Hayatta iken Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Cennet'le
müjdelenen ashabın ileri gelenlerinden on kişi için kullanılan bir tabir.
Kur'an-ı Kerîm'de bu hususta herhangi bir delil mevcut
olmamakla birlikte, Resulullah'ın sahîh hadisleriyle sabit olan bu ashabın
Cennetlik oluşları, İslâm'ın genel prensipleri dahilinde gayet tabi bir
olaydır. Aşere-i Mübeşşere tabirinin yanısıra "el-mubeşşirun bi'l-Cenneh"
tabiri de bu sahabeler hakkında kullanılmıştır. Bu meşhur on sahabi
şunlardır: Hz. Ebû Bekr (ö. 634), Hz. Ömer (ö. 643), Hz. Osman (ö. 655). Hz.
Ali (ö. 660), Hz. Abdurrahman b. Avf (ö. 652), Hz. Ebû Ubeyde b. el-Cerrâh
(ö. 639), Hz. Talha b. Ubeydullah (ö. 656), Hz. Zubeyr b. Avvam (ö. 656),
Hz. Sa'd b. Ebi Vakkâs (ö. 674), Hz. Said b. Zeyd (ö. 671).
Bu büyük sahabilerin kendilerine has özellikleri vardır. Meselâ: Mekke'de
ilk müslüman olan bu şahsiyetler Hz. Peygamber'e ve İslâm davasına büyük
katkıları olan kişilerdir. Bu büyük sahabilerin hepsi İslâm devletinin
müşriklere karşı giriştiği ilk büyük cihat hareketi olan Bedir gazvesinde
bulundukları gibi, Hz. Peygamber'e, O'nu ve İslâm'ı sonuna kadar
koruyacaklarına dair Hudeybiye gününde ağaç altında Bey'at etmişlerdir.
İslâm akidesi için Allah yolunda en yakın akrabalarına karşı çarpışmaktan
geri durmamışlardır. Hadis âlimlerinden bazıları eserlerine bu on sahabinin
rivayet ettikleri hadîslerle başlamışlardır. Ayrıca sırf Aşere-i
Mübeşşere'nin hayatlarını konu alan müstakil eserler kaleme alınmıştır.
Bunların faziletleri ve Resulullah tarafından Cennet'le müjdelendikleri
sahih hadis kaynak ve mecmualarında sabittir. (Tirmizî, Menâkıb, 25; Ahmed
b. Hanbel, I, 193)