yol açtığı kötü sonuçlardan ders almak anlamında kullanılan, sözlükte ‘geçmek, aşmak' manasındaki ibret kelimesi, genellikle "görünenden görünmeyene geçmek, nesnelerin ve olayların dış yüzüne bakıp onlardaki hikmeti kavramaya çalışmak, olaylardan ders alıp doğru sonuçlar çıkarmak ve buna göre davranmak" anlamında kullanılır.
İmtihan deyince; hastalık, fakirlik, ölüm gibi acı şeyler de akla gelebilir. Fakat imtihan sadece bunlar değildir. İnsan, sağlık, zenginlik ve rahatlık ile de imtihan edilebilir. Hayır ya da şer, her şeyin içinde imtihan vardır.